BirGün çalışanı Uğur Şahin’in Emniyet genelgesi bahanesiyle polislerce gözaltına alınması, iktidarın basına müdahalesinin son örneği oldu. Bakan Soylu’nun “Basını engellemez” dediği genelge keyfi kullanılıyor.

Genelge kolluğa keyfiyet veriyor

Uğur Şahin gözaltına alınmadan önce olayı böyle görüntülemişti.

Dilan Esen

BirGün Haber Müdürü Uğur Şahin, önceki gün İstanbul Şişli’de haber takibi sırasında turkuaz basın kartını göstermesine rağmen gözaltına alınarak Kuştepe Polis Karakolu’na götürüldü. Şahin’in haber takibi sırasında gözaltına alınması, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ‘toplumsal olaylarda görüntü alınmasını yasaklayan’ genelgesinin gazeteciler üzerinde kullanıldığı da ortaya çıkmış oldu.

Mecidiyeköy Meydanı’nda önceki gün yaşanan kadına yönelik erkek şiddeti olayının ardından görüntü çektiği sırada ‘özel hayatın gizliliği’ ve ‘tehdit’ iddiasıyla gözaltına alınan Şahin’in basın kartına da bir süre el konuldu. Ayrıca polis, savcılığın sözlü talimat vererek Şahin’in telefonuna el konulmasını istediğini öne sürdü. Şahin ve avukatı, telefonu yazılı talimat olmadan teslim etmeyeceklerini söyledi. Polis, daha sonra savcının talimatı geri çektiğini belirtti. Polisler hakkında bugün suç duyurusunda bulunulacak.


GERÇEK DIŞI İDDİALAR

Polislerce hazırlanan Olay Yeri Tutanağı’nda gerçek dışı ifadelere yer verildi. Olayın görüntülerinin çekilmesinin polislerin işini yapmasını engellediğinin öne sürüldüğü tutanakta, Şahin’e ‘gerçeği çarpıtacağı’ tehdidinde bulunduğu iftirası da atıldı.

Şahin polise verdiği ifadesinde, gazetecilik faaliyetinde bulunduğunu ancak mesleğini yapmasının polisler tarafından engellendiğini söyledi. Bir polisin kendisine hakaretvari şekilde “Sen antipatik davranıyorsun” dediğini de ekleyen Şahin, tutanakta gerçek dışı ifadeler yer aldığını aktardı. Şahin ifadesinde, “Basın kartı taşımama rağmen özel hayatı ihlal suçlaması komiktir. Gizli çekim yapmak gibi bir şey söz konusu değil. Genelgeden bahseden polislere basın kartı taşıyan bir gazeteci olduğumu ve genelgenin gazetecileri kapsamadığını anlatsam da fayda etmedi. Çalışma hakkım engellendi” dedi. Gözaltına alınan Şahin, karakoldaki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı ancak Emniyet’in 27 Nisan’da yayımladığı ‘toplumsal olaylarda görüntü alınmasını yasaklayan’ genelgenin keyfi bir uygulamaya dönüştürüldüğü bir kez daha gözler önüne serildi.

Genelgenin yayımlanmasının ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, gazetecileri etkilemeyeceğini söylemişti. Soylu’nun genelgenin basın özgürlüğünü engellemeyeceğini söylemesine rağmen Şahin’in keyfi şekilde gözaltına alınması dikkat çekti.

MASKE İTİRAFI

Şahin yaşadıklarını, “Keyfiyetin geldiği noktayı gözler önüne seriyor” ifadeleriyle özetledi. Şahin, şöyle konuştu: “Bir polis ‘Genelge sorun değil, esas mesele acele olduğu için maskesiz geldik, bizi maskesiz çekmeniz problem yaratır’ dedi. Genelgeyi kendilerine zırh yapmışlar. Beş saat suçlu muamelesi gördüm.”
Uğur Şahin'in gözaltına alındığı andan itibaren yanında olan Türkiye Gazeteciler Sendikası Avukatı Ülkü Şahin ise Emniyet’in genelgesinin Bakan Soylu’nun iddiasının aksine başta gazetecileri hedefe alarak tüm yurttaşlara karşı kullanıldığına dikkat çekti. “Genelge, Emniyet’in gazetecilere sahada fiili olarak uyguladığı müdahaleler için ‘kendi kendine’ hukuki zemin yaratma çabası” diyen Av. Şahin, şöyle konuştu: “Esasında bu genelgeyi hazırlayanların amacı ortaya polisin özel hayatın gizliliği argümanı ile süslenmiş bir hukuki metin çıkarmaktan ziyade suçların cezasız kalmasını sağlamaktır.”

***

Gazetecilik boğulmak isteniyor

Yaşananları “Gazeteciliğin hakikaten boğulmak istendiğinin büyük bir göstergesi” diyerek değerlendiren DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren, şunları aktardı: “Sokakta haber yapmak gözaltı gerekçesi olabiliyor. Haber yapmak doğrudan engelleniyor. Bu genelge iptal edilse de başka bir şey uyduracaklar çünkü iktidar gerçek gazetecilikten oldukça rahatsız. İktidar gazeteciliği boğmak için her türlü adımı atıyor.”

TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş ise “Genelge esasında emniyetin, gazetecilere sahada fiili olarak uyguladığı müdahaleler için kendine hukuki zemin yaratma çabasından ibaret. Yürütmenin durdurulmasını bekliyoruz.” Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), tarafından yapılan açıklamada ise Şahin’in haksız şekilde gözaltına alındığı aktarıldı, “Gazeteci görevini yerine getirirken kimseden izin almak zorunda değil” denildi.

***

En çok baskı Türkiye’de

Gazetecilikte Kadın Koalisyonu’nun (CFWIJ) raporuna göre kadın gazetecilere baskı konusunda en çok vaka kaydedilen üç ülke Türkiye, Gürcistan ve Belarus’ta oldu. Raporda, 61 kadın gazetecinin şiddete, tehdide veya tacize maruz kaldığına dikkat çekildi. bianet’in ise 141 haberine erişim engeli getirildi.