AKP’nin gericilere açtığı geniş alanlar halkı tehdit ediyor. Urfa’da Müftülük personelinin sözlü şiddetiyle karşılaşan Av. Karaboğa, “Çocuklar için gittiğim etkinlikte böyle bir şeyle karşılaşmak üzücüydü” dedi.

Gericilik kuşatması
Fotoğraf: DHA

Haber Merkezi

AKP iktidarının gerici söylem ve politikaları halkın üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor. İçki ve müzik yasakları, kadınların üzerinde kurduğu baskılar, harem selamlık dayatmalarıyla birlikte halk, gericiler tarafından ablukaya alındı. Bira içmek darp, etek giymek ise taciz sebebi. Okullarda ise kız ve erkek öğrenciler farklı katlarda eğitim görüyor. İktidarın gerici politikalarından güç alan gericiler ise halka saldırmayı sürdürüyor. Laiklik hiçe sayılırken hedef seküler yaşam.

SÖZLÜ SALDIRI

Bunun son örneği Urfa’da yaşandı. Şanlıurfa Müftülüğü, ‘Çocuk Yaşta, Erken ve Zorla Evliliklerle Mücadele Eğitimleri’ kapsamında 8 Haziran’da bir etkinlik düzenledi. Etkinlikte Şanlıurfa Barosu tarafından eğitim vermesi için görevlendirilen Şanlıurfa Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Cemile Karaboğa, tacize maruz bırakıldı. Müftülüğün etkinliğindeki katılımcılardan biri, avukatın etek boyunu ima ederek “Kürsünün arkasında anlat biz din adamıyız” dedi. Av. Karaboğa ise maruz bırakıldığı tacizin ardından sunumunu tamamlayamadan bitirdi. Yaşananlara tepki gösteren Urfa Barosu da yayımladığı açıklamada, “İnsanların yaşam tarzına ve kıyafetine açıkça müdahale taşıyan bu saldırıyı kınıyor, bu zihniyete karşı meslektaşımızın yanında olduğumuzu kamuoyuna bildiriyoruz” dedi.

DEVAM ETTİLER

Yaşadıklarını BirGün’e anlatan Av. Karaboğa, “Baronun görevlendirdiği bir eğitime gittim. Barodan bir avukat talep etmişlerdi. Zaten yaptığım bir eğitimdi. Sunum esnasında kürsüden ayrıldığım sırada katılımcılardan birinin müdahalesiyle karşılaştım. Ben sunuma devam etmeye çalıştım ama devam ettiler, ‘Neden erkek avukat göndermemişler, bari böyle giyinmeseydi’ dediler” diye konuştu.

Etkinlikte hukukçu kimliğiyle bulunduğunu ifade eden Karaboğa, şunları dile getirdi: “Farkındalık yaratmaya çalışıyordum. Kadınlara ve çocuklara uygulanan şiddet konusunda farkındalık yaratmaya çalışırken böyle bir şeyle karşılaşmak çok üzdü. Çocuğun istismarı yerine bir eteğin konuşulması beni çok üzdü. Ben oraya baronun Çocuk Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı olarak gittim. Çocukları korumak için gittiğim bir etkinlikte böyle bir şeyle karşılaşmak çok üzücüydü.”

Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu da yaptığı açıklamada, “İl Eylem Planı kapsamında kamu görevlilerine verilen bir eğitim sırasında meslektaşımıza karşı gerçekleştirilen ve insanların yaşam tarzına, giyimine, kişisel alanına açıkça müdahale oluşturan bu eril saldırıyı kınadığımızı ve TÜBAKKOM olarak meslektaşımızın yanında olduğumuzu kamuoyuna bildiririz” ifadelerine yer verdi.

Diyanet Sen ise sözlü saldırıyı savundu. Diyanet Sen Urfa Şubesi tarafından yapılan açıklamada, olayların çarpıtıldığı iddia edilirken din görevlilerine linç etme yaklaşımında bulunulduğu iddia edildi.

HAREM SELAMLIK OKUL

İzmir’de ise Bornova İmam Hatip Ortaokulu’nda kız ile erkek öğrencilerin sınıfları ve katları ayrıldı. Cumhuriyet’in haberine göre Eğitim İş, 29 Nisan’da İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvurdu. 9 Mayıs’ta, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa İslamoğlu, uygulamanın kanuna uygun olduğunu iddia etti.

İstanbul Eminönü Vapur İskelesi’nde 8 Haziran’da bir kadın, etek giydiği için taciz edildiğini açıkladı. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla tacizi duyuran kadın, saldırgan erkek tarafından hakaret ve küfürlere de maruz bırakıldığını belirtirken tepki gösterdiğinde ise üzerine yüründüğünü bildirdi. Saldırganın, etraftaki kişiler tarafından yanından uzaklaştırıldığını aktaran kadın, “Şikâyetçi olmama olanak bile tanımadılar” dedi. Kadın paylaşımında, avukatı ile kamera görüntülerini inceleyerek saldırgandan şikâyetçi olacağını belirtti.

İstanbul Bahçeşehir’de de 7 Haziran’da oturdukları sitenin bahçesinde bira içen bir grup kadın darp edildi. Kadınlar yaptıkları sosyal medya paylaşımlarında, 5 erkeğin site bahçesinde kendilerine bira içtikleri gerekçesiyle saldırdıklarını belirtti. Olaya ilişkin başlatılan soruşturmada, 2 kişi tutuklandı.

Hayırların Fethi Derneği çatısı altında faaliyet yürüten ve ‘Tebliğciler’ olarak bilinen gerici bir grup ise İstanbul’un çeşitli noktalarında sık sık yurttaşların karşısına çıkıyor. Taksim Meydanı’ndaki yeni yıl kutlamalarına katılanlara ‘kafir’ diyen grup Kadıköy’deki barlarda oturanlara ‘dini hatırlatmalar’ yapıyor.

SANATA DA DÜŞMAN

Yaşama müdahale bunlarla da bitmiyor. Geçen mayıs ayında Kadıköy’deki Müze Gazhane’de sergilenen bir duvar resmi, Cumhurbaşkanı Danışmanı İsmail Cesur’un hedef göstermesinin ardından kaldırıldı. AKP İstanbul Milletvekili Rümeysa Kadak da ‘rezil çizim’ olarak nitelendirdiği duvar resminin kaldırılmasına yönelik “Darısı kirli zihniyetlerinin başına” açıklaması yaptı.