İzmir’de erkek şiddetine dikkat çekmek için dans eden kadınlara dava açıldı. 14 Mayıs’ta hâkim karşısına çıkacak olan kadınlar, “Biz bir bütünüz ve mücadelemiz bu sistem değişene dek sürecek” dedi

Gözlerinin içine bakmaktan korkmayacağız

Haber Merkezi

Kadına yönelik erkek şiddetine, tacize, tecavüze ve cinayetlere dikkat çekmek için Şili’te başlatılan ve tüm dünyaya yayılan Las Tesis dansı yalnızca Türkiye’de engellenmek istendi. Dans eden kadınlara ise soruşturma açıldı. İzmir’de gerçekleştirilen Las Tesis dansından sonra 25 kadının ifadesi alındı. 14 Mayıs’ta dans ettikleri için hakim karşısına çıkacak olan Meryem Yıldırım, Hivda Selen ve İrem Çelikbaş ile konuştuk.

“Las Tesis erkek egemen şiddete karşı yükselmiş bir isyan çığlığıydı” diyen Ege Üniversitesi (EÜ) öğrencisi Meryem Yıldırım, “Farklı coğrafyalarda aynı sorunlara karşı direnen kadınların yüzlerini sokaklara döndükleri bir danstı. Las Tesis’in İzmir’de bu kadar kalabalık ve coşkulu geçmesi, gücünü Şilili kadınlar katillerden hesap sormak için sokakları korkusuzca doldurmasından alıyor” dedi.

Meryem sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aynı çığlık Paris, Atina, İstanbul ve İzmir’de yankılandı. Suçlunun, teşvik edenin, ödüllendirenin tehditleri ardında bir arada haykırmak kadın hareketinin gücü ve engellenemezliği kendisini Las Tesiste bir kez daha gösterdi. Las Tesis’in verdiği mesaj açıktı, erkek egemenliğinin önümüze çıkardığı her barikatta ayaklarımız hiçbir zaman geriye gitmeyecek ve parmaklarımız suçluları işaret ederken onların gözlerinin içlerine bakmaktan korkmayacağız.”

‘ŞİLİ’DE DANİELA, TÜRKİYE’DE EMİNE OLACAĞIZ’

EÜ öğrencisi Hivda Selen ise “Bizim bu kadar güçlü ve korkusuz olduğumuzu gören egemenler ‘yaşamak istiyoruz’ diyen kadınlara haksızca saldırmaya devam ediyor” dedi. “Las Tesis dansına katılan kadınlara İzmir’de soruşturma açarak, Ankara’da yurttan atarak, burslarını ve kredilerini keserek kadınları bu politikalarla yıldırmaya ve yaşamlarını zorlamaya devam etti” diyen Hivda, “Bizler biliyoruz ki bu haksızlıklar mücadelemizi asla durduramayacak. Bugün bize yapılan her karşı politika bazılarımızı etkilese de, biz bir bütünüz ve mücadelemiz bu sistem değişene dek sürecek” dedi.

Hivda sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Nasıl dünyada dalga dalga yükselen bu çığlık, bir kıtadan diğer kıtaya şiddetini katlayarak kesilmeden esen bir rüzgâr gibi devam ettirdiyse Şili’de katledilen Daniela olacağız, Türkiye’de Emine. Acımız aynı, öfkemiz aynı korkumuz yok, katilimiz belli. Bizler erkek egemenliğinin darbeleriyle sallanan fakat asla yıkılmayan kadınlarız.”

‘8 MART’TA TÜM KADINLARI SOKAĞA BEKLİYORUZ’

8 Mart’ta tüm kadınları sokağa beklediklerini söyleyen EÜ öğrencisi İrem Çelikbaş ise “Mahkemelerdeyiz, üniversitelerdeyiz, mahallelerdeyiz artık her yerdeyiz ve herkesi buna alıştıracağız. Bazen bir basın metniyle bazen bir dansla erkek egemenliğinin karşısına dikiliyoruz” dedi.

İrem şu ifadeleri kullandı:

"İzmir’de 8 Mart günü de Las Tesis’de olduğu gibi sokaklarda olacağız. Farklı eylemsellikler göz alıcı görüntüler olması bekleniyor. Tüm kadınlar rengârenk eldivenlerimizi takıp, tacizciye, katile erkek egemen devlete karşı ellerimizi gökyüzüne kaldıracağız. Yürüyüş saat 4’te başlayacak tiyatral gösterilerle müziklerle sloganlarla gece bitene dek devam edecek. Tabi ki en önemlisi bu yılda sokaklara taleplerimizle çıkacağız.

Ataerkil sisteme karşı mücadelemizi kadın dayanışmasıyla büyütmek için orada olacağız. Buradan da tüm kadınlara sesleniyoruz; Bir kişi daha eksilmemek için, sömürüye, ayrımcılığa, tacize, şiddete karşı eşit ve özgür bir yaşam için 8 Mart’ta Alsancak’ta yan yana yürüyelim. Dayanışmayı büyütmek için tüm kadınları bekliyoruz”