Trump görevi bırakmaya hazırlanırken iç ve dış politikada aldığı kararlar gerilimi tırmandırıyor. Fas'ın İsrail'le anlaşması karşılığında Batı Sahra'daki egemenlik iddiasını tanıması bölgede yeni bir karışıklığa yol açtı. ABD'de ise Trump'ın beş mahkûmun infaz edilmesi yönünde karar vermesi tartışmalara neden oldu.

Giderayak tansiyonu yükseltiyor

Dış Haberler Servisi

Başkanlık koltuğunu Demokrat rakibi Joe Biden'a devretmeye hazırlanan ABD Başkanı Donald Trump 20 Ocak'ta görevi bırakmadan önce iç ve dış kamuoyunda yankı uyandıran kararlara imza atıyor.

Dış politikada en son Somali'den ABD askerlerini çekme kararıyla tartışılan Trump, bu kez Kuzey Afrika ülkesi Fas'ı İsrail'le normalleşme kararı alan ülkeler arasına kattı. Buna göre, önümüzdeki günlerde iki ülke arasında hava uçuşları yeniden açılacak, büyükelçiler atanacak ve ticari ilişkiler yürütülecek. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da bu anlaşma için Fas Krallığı'na teşekkür etti.

BATI SAHRA'NIN TANINMASIYENİ KRİZE YOL AÇTI

Başkent Rabat yönetimi ise bu anlaşma karşılığı, ABD'nin Fas'ın Batı Sahra'daki egemenlik iddiasını tanıması kararını elde etti. Trump'ın bölge dengelerini gözetmeden aldığı bu karar yeni bir gerilimin fitilini ateşledi. Batı Sahra'da 1976'dan bu yana bağımsızlık hakkını savunan aktif direniş örgütü Polisario Cephesi, bu kararı tanımayacağını duyurdu.
Geçen ay Moritanya'ya açılan Kerkerat Sınır Kapısı'nda Fas ordusuyla çatışmalara giren Polisario Cephesi, Trump'ın kararının Fas yönetimiyle başka yönde gerilimi artırdığını belirterek "Gitmeye hazırlanan Amerikan Başkanı Fas'a ait olmayan bir şeyi veremez. Batı Sahra üzerindeki egemenlik hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz" diye ilan etti. Birleşmiş Milletler'e (BM) de kararı tanımama çağrısı yapan örgüt, "Bu karar, BM tüzüğü ve Afrika Birliği'nin kuruluş ilkelerinin açık bir ihlalini teşkil ediyor ve uluslararası toplumun Sahra Cumhuriyeti ile Fas Krallığı arasındaki çatışmasına barışçıl bir çözüm bulma çabalarını engelliyor" tepkisi verdi.

MUHALEFET TEPKİLİ

Fas Kralı 6'ıncı Muhammed ise anlaşma sonrası "Filistin halkının haklarını savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz" açıklamasıyla, Batı Sahra karşılığı Filistin mücadelesini baltaladığına yönelik tepkileri yatıştırmayı denese de bunda başarılı olamadı. Fas'ın muhalefet partilerinden ve kitle örgütlerinden de "Fas halkının, Batı Sahra'ya karşılık İsrail'le normalleşmeyi kabul etmesi kabul edilemez" yönünde sesler yükseldi.

Trump'ın Fas yönetimine sunduğu Batı Sahra'yı tanıma kararı bölgede İsrail'le normalleşen ülkelere dağıttığı ödüllerden ilki değil. İsrail'le ilk normalleşme kararı alan ülkelerden Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) F-35 savaş uçağının satılmasının önünü açılmış, bir diğer ülke Sudan'ın ise "Teröre destek veren ülkeler" listesinden çıkarılması sağlanmıştı.

İŞGALİ TEŞVİK EDİYOR

Fas'ın İsrail'le normalleşmesi kararına ilk destek de Mısır ve BAE'den geldi. Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es Sisi, "Bölgede istikrarı ve işbirliğini artıracak olan bu önemli adımı takdir ediyorum" diyerek kararı kutlarken BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid de "ABD'nin Fas'ın Batı Sahra'daki egemenliğini tanımasından memnun olduğunu" duyurdu. Karara ilk tepki ise Filistin cephesinden geldi. Gazze'de etkin Hamas grubu, kararı "Filistin davasına hizmet etmeyen ve İsrail işgalini teşvik eden siyasi bir suç" olarak nitelendirdi.

İDAMLARI HIZLANDIRDI

Trump dış politikada karışıklık yaratacak adımlar atarken iç politikada da aynı tutumunu koruyor. Trump'ın ülkede mahkum infazlarını hızlandırması kamuoyunda tepki çekti. Bir önceki başkanlar görevlerinin son dönemi genelde af kararları çıkarırken Trump beş idam kararını onayladı. İdamların ilki, Indiana eyaletinde 1999 yılından cinayetten cezaevine giren Brandon Bernard isimli hükümlünün alelacele infaz edilmesiyle yaşandı. Yaklaşık 70 yıldır federal hükümet tarafından idam edilen en genç suçlu olan 40 yaşındaki Bernard, ABD Yüksek Mahkemesi'ne sunduğu af dilekçesinin reddedilmesinin akabinde zehirli iğneyle idam edildi.

Trump'ın başkanlığı sona ermeden Alfred Bourgeois, Lisa Montgomery, Cory Johnson ve Dustin John Higgs isimli mahkumların idam edilmesi planlanıyor. İnfaz emri verilen beş kişiden dördünün Afrika kökenli Amerikalı olduğuna dikkat çeken Siyah İnsanların Gelişmesi İçin Ulusal Birlik (NAACP) örgütü, "Ölüm cezasının, onlarca yıl önce kaldırılması gereken anayasaya aykırı olarak keyfi bir ceza olduğunu düşünüyoruz" tepkisi verdi.