Feministler, göçmen kadınlara yönelik ırkçı şiddeti kınadı. Kadınlar, ölü bulunan Gabonlu Dina’nın dosyasındaki eksikliklerin giderilmesi yönünde de çağrı yaptı.

Göçmen kadınlar ırkçılığın da hedefi
Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga.

Haber Merkezi

Feminist Avukatlar, dün İstanbul Taksim’de bir araya gelerek, Karabük'te, Filyos Çayı'nda cansız bedeni bulunan Gabonlu üniversite öğrencisi 17 yaşındaki Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın dosyasına ilişkin toplantı yaptı. 

Burada konuşan avukatlar, şunları söyledi: Siyasi iktidar ve onların eliyle gelen göçmen düşmanlığı ırkçılığı tetikliyor. Erkek şiddetine karşı kadınların, ırkçılığa karşı ise göçmenlerin yanındayız. Bu davada Dina için, diğer davalarda tüm kadınlar için gerçeğin ve adaletin peşindeyiz. Bu durumda şüpheli ölümleri de reddediyoruz. Dina’nın ölümündeki erkek şiddetini görüyoruz. Soruşturma dosyasında Dina’ya atılan taciz mesajları, Dina’nın annesine gönderdiği ırkçılığa uğradığına yönelik ses kaydı, Dina’nın korktuğu kamera görüntüleri var." 

DOSYA AYDINLATILSIN

Feministler, ülkede binlerce göçmen kadın öğrenci olduğunu söyleyerek "Dina gibi binlerce göçmen öğrenci yaşıyor. Yaşam koşulları yükselen ırkçılık karşısında her geçen gün zorlaşıyor. Kadın göçmeni öğrencilerin tacize maruz bırakıldıklarını biliyoruz. Göçmen öğrencilerin yaşadıkları hak ihlallerini ve Dina’nın ölümüne giden süreçte somut gerçekliği aydınlatmak için bu dosyada saha araştırması yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bu sayede göçmen kadınların yaşadıklarının gün yüzüne çıkabileceğine inanıyoruz. Biz gerçeğin ve adaletin açığa çıkmasını istiyoruz” dediler.

Bir kadın avukat da “Bizim takip ettiğimiz bir dosya. Biz ırkçılığın artmasıyla cinayetlerin arttığını farkındayız ve göçmen kadınların erkek şiddetine katlanarak maruz kaldıklarını da farkındayız. Dolayısıyla bu dosyanın her aşamasında takipçisiyiz. Bu dosyadaki ırkçılığı da gören feministleriz. Biz aileyle iletişim kurduktan sonra bir Karabük ziyareti gerçekleştirdik. Karabük ziyaretimizde savcıyla görüşme fırsatı bulduk ama gizlilik kararı sebebiyle dosyadaki tüm bilgilere ulaşamadık. Dina’nın ölümü basına ilk olarak bir intihar olarak yansıdı daha sonra şüpheli ölüm denildi. Biz tüm şüpheli ölümlerin arkasında erkek şiddeti olduğuna emindik. Görüşmeden edindiğimiz bilgiler doğrultusunda bir kişinin tutuklandığını biliyoruz. Biz tanık beyanlarına ulaşamıyoruz. Dina’nın yaşadıklarını biliyoruz. Adil yargılanma talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.