Ayrı 29 Ekim kutlamalarının AKP tarafından yasaklanmasının tartışmaları sürüyor. MHP ‘alternatif...

Bugün Cumhuriyetin kuruluşunun 89. yıldönümü olması nedeniyle yapılacak etkinliklerin sadece iktidar partisi tarafından belirlenmesi ve başka her türlü kutlamanın yasak olmasının yankıları sürüyor. AKP’nin ‘alternatif kutlama yaparak halkı bölmekle’ suçladığı CHP’yi, dün MHP de yalnız bıraktı ancak, CHP kendi kutlamalarını yapacağını duyurdu.


MHP: KATILMAK ZORUNDA DEĞİLİZ

MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel 29 Ekim’de yapılacak yürüyüşle ilgili olarak “Alternatif cumhuriyet kutlanamaz, ayrı bir cumhuriyet kutlamasına MHP katılmak mecburiyetinde değildir” dedi.
Demirel, gazetecilerin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda yapılması planlanan yürüyüşle ilgili şunları söyledi: “17 sivil toplum kuruluşu ve bir siyasi partinin katılımıyla yürüyüş yapılmasına karar vermişler. Adına da ’Alternatif Cumhuriyet Kutlaması’ demişler. Alternatif cumhuriyet kutlanamaz. Türkiye’de, cumhuriyet hepimiz içindir, bunun bir alternatifi yoktur. Genel Başkanımızın bu konudaki ifadeleri çok nettir. Millet elbette cumhuriyeti kutlayacak.


MUSTAFA KEMAL’İN SÖZLERİNİ HATIRLATTI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyetin 89 yıldır olduğu gibi, yarın da coşku ve heyecanla kutlanacağını belirterek, “Dün, topraklarımızın işgal edildiği şartlarda bile, emperyalizmin uzantısı, işbirlikçisi ve maşaları nasıl mitingleri yürüyüşleri engelleyemediyse, bugün de Cumhuriyete, Cumhuriyetin kazanımları ve değerlerine el uzatanlar Cumhuriyet coşkusuna engel olamayacaklardır” dedi. Kılıçdaroğlu, Yayımladığı mesajında Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Benim iki büyük eserim var; biri Cumhuriyet, diğeri CHP” sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti:


“CUMHURİYET’İ SİNDİREMEYENLERİN UĞRAŞI”

“Ne yazık ki, günümüzün iktidarı da Cumhuriyeti içine sindiremeyenler de gecelerini gündüzlerine katarak Cumhuriyet’in kazanımlarını ortadan kaldırmaya, yasaklarla Cumhuriyet kutlamalarını engellemeye çalışıyorlar. Bu konuda sinsi sinsi girişimlerini sürdürüyorlar. Ama çok iyi biliyoruz ki dün, emperyalizmin uzantısı, işbirlikçisi ve maşalarının topraklarımızı işgal ettiği şartlarda bile mitingleri yürüyüşleri engelleyemeyenler gibi, bugün de Cumhuriyet’e, Cumhuriyetin kazanımlarına ve değerlerine el uzatanlar Cumhuriyet coşkusuna engel olamayacaklardır. CHP olarak halkla birlikte Cumhuriyeti, bütün kazanımları ve değerleriyle koruyacağız, savunacağız, yaşatacağız. Bu duygu ve düşüncelerle başta Atatürk ve arkadaşları olmak üzere Cumhuriyeti ilan edenlerle bugünlere taşıyanları ve geleceğe taşıyacak olanları içtenlikle anıyor, saygılar, sevgiler sunuyorum.”

***

Gericilerin, zorbaların de¤il halkın cumhuriyetini kuralım

29 Ekim dolayısıyla yazılı bir basın açıklaması yayımlayan ÖDP Eş Genel Başkanları Alper Taş ve Bilge Seçkin Çetinkaya, “Görev yeni bir Cumhuriyet’i kurmaktır” dedi.
Bir çöküş sonrasındaki emperyalist paylaşıma karşı mücadele içinde 1923’te kurulan Cumhuriyet’in tarihsel olarak ileri bir adım olduğunun belirtildiği açıklamada, devrimcilerin Cumhuriyet’e dönük eleştirilerini onu aşmak; Cumhuriyet’i kimsesizlerin cumhuriyetine, sosyal cumhuriyete, halkların eşit, özgür bir arada yaşadığı bir cumhuriyete dönüştürmek ekseninde yürüttüğü ve bunun için mücadele ettiği hatırlatıldı.

