Eğitimden sosyal yaşama kadar gericilik dalgası her alana yayılırken Bakan Tekin’in, karma eğitime yönelik sözleri tepki çekti. Eğitim uzmanları, sendikacılar ve siyasiler, “Asla kabul edilemez, Bakan istifa etmeli” diyor.

Gerici kuşatma kabul edilemez
Erzincan Müftülüğü geçtiğimiz ocak ayında hafızlar için icazet töreni yaptı. (Fotoğraf: Erzincan Müftülüğü)

Zuhal ÇİLOĞLAN/Hande ÖZTÜRK

Seçim sonrası eğitimden sosyal yaşama kadar gerici kuşatma her alana yayıldı. Tarikat ve cemaatlerin hedef göstermesinin ardından konserler yasaklanırken, sanat sergilerine saldırılar düzenlendi. Toplumsal yaşamı gerici uygulamalarla kuşatan iktidar, laikliğin ve seküler yaşamın kırıntılarını da süpürmek istiyor. En yoğun gerici kuşatma ise eğitimde yaşanıyor. Okullara imam atanmasının önünü açan Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi (ÇEDES) uygulamasına tepkiler sürerken Milli Eğitim Bakanı (MEB) Yusuf Tekin’in katıldığı bir televizyon programında, “Karma eğitime karşı mısınız?” sorusuna, “Veliyi ikna edebilmek için gerekirse kız okulları açabilmeliyiz” yanıtı, gericilik dalgasının geldiği boyutu gözler önüne serdi.

"Kız çocuklarını okula göndermeyen ailelerin en baştaki argümanı, 'Ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum' oluyor” diyen Bakan Tekin’e tepki gösteren eğitimciler ve siyasetçiler, bu bakış açısının özgürlük kavramıyla bir ilgisinin bulunmadığını ve karma eğitimden vazgeçilemeyeceğini bildirdi.

İSTİFA ETMELİ

Milli Eğitim Bakanı Tekin’in tepki çeken ifadelerini BirGün’e değerlendiren eğitim uzmanı Ali Taştan, zorunlu eğitime rağmen çocuklarını okula göndermeyen ailelerin bakan tarafından da kabul edildiğine işaret etti. Taştan, “Bu, kanunu tanımamaktır. Milli Eğitim Bakanı, bu bakış açısına prim veren bir düşünce içerisindedir” dedi. Kız çocukları için ayrı okullar açılmasını talep eden kişilerin çocuğa, ‘çocuk gözüyle’ bakmadıklarını belirten Taştan, “Bu bakış açısını özgürlük kavramı ile yan yana getirmek abesle iştigaldir. Çocuklarımızı okula kavuşturmak elbette Milli Eğitim Bakanı’nın asli görevidir. Ancak daha öncelikli görevi, çocuğa bu gözle bakılmasını sağlamak ve tüm çocuklarımızı korumak olmalıdır” dedi. Eğitimin çok sayıda sorunu varken çocukları ayrıştırmanın bakanın öncelikli hedefi olamayacağını da vurgulayan Taştan şunları söyledi:

“MEB’in 2022 yılı Eylül ayında yayımladığı veriler, kızların okullaşma oranlarının erkeklerin okullaşma oranıyla benzer olduğunu ortaya koyuyor. Öte yandan, bir önceki Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in, 1 Nisan 2023’te açıkladığı veriler, eğer doğru ise tüm eğitim kademelerindeki oranın yüzde 99’un üzerine çıktığını gösteriyor. Her iki veri de Yusuf Tekin’in ‘gerekirse kız okulları açılabilir’ söylemi için ortaya koyduğu gerekçeyi çürütüyor. Gelecek kuşaklarımızı emanet ettiğimiz ve ülkemizin en önemli bakanlıklarından birinde görevini yürüten Yusuf Tekin, derhal istifa etmelidir.”

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Ankara 2 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Köklü de Milli Eğitim Bakanı Tekin'in sözlerini eleştirdi. Tekin'in açıklamalarının sosyal medyada da çok fazla tepki topladığına dikkati çeken Köklü, "Karma eğitim Türkiye'nin olmazsa olmazıdır. Milli Eğitim Bakanı Tekin’in açıklamaları, aslında adım adım kız çocuklarını okul dışına itmektir" dedi.

Bu durumun en yakın örneği olarak Afganistan'ı gösteren Köklü, iktidar zihniyetinin amacının kız çocuklarını görmezden gelmek olduğunu vurguladı. "Değerler eğitimi" adı altında “manevi danışman” olarak okullarda imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kur'an kursu hocalarını görevlendiren ÇEDES projesine de değinen Köklü, "Okullar gittikçe dini eğitimle kuşatıldı" dedi.

POLİTİKALAR YANLIŞ

Zorunlu eğitim çağında olup okula gönderilmeyen öğrenci sayısının 2022 verilerine göre 570 bin olduğunu hatırlatan CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, yayımladığı açıklama ile Tekin’e tepki gösterdi. Nazlıaka, “Bakanlığın görevi, bu çocukları tek tek tespit etmek, okula kaydolmalarını sağlamak ve ailelerine gerekli cezai yaptırımı uygulamaktır. Kayıt kaçağını azaltmayı birinci hedef olarak belirlemesi gereken Bakan Tekin, çocukların okula gönderilmemesi ile ilgili gerçek dışı açıklamaların ardına sığınamaz. Bakan çıkıp kız çocuklarının okullaşması önündeki engelin karma eğitim olduğunu savunuyor. Utanması da yok. Kız çocuklarının okullaşması önündeki tek engel, uygulanan politikalardır” diye konuştu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık ise Bakan Tekin'in açıklamalarının iki açıdan “kabul edilemez” olduğunu söyledi.

***

GERİCİ KUŞATMA SON 1 HAFTADA ARTTI

Son bir haftada yaşanan gerici baskı ve kuşatmalar şöyle: 

•Kızılay'ın başına Menzil cemaatine yakınlığı ile bilinen Fatma Meriç Yılmaz getirildi. 

•Aralarında TÜGVA, MÜSİAD, İlim Yayma Cemiyeti, AGD’nin de yer aldığı 25 örgüt gençlerin “ahlakını bozduğu" iddiasıyla Hande Yener’in Balıkesir konserini iptal ettirdi. 

•İBB'nin Artİstanbul Feshane'deki sergisi önünde bir araya gelen gerici grup sergideki eserlerin 'milli ve manevi değerlere hakaret' içerdiğini bahanesiyle saldırı girişiminde bulundu. 

•İktidarın LGBTİ karşıtı ayrımcı tutumu eğitim kurumlarına da sıçradı. Tekirdağ Valiliği’nin kentte görev yapan maarif müfettişlerine verdiği “ayrımcı” talimat dikkat çekti. İddiaya göre valiliğin talimatıyla görevlendirilen müfettişler, “LGBTİ renklerini” çağrıştıracak semboller olup olmadığını soruşturmak amacıyla kentteki okullarda denetleme yapıyor.

•Meclis'te düzenlenecek '15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nde Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından dua edileceği öğrenildi. Törende, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş katılımcılara hitap edecek.

•AKP’nin başörtüsüne Anayasal güvence sağlama gerekçesine dayandırdığı ancak kamuda çarşaf, burka, peçe gibi giysilerin de kullanılmasına yol açacak hükümleri içeren Anayasa Değişikliği Teklifi'nin Ekim ayında Meclis'e geleceği öğrenildi.

•Dün yaşamını yitiren Menzil şehi Abdulbaki Hüseyni için gericiler sosyal medyada seferber oldu.