Göçmen mahallesi

İSMAİL DEMİRAY/ EDİRNE

Edirne kent merkezinde göçmen kalmamış görüntüsü veriliyor. Edirne’nin tüm giriş çıkışlarında ve köprülerinde bekleyen güvenlik kuvvetleri göçmenlerin Edirne kent merkezine girmesine izin vermiyor. Kent girişlerinde veya köprülerde durdurdukları göçmenleri yanlarında duran minibüslerle Pazarkule Göçmen kampının olduğunu yere getiriyorlar.

11 gündür süren bekleyiş Pazarkule’de binlerce göçmenin yığılması ve bu bölgede devasa bir çadır kent oluşmasına neden oldu. Çadırların yanında derme çatma naylondan, brandadan iki ağacı birbirine çatarak sığınma mekanları oluşturuyor göçmen kardeşlerimiz. Yiyecek günde üç öğün verildiğini belirtiyorlar. Tuvalet ve duş ihtiyaçları giderilmediği için hastalanma korkusu içindeler. Hastalık korkusunu yakından hisseden sadece göçmenler değil. Karaağaç halkı ciddi anlamda hastalık korkusu ile rahatsız. Görünüşte göçmenlerle Karaağaç halkı arasında bir sorun yokmuş gibi gözükse de bulaşıcı hastalık ve ortalarda söylenti şeklinde dolaşan corana virüs tehlikesi Karaağaç halkının aklından çıkmadığı gibi Edirne kent merkezinde de hissediliyor.

Karaağaç’ta marketlerin, bakkal dükkanlarının önü tıklım, tıklım. Alış veriş için artık kuyruklar oluşmaya başladı. Göçmenlerin geçtiği yol üzerinde evleri olan Karağaç’lılar ellerinde sigara satıyorlar, evlerinde tanesi 5 liradan telefonlarını şarj ediyorlar göçmenlerin. Göçmen kampından alış veriş için Karaağaç’a gitmelerine izin verilen göçmenler Karağaç mahallesini adeta “Göçmen mahallesi”ne döndürdüler. Göçmen kampı ile Karağaç mahallesi arasındaki iki kilometrelik yolda gidip gelen insanların ip gibi görüntüsünü günün her saatinde gözlemek mümkün. Karağaç’ta kahvaltı evi ve börekçi dükkanı yere iğne atsan düşmeyecek gibi göçmenlere yiyecek yetiştirmekte zorlanıyor.