‘KURULAN SERMAYENİN CUMHURİYETİYDİ’
“Ama 1923’de kurulan Cumhuriyet emekçilerin, yoksulların değil sermayenin cumhuriyeti oldu. Üzerine kurulduğu coğrafyayı zor ve baskıyla zehirledi. 1950’lerle birlikte emperyalizme bağımlılık içinde derinleşen sömürü düzeni içinde her yönüyle gericileşme sürecine girdi. Halkın özgürlük, bağımsızlık, eşitlik ve kardeşlik talepleri zorla, darbelerle ve kontrgerilla ile bastırıldı ve katmerleşen sömürü düzeni içinde yayılan gericileşme ve çürüme dalgası bugünkü AKP iktidarının yolunu açtı” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada gelinen son noktaya dairse şu notlar düşüldü:
“AKP, sömürü düzeninin ihtiyacı olan gericileşme dalgasının üzerinde yükselerek emperyalizmin yönelimlerine uygun neo-liberal ve neo-İslamcı sözde yeni bir rejim inşa etti. Yeni rejim devletin eski baskıcı yapısı üzerine ve onun kurumlarını yukarıdan aşağıya tek tek ele geçirerek kuruldu.”

‘ÜLKENİN GELECEĞİ EMPERYALİSTLERİN ELİNDE’
Açıklamada, şimdi AKP’nin düzeninde Cumhuriyet’in kutlanmasının bile yasak olduğu  işaret edilerek, “Kürt sorununda demokratik çözüm için cezaevinde bedenini ölüme yatıranlar ölümün eşiğinde, Türkiye, emperyalizme aktif taşeronluk yapmanın sonucu, Suriye ile örtülü bir savaşın içerisinde, Emekçi yoksul halk yeni zamlarla, güvencesiz çalışma ile işsizliğe ve yoksulluğa mahkûm, Bütün okulları imam-hatipleştirilmiş, dini muhafazakârlık her alanda yaygınlaştırılmış, Muhalefet ve halk baskıyla sindirilmeye çalışılıyor, devletin tüm kurumları ve medya iktidarın tekelinde, Ülkenin ve halkın geleceği bir avuç sömürü zorbanın ve emperyalist güçlerin ellerinde...” denildi.


“MUTLAKA KURACAĞIZ!”

Açıklama şu ifadelerle sonlandırıldı:
“Şimdi devrimci görev yeni bir cumhuriyet kurmaktır, Türkiye’yi yeniden kurmaktır. Emperyalizmle bağımlılığı pekiştiren ekonomik, siyasi anlaşmaların iptal edildiği, NATO’dan çıkıldığı, askeri üslerin kapatıldığı bağımsız bir cumhuriyet. Bütün komşularımızla ve bütün halklarla barışçı ve dayanışmacı bir ilişki kuran barışçı bir cumhuriyet. Özel çıkara, piyasaya, kara, sermaye egemenliğine değil toplumsal ihtiyaçlara, demokratik planlamaya dayalı; kamucu, emekçilerin söz, yetki, karar ve iktidar sahibi olduğu bir cumhuriyet. Türklerle Kürtlerin eşit haklar ve gönüllü birliktelik temelinde bir arada ve kardeşçe yaşadığı bir cumhuriyet. Her türlü inanca aynı uzaklıkta duran, dinin devleti devletin dini düzenlemediği Alevi yurttaşlarımızın eşit yurttaşlık talebinin karşılandığı aklın, bilimin, sanatın özgür olduğu her tür inanç ve vicdan özgürlüğünün güvence altına alındığı gerçekten laik bir cumhuriyet.  Doğayı metalaştıran ve sömüren değil doğayla barışık bir cumhuriyet.
Cumhuriyet’in 89. yılında önümüze koyduğumuz görev böyle bir cumhuriyeti kurma görevidir.
Mutlaka kuracağız.”

***
KİM NE DEDİ?
» Osman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, CHP’nin 29 Ekim’de yürüyüşüşü yapmakta ısrar ettiğini ve bunun ayrılıklara neden olacağını belirten “CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hep yanlışlıklar yapıyor. Allah Kılıçdaroğlu’nun sonunu hayretsin” dedi.
» CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, 29 Ekim’de Ankara’daki yürüyüşle ilgili “Hem Cumhuriyet’e sahip çıkacağız hem de Cumhuriyeti, halksız kutlama gayreti içinde olanlara en güzel ve anlamlı dersi vereceğiz” dedi.
» CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, AKP'nin ulusal dayanışma günlerini dahi toplumu ayrıştırmak için araç haline getirdiğini iddia ederek, "Artık AKP eşittir krizler partisidir. Cumhuriyet ile hesaplaşan, Atatürk sevgisini yok etmek için elinden geleni ardına koymayan AKP iktidarı, son olarak 29 Ekim’i de kriz vesilesi yaptı. Faşist ve baskıcı toplum özlemi içindeki AKP’nin makyajı artık akmaktadır” dedi.
» Ankara Barosu, kutlamalara getirilen kısıtlamaların toplumda büyük rahatsızlık yarattığını belirten Ankara Barosu, "Halkı kutuplaştıran ve milletçe gururlanarak yaşadığımız Cumhuriyet sevincimizi gölgeleyen yasaklama teşebbüslerinden bir an önce vazgeçilmelidir" mesajı verdi.