38 yaşındaki Ali Gökmen ‘gece körü’ hastalığı olmasına rağmen tam 20 aydır geceleyin polise taş atmaktan tutuklu bulunuyor. BirGün’e mektup gönderen Gökmen, “Asıl gözleri kararan ben miyim, yoksa savcı ve hâkimler mi?” diye soruyor

'Gözleri kararan ben miyim yoksa hakimler mi?'

UĞUR ŞAHİN | ugursahin@birgun.net | @uugurs

Türkiye’de ‘adaletin olmadığına’ dair eleştirilere her gün bir yenisi daha ekleniyor. Bunun son örneği ise halk arasında gece körlüğü ya da tavukkarası olarak bilinen ‘retinitis pigmentosa’ rahatsızlığı doktor raporuyla belirlenen 38 yaşındaki Ali Gökmen. 20 aydır cezaevinde olan Gökmen’in tutuklanmasının nedeni, ‘geceleyin polise taşmak.’ Hastalığı nedeniyle askerlikten muaf tutulan ve engelli maaşı alan Gökmen’in gece görmesi imkânsız. Ancak Ali Gökmen, gece saatlerinde gerçekleştirilen bir eylemde polis taş atmaktan suçlanıyor.

‘Gündüzleri bile göremiyorum’

Söz konusu suçlama nedeniyle Bolu F Tipi Hapishanesi’nde bulunan Gökmen, koğuş arkadaşlarının yardımıyla gazetemize bir mektup gönderdi. Mektubuna, “Önemli olan bir insanın körlüğü müdür, yoksa adaletin mi?” sorusuyla başlıyor, Gökmen. “Ben okuyamıyorum hakkımdaki suçlamaları, arkadaşlarım okuyor bana” diyor ve ekliyor: “Gözlerim yavaş yavaş kararıyor, gündüzleri bile göremiyorum. Kendimi bildim bileli 12 saat bana günler. 12 saat ise yok benim için. Ve bugün tutsağım, tam 20 ay oldu buraya gireli. Neden buradayım? Saat 23.45’te benim için kapkaranlık bir saatte polislere saldırmışım. Savcı böyle diyor, polisler bunu bile kabul etmiyor. Ben geceleri koşamam ki, isterdim koşmayı, refakatçisiz yürümeyi, yıldızlara bakmayı… Ama yapamam…”


Bir türlü ispat edemedi

Gökmen, mektubunun devamında doktorların verdiği raporların gözardı edildiğini dile getiriyor: “Askerden muaf kaldım, raporunu verdim, olmadı. Engelli maaşı alıyorum, ‘Hastayım’ dedim, olmadı. Adli tıbba gittim, ‘Görmüyor’ dedi doktor, olmadı. İspat edemedim bunu yapmadığıma.”

Gözleri kararan ben miyim
yoksa savcı mı?

“38 yaşındayım, gün sayıyorum kör olmak için. 40 yaşıma bastığımda… Artık göremeyeceğim, annemin, babamın, abimin yüzünü…” diyen Gökmen, bir sonraki duruşmasının 31 Mayıs tarihinde olduğunu kaydediyor ve mektubunu şu soruyla sonlandırıyor: “Asıl gözleri kararan ben miyim, yoksa savcı ve hâkimler mi?”