Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ekolojik koridor projesini BirGün’e değerlendiren Orman Fakültesi profesörleri projenin bilimsellikten uzak ve rant odaklı olduğunu söyledi.

Göstermelik ekolojik koridor hattı
BURCU CANSU

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, “Türkiye’deki doğal yapıyı korumak, bölgelerdeki habitatları birbirine bağlamak ve türlerin geçişine imkan sağlamak” iddialarıyla 22 ilde ekolojik koridor oluşturulacağını duyurdu.

Bakanlığın ekolojik koridor projesini BirGün’e değerlendiren İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay ve Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdoğan Atmış, projenin bilimsellikten uzak ve rant odaklı olduğunu belirtti. Tolunay, ekolojik koridorun millet bahçesine bağlanmasının ekolojik hayat açısından anlamı olmadığını belirtirken, Atmış da millet bahçelerinin bu projedeki tek varlık nedeninin rant olduğunu söyledi.

AMAÇ “YABAN HAYATI KORUMAk” OLMALI

Prof. Dr. Doğanay Tolunay, birbiri ile yakın ama kopuk kalmış veya parçalanmış doğal habitatlar arasında canlıların iletişimini sağlayan alanlar kurulmasının önemli olduğunu belirtirken, “Fakat bu birleştirme Üçüncü Köprü’de olduğu gibi önce doğal hayatı talan edip sonrasında ekolojik köprü yaparak olmaz” dedi.

Ekolojik koridor oluşturmadan önce kapsamlı bir araştırma yapmak gerektiğinin altını çizen Tolunay, şunları anlattı: “Adana-Mersin, Üçüncü Köprü ve yeni açılan İzmir-istanbul Otoyolu üzerinde birer ekolojik köprü var. Ekolojik köprü yapmadan önce hayvanların sürekli kullandıkları rotaların, su kaynaklarının, canlı türlerinin incelenmesi gerekiyor. Her canlının kullandığı yollar farklı özellik taşıyor. Örneğin, kaplumbağa için ekolojik köprü için farklı özellikte, toynaklı hayvanlar için farklı özelliklerde olmalıdır. Yoksa hayvanların kullanmadığı noktaya bir koridor oluşturursunuz ve hayvanlar tarafından kullanılmaz. Bu ekolojik köprülerde bildiğim kadarıyla bu hususlara dikkat edilmedi.

Üçüncü Köprü de olduğu gibi bütün ormanı parçalayıp sonrasında üzerine ekolojik köprü yapmak da olmaz. Sadece kamuoyuna şirin gözükülür.”

MİLLET BAHÇESİ-ORMAN BİRLEŞİMİ OLMAZ

Ekolojik koridorların millet bahçesine bağlanmasının ekolojik hayat açısından hiç bir anlamı olmadığını söyleyen Tolunay, “Millet bahçeleri doğal hayat değil. Eğer hayvanlar ekolojik koridoru kullanarak millet bahçesine gelirse yırtıcılar insanlar üzerinde risk oluşturabilir ya da insanlar koridoru kullanarak gittiğinde de hayvanları rahatsız edebilir. O zaman beklenilen amaca ulaşılmaz. Ekolojik koridorda asıl amaç yaban hayatını korumak olmalıdır. Millet bahçelerinde bir çok tesis olacak. Fakat ekolojik koridorlarda sadece doğal yapı olmalıdır” diye konuştu.

Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Görevlisi Erdoğan Atmış ise bu projede siyasi iktidarın amacının doğal hayatı korumak değil de rant sağlamak olduğunun altını çizerek, şöyle konuştu:

“Türkiye’de şehir içinde ve şehir dışındaki yeşil alanlar yok ediliyor. Tabiat parkları, kent ormanları var. Hükümet buralarda çeşitli kafeler, restoranlar, düğün salonları açtı. Buralar tamamen rant alanına çevrildi. 1980’den 2008’e kadar 30’a yakın tabiat parkı vardı. 2008 yılında ‘tabiat parkı kuracağız’ denildi. Orman içi dinlenme alanları tabiat parkına çevrildi. Koruma yerini kullanıma bıraktı. Girişlerde ücret alınmaya başlandı. Bu projeye doğal olmayan ve her adımı ranta açan millet bahçelerinin de dahil edilmesi projenin amacının doğal hayatı korumak değil de rant olduğunu ortaya koyuyor.”