Ülkenin çeşitli köy ve mahallelerinde muhtarlık yapan Sultan Aksu Kütük, Meryem Önkür ve Arjin Şilan Arslan’la bir yılda neler yaptıklarını konuştuk. 3 kadın da engellere rağmen pes etmeden mücadele ettiklerini vurguladı

Gerçekleşen her şey dayanışmayla

Dilan ESEN

Olaylı geçen 31 Mart Yerel Seçimleri’nin kahramanlarından biri de kadın muhtar adayları oldu. Yerel seçimlerin sonucunda çok sayıda kadın muhtar göreve geldi. Dersim Ovacık’ın Buzlutepe köyünün muhtarı Arjin Şilan Arslan, İstanbul Kadıköy’ün Rasimpaşa (Yeldeğirmeni) mahallesi muhtarı Sultan Aksu Kütük ve Ağrı Doğubeyazıt’ın Dalbahçe köyü muhtarı Meryem Önkür görevlerinin ilk yılını neredeyse tamamlayacak. Böylelikle bu üç kadının da ilk muhtarlık deneyiminin 1’inci yılı dolmuş olacak.

Kütük, Önkür ve Arslan seçimlerin ardından mazbatalarını alır almaz görevlerine başladı. Yapmak istedikleri bütün çalışmaları zaten dayanışmayla gerçekleştireceklerinin sinyalini en başından verdiler.

Saldırdılar ama pes etmedim

gerceklesen-her-sey-dayanismayla-698092-1.

Kütük, Önkür ve Arslan yaklaşık bir yıllık süreçte neler yaptıklarını BirGün’e anlattı. Öncelikle 25 yaşındaki Meryem Önkür, ataması yapılmayan bir okul öncesi öğretmeni ve kendi köyüne muhtar oldu. Beş erkek rakibini geride bırakarak seçimi kazanan Önkür, muhtar olduktan sonra epey sıkıntı yaşadığını söylüyor. Saldırıya dâhi uğradığını söyleyen Önkür yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Bizim burası biraz kırsal bir alan olduğu içi kadınlara biraz sert davranıyorlar. Ancak tüm bunlara rağmen görevime devam ediyorum. Örneğin; elektriğin kaçak kullanımının engellenmesi için saatlerde değişiklikler yapıldı. Bu işlem Ağrı’nın bütün ilçelerinde yapıldı. Birkaç kişi köylüyü bana karşı kışkırtarak bir takım ithamlarda bulundu. Bana aileme ve babama saldırdılar. Pes edecek duruma geldim ama pes etmedim, bırakmadım.”

Köydeki çocukların hemen hemen hepsinin okula gittiğine değinen Önkür, “Köyümüzde durumu iyi olmayan aileler vardı. Çocuklara ve ailelere yardımlarda bulundum. Okula giden çocuklar için yardımlarda bulunduk. Bot, mont, kırtasiye gibi… Köy içi yolları düzenlemek ve halı saha da yaptırmak istiyorum” diyor.

Tamamen köye yerleşmek istiyoruz

gerceklesen-her-sey-dayanismayla-698093-1.

Buzlutepe köyünün 23 yaşındaki muhtarı Arjin Şilan Arslan ise zorunlu göçten dolayı başka bir köyde doğmuş. Aynı zamanda Fırat Üniversitesi’nde radyo, sinema ve televizyon okuyan Arslan, Buzlutepe’ye ‘yasaklı’ olduğu için ancak 2010’dan sonra yazdan yaza gidebildiklerini söylüyor. Arjin, “Ev olmadığı için biz iki ailenin çocukları tek çadırda kalıyorduk. İlk gittiğimizde bir kuş bile yokken sonrasında bir sürü kuş gelirdi, bizimle birlikte diğer canlılarda terk etmişti köyümüzü ama şimdi o köyü yeniden canlandırmak fikri kadar bana mutluluk veren bir şey daha yok” ifadelerini kullanıyor.
Lise yıllarından beri köyü için neler yapabileceğini düşündüğünü aktaran Arslan, şöyle konuşuyor: “Köyümün alt yapı, yol, su, elektrik sorunu hâlâ devam ediyor. Gerekli kurumlara dilekçelerimi sundum ve olumlu yanıtlar aldım. Köyümüze mevcut sıkıntılardan dolayı yazdan yaza geliyoruz. Aslında buraya tamamen yerleşmek istiyoruz, topraklarımız bakir ve yıllardır değerlendirilemedi ama biz köyde bulunan kadınlar olarak ekolojik tarım yapmak istiyoruz.”

***

Hiçbir şeyi tek başıma yapmadım

Yalnızca Kadıköy’de değil neredeyse tüm İstanbul’un adını Yeldeğirmeni diye bildiği Rasimpaşa Mahallesi’nin muhtarı Sultan, zaten seçim çalışmasını dayanışma fikri üzerinden kurmuştu. Uygulamada da komşularına farklı olmadığını gösterdi. Sultan Aksu Kütük, Rasimpaşa’da bir kafede buluşup sohbete başlıyoruz. Yoldan geçen mahalleli ona selam vermeyi es geçmiyor. Bu bir yıllık süreçte pek çok iş yapmış Kütük; yoksul ailelere yardım etmiş, belediyeyle birlikte İstanbul’un en büyük sorunlarından biri olan depreme yönelik çalışmalar yürütmüş… Hiçbir şeyi tek başına yapmadığını, mahalleliyle beraber gerçekleştirdiğini yineleyen Kütük, şimdilerdeyse mahalle meclisi çalışmalarına başlayacak.
gerceklesen-her-sey-dayanismayla-698094-1.
Mahalle muhtarlığını merkezi bir bölgeye taşıdıklarını söyleyen Kütük, “Seçim vaatlerimizden birisi herkesin ulaşabileceği bir muhtarlıktı ve bunu gerçekleştirdik. Muhtarlık bir mahalle eviydi, herkesin gelip çayını içebileceği, sorunlarını anlatabileceği ve sohbet edebileceği bir mekân oluşturduk. Mahallemizde sadece bir tane çocuk parkımız var ve başka yeşil alan yok. Düzenli olarak mahallede yaptığımız her şeyi Facebook sayfamızda paylaşıyoruz. İnsanlar buradan sorunlarını beyan ettiğinde hemen müdahale etmeye çalışıyorum. Bu benim görevim” diyor.

Kendisine ‘muhtar’ denmesine izin vermediğini söyleyen Kütük, şunları söylüyor: “Birkaç şiddet mağduru kadınımız vardı. Onları doğru yerlere yerleştirmek için çaba gösterdim ve şuan güvende olduklarını biliyorum. Boşanmış kadınlarında genelde maddi sıkıntılar yaşıyor. Onlara da elimden geldiğinde destek olmaya çalışıyorum. Engelli yurttaşlar ve sokak hayvanları için de çalışmalar yapıyoruz. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanu’nun bilinmesi için bireysel olarak çalışma yürütüyorum. Mahallede bir öz savunma atölyemiz var. Buradaki bir spor salonunda öz savunma eğitimi alıyor kadınlarımız. Temel prensibim; vicdanlı olmak.”