Yunanistan polisinin sınırda bekleyen göçmenlere biber gazı ve tazyikli suyla müdahalesi sürüyor. Yunan tarafı sınırdan geçişlere izin vermezken, Türkiye göçmenlerin deniz yoluyla sınırı geçmesini yasakladı

Göçmenlere saldırılar arttı denizden geçişler yasaklandı

HABER MERKEZİ

Edirne’den Yunanistan’a geçmek isteyen binlerce göçmenin sınırdaki bekleyişi sürüyor. Yunanistan polisinin sınırda bekleyen göçmenlere müdahalesi sürerken Türkiye Sahil Güvenlik Komutanlığı, göçmenlerin deniz geçişlerinin yasaklandığını duyurdu.

Yunanistan polisi gece sınırda bekleyen göçmenlere tazyikli su ve biber gazıyla müdahale etti. Denizi geçmeye çalışırken ölümle burun buruna gelen göçmenlerin tehlikeli olduğu gerekçesiyle denizden geçişleri de yasaklandı.

‘Bundan sonra olacaklara bakın’

Her geçen gün sınırdan geçen göçmen sayısının arttığını öne süren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün son olarak sayının 143 bini aştığını belirtti. Havaların ısınmasıyla sınırı geçen göçmen sayısının artacağını söyleyen Soylu “Su bazı yerlerde 40-45 santimetreye düştü. Bu şu demektir, ayağınızla geçebilirsiniz. Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in sınırları tutmak gibi bir kabiliyeti yok. Siz bundan sonra olacaklara bakın. Bundan öncekiler bir şey değil” ifadelerini kullandı. Yunanistan’da Kiryakos Miçotakis başkanlığındaki hükümetin, sınırdaki mültecilere sert müdahalesine tepki gösteren ana muhalefet partisi Radikal Sol İttifak (SYRIZA), ülkenin mülteciler değil yükselen aşırı sağ ve faşizmden kaynaklanan asimetrik tehdit altında olduğunu kaydetti.

SYRIZA’nın “Haklar Bölümü” tarafından hazırlanan ve partinin resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamada, adalarda mültecilere ve uluslararası kurumlarla gönüllü sivil toplum kuruluşları (STK) çalışanlarına karşı geniş çapta “soykırım uygulandığı” iddia edildi.

Almanya hükümetine göçmen çağrısı

Almanya’daki pek çok çocuk ve insan hakları kuruluşu, Yunanistan’dan göçmen almaya çağırdı. Alman Çocuk Koruma Birliği’nin Başkanı Heinz Hilgers, İçişleri Bakanı Horst Seehofer’den çocuk yaştaki sığınmacıların ve çocuklu ailelerin alınmasına karşı gösterdiği direnişten vazgeçmesini talep etti. Hilgers, sadece Midilli Adası’ndaki Moria kampında yaklaşık 7 bin çocuğun bulunduğunu, oradaki koşulların “Avrupa için bir utanç” olduğunu söyledi. Alman Çocuk Koruma Birliği, federal hükümetin Avrupa çapında bir çözüm bulunması yönünde gösterdiği çabanın takdire şayan olduğunu, ancak bunun aylar sürdüğünü ve kamplardaki çocukların artık zamanı olmadığını da hatırlattı.