Karma eğitim karşıtı söylemleriyle gündeme gelen Bakan Yusuf Tekin, müsteşarlığında 4+4+4 sisteminin en önemli uygulayıcısıydı. Onun döneminde imam hatipler büyüdü, vakıflar okullara girdi, ortaokulda türban serbest kaldı ve okullarda mescit zorunlu hale getirildi.

Gerici bakan Tekin’in  portresi
Fotoğraf: MEB

Mustafa KÖMÜŞ

Karma eğitime karşı ifadeleriyle gündemin başköşesine oturan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in bu açıklamaları tesadüf değil. Tekin’in geçmişi bu açıklamaların alelade söylenen sözler olmadığını net bir şekilde ortaya koyuyor. 2013-2018 arasında MEB Müsteşarlığı yapan, bu görevin özellikle son döneminde gölge bakan gibi çalışan Tekin’in döneminde eğitimde gerici uygulamalar adeta pik yaptı. Genişleyen Cumhur İttifakı’nın ortakları da düşünülünce Tekin, iktidarın politikaları için adeta biçilmiş kaftan.

Tekin, 2013 yılında MEB Müsteşarlığı görevine getirildi. Müsteşarlığı döneminde Nabi Avcı ve İsmet Yılmaz’la birlikte çalıştı. Bu dönem aynı zamanda 4+4+4 sisteminin hayata geçirildiği dönem oldu. Tekin bu sistemin taşlarının döşendiği dönemin müsteşarıydı. Tekin döneminde hayata geçen gerici uygulamalar şöyle:

İmam Hatipler

Tekin’in müsteşarlığı döneminde imam hatiplerin sayısında devasa artış yaşandı. 2013-2014 yılında 1361 olan imam hatip ortaokulu sayısı 3 bin 394’e, 854 olan imam hatip lisesi sayısı ise 1624’e yükseldi. Öğrenci sayısı ise imam hatip ortaokullarında 240 binden 761 bin 785’e, imam hatip liselerinde ise 474 binden 761 bin 785’e çıktı. LGS ve Adrese Dayalı Kayıt Sistemi’ne geçilerek öğrencilere imam hatip tercihi zorunlu kılındı.

Gerici vakıf ve dernekler

Tekin döneminin en öne çıkan özelliklerinden biri gerici vakıflara açılan alan oldu. 4+4+4 sistemin ardından önü açılan vakıflarla birçok defa protokol yapıldı. Karaman’daki taciz ve istismar vakasıyla gündeme gelen Ensar Vakfı, Bilal Erdoğan’ın yönetiminde olduğu TÜRGEV, Nurcu Hayrat Vakfı bu dönemde ilk kez protokollerle okullara girdi. Tekin döneminde yapılan protokol yapılan vakıflardan bazıları şöyle: Ensar Vakfı, TÜRGEV, Hayrat Vakfı, Hizmet Vakfı.

2017 yılında ise Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği değiştirilerek okullar arası ve uluslararası yarışmaların kapsamı daraltıldı. Protokol yapılan sivil toplum örgütlerinin yarışmalara dahil olması sağlandı. Ensar Vakfı, TÜRGEV, TÜGVA, İlim Yayma Cemiyeti gibi yapıların yarışma organizasyonlarına katılımının önü açıldı.

Aynı yıl vergi muafiyeti bulunan vakıflara, mülkiyeti hazineye ait olan kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazların eğitim ve yurt faaliyeti bahanesiyle 49 yıllığına bedelsiz olarak verilmesinin önü açıldı.  Bu sayede binlerce kamu taşınmazı yandaş vakıf ve derneklerin eline geçti.

Türban serbestliği

27 Eylül 2014’te öğrencilerin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmelikte değişiklik yapıldı. Yönetmelikle, ortaokul ve liselerde türban serbest bırakılırken 'saç boyama, vücuda dövme ve makyaj yapma, pirsing takma, bıyık ve sakal bırakma' yasaklandı. Yönetmeliğin ardından türban takma yaşı ilkokula kadar indi.

Mescit zorunluluğu

Tekin döneminde ‘MEB Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle okullarda mescit ve abdesthane zorunluluğu getirildi.

Hafızlık projesi

Mayıs 2018’de Diyanet, Milli Eğitim Bakanlığı’yla imzaladığı protokol çerçevesinde, imam hatip ortaokullarında beşinci sınıftan itibaren ‘Hafızlık Projesi’ni hayata geçirdi. Öğrencilerin, “Severek ve isteyerek” eğitimlerine devam etmelerini sağlamak amacı taşıdığı iddia edilen projenin, “4+4+4” eğitim sistemine entegre edilerek hazırlandığı ifade edildi.

Tarikatlara okul

Dershanelerin kapatılmasının ardından yeni kurslar açıldı. Bazı tarikatlar apartman dairelerinde temel liseler açtı. Prof. Dr. Esergül Balcı’nın 2018 yılında yayımladığı rapora göre özel öğretim kurumlarının 3’te 1’i, 4 binin üzerindeki özel yurdun 2 bin 480’i bir tarikatla bağlantılıydı.

KİŞİYE ÖZEL KARARNAMEYLE REKTÖR YAPILDI

Temmuz 2018’de görevi sona eren Tekin ağustos ayında profesör oldu. 13 Eylül 2018 tarihinde 17 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile profesörlükte geçirilecek “en az üç yıl” şartı kaldırıldı.  “Rektörler, profesörlük yapanlar arasından atanır.” şekline dönüştürüldü. 15 Eylül tarihinde MEB’in son müsteşarı Yusuf Tekin, Hacı Bayram Veli Üniversitesi’ne rektör olarak atandı. Diğer bir deyişle Tekin’in rektör olabilmesi için özel yasa çıkarıldı.

TEKİN’İN ÇIKIŞI İTTİFAKTAN BAĞIMSIZ DEĞİL

Tekin’in sözleri Cumhur İttifakı’ndan bağımsız değil. İttifak içinde yer alan partilerden HÜDA PAR doğrudan karma eğitimi hedef alıyor. Seçimden önce HÜDA PAR Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Şahin, “Karma eğitimin zorunlu olmaktan çıkarılması için, öğrencilerimize servis ve yemek desteği verilmesi için HÜDA PAR Meclis’te olmalıdır” demişti. Yeniden Refah Partisi ile AKP’nin imzaladığı protokol metninde ise “Maneviyata ve ahlaki değerlere uygun eğitim sistemi” denilerek karma eğitim hedef alınmıştı.

İZMİR BAROSU’NDAN TEPKİ: KABUL EDİLEMEZ

İzmir Barosu, Tekin’in sözlerine tepki gösterdi. Yapılan yazılı açıklamada, “Milli Eğitim Bakanının, ayrımcılık yasağına, Anayasa’nın başlangıç kısmında yer alan eşitlik, din ve vicdan hürriyeti ilkelerine, Türkiye Cumhuriyeti’nde eğitiminin temel kanunu olan ve Anayasa’nın 174. maddesiyle koruma altına alınmış ‘inkılap kanunlarından’ Tevhidi Tedrisat Kanunu'na açık bir şekilde aykırılık oluşturan açıklamalarını kınıyor ve kabul etmiyoruz” denildi.

Kız çocuklarının eğitime erişiminin engellenmesinin 4+4+4 sistemiyle başlamasının altı çizilen açıklamada “İzmir Barosu olarak cumhuriyet kazanımlarımızı yok etmenize izin vermeyeceğimizi hatırlatırız” ifadeleri kullanıldı.