Bakanlığın ‘Sağlıklı Yaş Alma Merkezi’ genelgesinde yer alan din görevlilerinin manevi destek personeli adı altında görevlendirilecek olması tepki çekti. SES Ankara Şube Eş Başkanı Yalçınkaya, “Manevi desteği psikologlar ve sosyal hizmet uzmanları verir. Bu durum cemaatlere kapı aralayabilir” diye konuştu.

Genelge ile kapılar cemaatlere açılacak
Fotoğraf: Depophotos

Sibel BAHÇETEPE

Sağlık Bakanlığı'nın 80 yaş ve üzeri için yayımladığı 'Sağlıklı Yaş Alma Merkezleri (YAŞAM)' genelgesinde manevi destek personeli adı altında din görevlilerinin yer alacağı ortaya çıktı. Tepkiye neden olan genelgeye ilişkin "Sağlık ekibinin içine din görevlisini sokmaya gerek yok. Çoğu yerde vakıflarla yapılan protokollerle yapılacak belki de cemaatlerin evlere girişinin önü açılacak" uyarısı yapıldı.

Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü'nün geçen günlerde yayımladığı genelgenin amacı 80 yaş ve üstü bireylerin sağlıklı yaş alması, evinde veya kaldığı yerde ziyaret edilmesi, tıbbi değerlendirmeleri, bakım ve takip planı oluşturma olarak sıralandı.

FARKLI İNANÇ GRUPLARI

Genelgede, bu işlemler için fizyoterapist, hemşire, diyetisyen, psikolog gibi meslek gruplarının görevlendirileceği yer alırken son maddede "Manevi destek personeli, yaşlı bireye ve beraber yaşadığı aile bireylerine, dinsel ve manevi temaların yer aldığı bilgilerle moral verir ve motivasyon açısından desteklemekle görevlidir" ibaresinin yer aldığı görüldü.

Genelgeyi BirGün'e değerlendiren Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Eş Başkanı Kubilay Yalçınkaya, genelgede manevi desteği verecek personelin din personeli olmasını eleştirerek, "Yaşlıların sadece evde sağlık hizmetini yürütemeyecek, aynı zamanda sağlık tesisine başvurduğunda onların hizmetlerini görecek. Evde sağlıktan farkı şu: Bu genelgede, sadece 80 yaş üstüne hastane ve evde hizmeti içermesi. Yaşlı bireylerin evden hastaneye getirilmesi, hastane içindeki işlemlerini de kapsıyor. Aslında iyi özellikle bir sistem. Ancak genelgenin en altında manevi destek personeli adı altında din görevlilerinin evlere gitmesi, bu kişilere motivasyonun sağlaması maddesi kabul edilemez" dedi.

Manevi destek ekiplerinin hastanelerde de olduğu, hasta odalarına bırakılan kartvizitlerde hastanın ihtiyacı durumunda manevi destek personelini aradığını anlatan Yalçınkaya "Bu sistem hayata geçirilince de çok tartışılmıştı. Şu an da da hastanelerde devam ediyor. Her odaya manevi destek kartı bırakılır, hastanın ihtiyacı varsa oradaki numarayı arar ve manevi destek personeli gelir desteği sağlar, bu da yine karşı çıktığımız durumdu" diye konuştu.

PROTOKOLLER YAPILABİLİR

Söz konusu genelge ile yaşlı bireylerin ev ziyaretleri sırasında din personeli adı altında cemaat, tarikat gibi yapıların rahatlıkla evlere girebileceğine dikkat çeken Yalçınkaya, şunları söyledi:

"Normal bir cemaat ya da tarikattan biri, vatandaşın kapısını çaldığında halk ona kuşkuyla yaklaşır, samimi görmez, içeri almak istemez. Ama devlet kurumu kartviziti ile gidince ya da bir yetkilisiyle gidince o kapılar ona sonuna kadar açılır. Güven duygusuyla ilgili sorgulanma da olmuyor. Cemaatler bunu Türkiye'de özellikle kullanıyor. Devlet kurumları üzerinden Milli Eğitim, Sağlık ve Aile Bakanlığı olsun cemaatler bu tür projelerle bunu imzalıyor. Kaygımız şu: ‘Proje için en fazla 300 kişiye bir ekip kurulacak’ deniliyor. Türkiye'de 1,5 milyon 80 yaş üstü nüfus var, hemen hemen 5 binin üzerinde ekibe tekabül ediyor. Bu ekipte manevi destek personeli tanımlayamayacaklar ve tahminimce her il, her hastane mevcut manevi hizmet kapsamında bir cemaat ya da başka bir yapıyla bir protokole gidecek. Çünkü bakanlık bünyesine 5 bin din görevlisi alacak hal yok. Cami imamlarıyla da yapamazsınız. Bu uygulamalarla hanelerde cemaatlere vakıflara kapı aranabilir."

Manevi desteği psikolog, sosyal hizmet uzmanı gibi kişilerin verebileceğini söyleyen Yalçınkaya "Zaten her mahallede bir iki cami var ve buranın da imamları var. Yurttaş manevi desteğe ihtiyaç duyuyorsa bu kapsamda o imamlardan yararlanabilir. Ama sağlıkla dinin bir arada yürütülmesi doğru değil, din üzerinden sağlık hizmeti veremezsiniz. Siz bu kapsamda yaşam kapsamında hizmet alacak bir kişinin dininin ne olacağını nereden biliyorsunuz ya da mezhebini? Buna ilişkin her mezhebe her dine bu hizmeti sunabilecek misiniz?" diye sordu.