Göçmen kadınlar boşanmadan, emek haklarını almaya kadar adli ve hukuki süreçlerde elleri kolları neredeyse bağlı. Av. Atilla Bulut, sınır kapısında medeni durumun bile yanlış yazıldığını söylerken Av. Ebru Beşe de “Hukuki yardıma erişebileceklerine dair bilgi sahibi olamamaları kanayan bir yara” diyor.

Göçmen kadınların hukuk sınavı

Filiz GAZİ

Göçmen kadınlar boşanmadan velayet davasına, çalışma iznine, işçilik haklarına kadar pek çok konuda adli ve hukuki yardıma erişmekte zorluk yaşıyor. Örneğin boşanmalar için hukuki süreç hem uzun hem de konsolosluklardan yürütülmesi gibi bir dizi masraflı prosedür gerekiyor. Hukukçulara göre bu sorun sınırdan itibaren başlayan beceriksizliğin bir sonucu.

DEVLETLE İŞLEM YAPMAYA ÇEKİNİYORLAR

Yabancı kadınların özellikle adli süreçlerde yardım için başvurduklarını söyleyen Ankara Barosu Mülteci Hakları Merkezi Başkanı Ebru Beşe, “Hukuki yardıma erişebileceklerine dair bilgi sahibi olamamaları kanayan bir yara” diyor.

Göçmen kadınlara avukat atadıklarını aktaran Av. Beşe, “Çoğu bilmiyor. Kadınlar evde kapalılar, dışarıyla irtibatları daha az” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “En fazla ezilen, hâlihazırdaki işçi sınıfının daha da altında pozisyonda çalışıyorlar. Kadınların hemen hemen hiçbir gelirleri olmuyor. Ücretsiz bir şekilde hukuki yardıma erişebileceğinden haberdar olanlar bile işlemleri başlatmaktan çekinebiliyor. Ben buraya zar zor sığınmışım bir de dava açarsam göze batarım korkuları var. Orta sınıf bir yabancının tepkisiyle, en alt gelirde olmayan kesimin tepkisi bu noktada birleşiyor diyebilirim.”

Beşe, “Yabancıların çalışma izni olmadan çalışması doğrudan sınır dışı olma sebebi. İşçilik hakkını alamayan yabancılar için de böyle bir açmaz var. Bu nedenle de hukuka başvuramıyorlar” diyerek sözlerini sonlandırıyor.

SINIRDA YANLIŞ YAZILIYOR

Mültecilerin avukatlığını üstlenen Atilla Bulut ise en çok sıkıntının sınır kapısında yanlış yazılan bilgiden kaynaklandığını belirterek şunları söylüyor: “Örneğin Irak’ta boşanmış, sınır kapısında evli yazılıyor ya da tam tersi… Bu beceriksizliğin nasıl yapıldığı konusunda hiçbir fikrimiz yok. Sonrasında örneğin çocuğun velayetinin belirlenmesinde sıkıntılar yaşanıyor. Mahkeme evli gözüküyorsun diyor, bir daha boşanma davası açılmak zorunda kalınıyor. Belli STK’lar bu konularda gerekirse tercüman sağlıyor.”

BOŞANMALARDA SIKINTI YAŞANIYOR

İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) Mülteci Destekleme ve Bilgilendirme Noktası ise konuya ilişkin bilgilendirmede mülteci kadınların yaşadıkları şöyle anlatılıyor: “Şiddet gördükleri zaman ne yapacaklarını, nereye gideceklerini bilmiyorlar. Türkiye’deki kanunları bilmiyorlar. Bir Türkiye vatandaşı internet üzerinden öğrenebiliyorken, onlar için araya bir aracı girmesi gerekiyor. Yasal boşluktan ziyade uygulamada sıkıntılar var. Kişi Suriye’de boşandıysa onun buradaki kaydının değiştirilmesi zor oluyor. Kaymakamlıktan tasdikler isteniyor ve daha pek çok prosedür… Bu süreç hem çok uzun hem de konsolosluklardan yürütülmesi gerekiyor. Buralardaki işlemlerde masraflar da oluyor. Bunu karşılamakta zorluk çekiyorlar. Şehir dışına çıkmaları gerekebiliyor. Noter onaylı tercümenin, Göç idaresince kabul edilmesi belki kolaylaştırabilir işlemleri. Türkiye’deki davaların ilerlemesinden ziyade orada alınan hükümlerin tanınması daha meşakkatli. Genelde sıkıntı boşanmalarda yaşanıyor. Suriye’de evlenmiş Türkiye’de boşanmak istiyor ya da eşi Suriye’de kalmış. Tebligat yapılamıyor, boşanma gerçekleşemiyor.”