ABD-İran geriliminde müzakere teklifiyle tansiyon düştü. Ancak NATO’nun Ortadoğu’ya daha fazla dahil edilmek istenmesi savaş politikalarının süreceğinin işareti. Trump, tıpkı Kuzey Kore krizinde olduğu gibi çatışma-müzakere stratejisi uyguluyor

Gerilimde yeni dönem

Dış Haberler Servisi

ABD’nin Kasım Süleymani suikastı sonrası İran’ın misilleme olarak Irak’taki ABD askeri hava üslerini hedef almasıyla tırmanan gerilim dünya kamuoyunun ve ülke liderlerinin itidal çağrısı sonrasışimdilik donduruldu. ABD Başkanı Donald Trump askeri üslerin füzelerle hedef alındığı saldırı sonrası yaptığı "Ulusa Sesleniş" konuşmasında, İran’la olası bir savaş senaryosunun henüz devreye girmeyeceğinin işaretini verdi.

İran’a ek yaptırımların geleceğini söyleyen Trump, açıklamasında "İran’ın gelişmesine ve zenginleşmesine imkan tanıyacak, henüz ortaya çıkarılmamış devasa potansiyelinden fayda sağlayacağı bir anlaşma yapmalıyız. İran’la dünyayı daha güvenli ve barışçıl kılacak bir anlaşma için hep birlikte çalışmalıyız. İran harika bir ülke olabilir. ABD barış isteyen herkesle barışı kucaklamaya hazır" demeyi tercih etti.

Trump’ın "barış isteyen" açıklamalarına karşılık NATO’dan daha fazla Ortadoğu’da rol üstlenmesini istemesi savaş politikalarının devam edeceğini gösterdi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve ABD Başkanı Donald Trump’ın yaptığı görüşmede, ittifakın Ortadoğu’da daha fazla rol üstlenebileceği konusunda mutabık kaldıkları belirtildi.


‘ÖN KOŞULSUZ MÜZAKEREYE HAZIRIZ’

ABD’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Kelly Craft ise BM’ye İran ile yaşanan gerilime dair bir mektup gönderdi. Süleymani suikastının "meşru müdafaa" olarak açıklandığı mektupta, “İran rejiminin uluslararası barışı ve güvenliği daha fazla tehlikeye atmasını önlemek amacıyla, İran ile müzakerelere ön koşul olmadan katılmaya hazırız” denildi.

Tahran’ın BM Temsilcisi Mecit Ravançi, ABD’den gelen anlaşma çağrısı için "Tahran hala Washington’ın yaptırımları altındayken bu teklif inanılmaz" tepkisi verdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi de Kasım Süleymani suikasti sonrası İsviçre hükümeti aracılığıyla Washington yönetiminden bir mesaj aldıklarını söyleyerek, "ABD’nin mesajına gerekli cevap kendisine iletildi" dedi. Musevi, mesajların içeriğine ilişkin bilgi vermedi.

TRUMP NÜKLEER ANLAŞMADAN ÇEKİLMİŞTİ

İran’la "yeniden müzakere" diyerek ağız değiştiren Trump, 2018’de nükleer anlaşmadan çekilen taraf olmuştu. Trump, İran’ın 2015’te imzalananan nükleer anlaşmaya uymadığını ileri sürerek 2018’in ocak ayında son kez imza attığını açıklamış, aynı yılın mayıs ayında da anlaşmanın "ABD için büyük bir utanç" olduğunu ileri sürerek çekildiğini açıklamıştı. Trump’ın anlaşmadan çekilmesiyle İran’a yönelik yaptırımlar yeniden başlatılmıştı.

Irak’ta da tansiyonu düşürmeye dönük adımlar atıldığı görüldü. Şii lider Mukteda es Sadr, İran ve ABD’den gelen açıklamalar sonrası krizin bittiğini açıklayarak Iraklı gruplara sakinlik çağrısı yaptı. Irak’ta 15 gün içerisinde yeni hükümetin kurulması gerektiğini söyleyen Sadr, "Siyasi grupların vurdumduymazlığı ve göstericilerin inadı artık son bulsun" dedi. Sadr, Iraklıların ülkedeki yabancı varlığına son vermek için halen çalıştıklarını söyledi.
ABD’nin Irak’ta bilinen 9 askeri üssü var. Irak’ın batısındaki Enbar vilayetinde Ayn el-Esed’in yanı sıra Habaniyye üssü bulunuyor. ABD, başkent Bağdat’ta da uluslararası havalimanındaki Victory Askeri Üssü ile Taci bölgesinde eğitim amaçlı Taci Askeri Üssü’nü kullanıyor. Salahaddin vilayetinde Beled Hava Üssü, Kerkük’te K1, Musul’da Kayarra, Erbil’de Harir ve Erbil Uluslararası Havalimanı’nda da ABD’nin üsleri mevcut.

Tahran’ın ABD üslerine yönelik füzeleri Irak sınırına yakın Kirmanşah vilayetinin İslamabadi Garb kentinden ateşlediği açıklanmıştı. İslamabadi Garb, Ayn el Esad’dan 550 kilometre, Erbil’den ise 350 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Saldırılarda İran tarafından üretilen Kıyam ve Zülfikar füzelerinin kullanıldığı öne sürülmüştü.

cukurda-defineci-avi-540867-1.