Gübredeki fiyat artışları üretimin düşmesine, gıda fiyatlarının artmasına neden olacak. Endüstriyel tarımın alternatifi olan geleneksel köylü tarımı savunulmalı, halkın gıda sisteminin inşası için mücadele edilmeli.

Gübre fiyatları üretimi düşürecek

Dr. Necdet ORAL

Tarımda üretim sonucu topraktan eksilen bitki besin maddelerinin toprağa kazandırılması amacıyla kullanılan ve endüstriyel tarımın ana girdisi olan kimyasal gübrelerin üretim maliyetindeki payı yüzde 15-20 civarındadır. Gübrelerin verimlilik artışındaki payı koşullara göre değişmekle birlikte yüzde 50’ye kadar ulaşabilmektedir. Türkiye’de gübre sektörü doğalgaz, fosfat kayası, potasyum tuzları ve kükürt gibi başlangıç hammaddelerinde tamamen dışa bağımlı durumdadır. Ara maddelerin yarıdan fazlası ithalatla karşılanmaktadır.

KAMUNUN GÜBREDEKİ İŞLEVİ YOK EDİLDİ

Türkiye’de öncesi toplam 5,6 milyon ton gübre üretim kapasitesinde bir kamu kuruluşu olan TÜGSAŞ’ın payı yüzde 35-40, Toros Gübre’nin yüzde 25, Gübretaş’ın ise yüzde 15 dolayında idi. Fiziki olarak 3,6 milyon ton olan gübre üretiminin yüzde 45’i TÜGSAŞ’a, yüzde 25’i Toros Gübre’ye, yüzde 15’i Bagfaş’a, yüzde 9’u Gübretaş’a aitti. Kamu gübre kuruluşları gübre fiyatlarındaki kararlılığın sürdürülmesinde, sektörde tekelleşmenin önlenmesinde ve üreticiye ucuz gübre sağlanmasında önemli işlevler üstlenmişlerdir. Gübre sektöründe özelleştirmeler Eylül 2005 tarihi itibariyle tamamlanmış, böylelikle gübre sektörünün yaklaşık yüzde 45’ini kontrol eden kamunun, bu sektördeki işlevi yok edilmiş oldu.

GÜBRE FABRİKALARINI ÖZELLEŞTİRME SONUÇLARI

Kamu gübre fabrikalarının özelleştirilmesiyle;

•Sektörde kamunun fiyat düzenleyici işlevi sona erdi, böylece gübrede fiyat istikrarı bozuldu.

•Özel sektör üretim-ithalat-depolama-dağıtım-tüketim zincirinde tekelci hakimiyet kurarak normal kârın ötesinde tekelci bir kâr elde etme olanağı buldu.

•Sektörde kâr mantığına göre etkinlik gösteren bir yapı oluştu. Kâr mantığının hakimiyeti ithalatı daha cazip hale getirdi.

•Çiftçi ucuz gübre sağlayamadı, gübre kullanımının düşmesine paralel olarak tarımsal üretim azaldı.

•Tarımın milli gelir içindeki payı düştü, çiftçinin gelir düzeyi geriledi.

•Piyasa koşullarında sadece kârın temel alınması nedeniyle, reklâm ve pazarlama olanaklarının yanlış gübre kullanımını özendirmesi sonucu verimsizlik, kaynak israfı ve çevre kirliliği arttı.

•Pahalı girdiler nedeniyle üretim yapılması sonucu birçok alan ekonomik önemini yitirdi.

gubre-fiyatlari-uretimi-dusurecek-1010986-1.

FİYATLAR ARTTI GÜBRE KULLANIMI GERİLEDİ

Türkiye topraklarında organik maddenin eksik olması nedeniyle tarımsal üretimde en fazla azotlu gübrelere ihtiyaç bulunmaktadır. TÜİK verilerine göre kullanılan kimyasal gübrenin yaklaşık yüzde 70’ini azotlu, yüzde 25’ini fosforlu ve yüzde 5’ini de potaslı gübreler oluşturmaktadır. Doğalgaza gelen zamlardan dolayı özellikle azotlu gübre fiyatları küresel ölçekte artarken Türkiye’deki durum biraz daha farklıdır. Bir yandan ithalat bağımlılığı gübre fiyatlarını tırmandırırken, TL’nin döviz karşısında hızlı bir şekilde değer kaybetmesi de fiyat artışını körüklemektedir. Özellikle 2021 yılının ikinci yarısında gübrede fiyat artışıları kontrol edilemez bir şekilde seyretmiştir. Rusya-Ukrayna savaşı ve dövizdeki artışlar öne sürülerek gübre fiyatlarına bir ayda yüzde 55’e varan oranlarda zam yapılmıştır. TZOB verilerine göre 2021 yılı Mart ayına göre son bir yılda üre gübresi yüzde 344, amonyum sülfat gübresi yüzde 311, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 291, DAP gübresi yüzde 233 oranında yükselmiştir. Çiftçiler 2021 yılı sonbaharında 2022 yılı için ekimlerini yaparken ya ellerindeki mevcut gübreleri kullanmışlar ya da gübre kullanmaksızın ekim yapmışlardır. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre 2021 yılında gübre kullanımı yüzde 9,3 oranında düşmüştür. Gübredeki fiyat artışları 2022 yılında üretimin düşmesine neden olacak ve gıda fiyatlarına olumsuz bir şekilde yansıyacaktır.

HALKIN GIDA SİSTEMİNİ İNŞA ETMEK İÇİN MÜCADELE

Ekolojik dengeyi bozma, çevreyi kirletme ve canlıların sağlığını tehdit etme gibi kaygıları olmayan, sadece üretimi artırmayı amaçlayan endüstriyel tarımda verimlilik esas olarak yoğun kimyasal kullanımına bağlıdır. Uzun süreli yoğun kimyasal gübre kullanımı toprakta tuzlanma, asitlenme, ağır metal ve nitrat birikimi, mikroorganizma faaliyetinin bozulması, havaya azot ve kükürt içeren gazların salımı ve sera etkisi gibi çevre sorunlarına yol açmaktadır. Bunun için endüstriyel tarımın alternatifi olan geleneksel köylü tarımına (agroekoloji) sahip çıkılmalı, şirketlerin gıda sistemi yerine halkın gıda sistemini (Gıda Egemenliği) inşa etmek için mücadele edilmedir.