Ordu-AKP-Yargı arasında tekrar gerginleşen ilişkilere Cumhurbaşkanı Abdullah Gül el attı. Dün düzenlenen yemeği bazı çevreler ince ayar olarak da nitelendirdi…

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Yasama, Yürütme ve Yargı organlarının başkanlarına verdiği yemek kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Yemekle ilgili olarak cumhurbaşkanlığı yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi: “Dışişleri Konutu"ndaki toplantıya; TBMM Başkanı Sayın Köksal Toptan, Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Haşim Kılıç, Yargıtay Birinci Başkanı Sayın Hasan Gerçeker, Danıştay Başkanı Sayın Mustafa Birden, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Cemil Çiçek, Sayıştay Başkanı Sayın Mehmet Damar, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı Sayın Ahmet Akyalçın, Askeri Yargıtay Başkanı Hak. Tuğg. Sayın Ahmet Alkış, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı Hak. Tuğg. Sayın Turgut Arıbal ile Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Sayın Mustafa İsen katılmıştır. Toplantıda dünyada ve bölgemizdeki önemli gelişmelerden hareketle ülkemizde Yasama, Yürütme ve Yargıyı ilgilendiren birçok konu samimi bir atmosferde ele alınmış ve karşılıklı görüşler paylaşılmıştır. Özellikle ülkemizde demokrasinin derinleşmesinin, hukukun üstünlüğüne ve temel ilkelerine titizlikle bağlı kalınmasının ve uygulamalarda usul yasalarına azami özen gösterilmesinin Türkiye"yi daha da güçlü kılacağı, karşılaşılan sorunların aşılmasını kolaylaştıracağı ve toplumda güven ortamını pekiştireceği hususları üzerinde etraflıca durulmuştur.

Sayın Cumhurbaşkanımız, katılımcılar tarafından da çok yararlı bulunan bu tür toplantıların düzenli olarak gerçekleştirilmesini öngörmektedir.”

Yemeğe davet edilen Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin Hollanda’ya gittiği için yemekte bulunamadı. Dışişleri Konutu’nda basına kapalı gerçekleşen yemek yaklaşık 1,5 saat sürdü. Köşk kaynakları, davetin daha önceden planlandığını ve Ergenekon soruşturması kapsamında yaşanan yargı-yürütme gerilimiyle ilgisinin olmadığını belirtseler de yemeğin Genelkurmay Başkanlığı’nın Ergenekon soruşturması nedeniyle üst üste yaptığı “sorumluluk” çağrılarından hemen sonraya denk gelmesi dikkat çekici bulundu. Genelkurmay Başkanlığı’ndan bugün yapılan son açıklamada, “Artık, yetkili ve sorumlu makamlar ile sağduyulu medyanın üzerlerine düşen görevleri yerine getirmek üzere söylem yerine gerekli tedbirleri alma zamanıdır” ifadesi yer almıştı.

 

KORU: İNCE AYAR

Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru, Cumhurbaşkanı Gül’ün yargı, yürütme ve yasama organlarının başkanlarına verdiği yemekli toplantıyı değerlendirdi. Ankara’daki erkler zirvesiyle ilgili olarak NTV’de yazı işleri programına katılan Fehmi Koru, zirvede Cumhurbaşkanı’nın yargı ve yürütme arasında Ergenekon soruşturması ile ilgili yapılan tartışmalara “İnce bir ayar” yapmak istediğini söyledi. Koru “Son zamanlarda yürütmenin başı olan başbakanla bu arada başka devlet kurumlarının çok önemli isimleri arasında bir mutabakat anlamını taşıyan orta düşünceler ifade edilmişti. Ancak yargı konusunda yargıdan gelen sesler biraz farklı olabiliyordu. Zannediyorum bu ince ayar bu zirvede gündeme gelecektir” dedi.

 NTV’deki Yazı İşleri programında Mirgün Cabas ile Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtlayan Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru, Cumhurbaşkanı Gül’ün yargı, yürütme ve yasama organlarının başkanlarına verdiği yemekli toplantıyı değerlendirdi. Fehmi Koru şunları söyledi: “Herkesin ayrı ayrı düşüncelerini ifade ettiği bir ortamdan geçiyoruz. Dikkat ederseniz son zamanlarda yürütmenin başı olan başbakanla, başka devlet kurumlarının çok önemli isimleri arasında bir mutabakat anlamını taşıyan ortak düşünceler ifade edilmişti. Ancak yargı konusunda, yargıdan gelen sesler biraz farklı olabiliyordu. Zannediyorum bu ince ayar bu zirvede gündeme gelecektir. Tek bir maddesi olduğunu düşünmüyorum ben bu konunun. O bakımdan da ‘yılbaşı zirvesi’ adı verilmesi belki daha isabetli. Netice itibariyle devletin en önemli organlarının demokrasilerdeki kuvvetler ayrımı ilkesini yine koruyarak ama zirvede de bir araya gelerek konuşabileceğini göstermesi her bakımdan önemli. Cumhurbaşkanı, devletin kurumları arasında ahengi sağlamakla görevli anayasaya göre. Bu ahengin herhalde ince ayarları yapılacak olan bu yemekli toplantıda söz konusu olacak.”

 

HİKMET ÇETİN: KAMPLAŞMA BÜYÜYOR

Eski TBMM Başkanı Hikmet çetin ise konyu şöyle değerlendirdi: “Kurumlar arasında basın yoluyla birtakım görüşler ileri sürüldü. Özellikle Ergenekon soruşturmasını birçok çevrede; TSK, yargıda, kişiler ve cumhurbaşkanında rahatsızlık yarattığı açık. Birtakım sorumsuz insanların, TV kanallarında saatlerce isimleri, partileri kurumları itam altında bırakan bu itamlar devlet kurumlarını kişileri rahatsız etti. Sayın Cumhurbaşkanı da rahatsızlığını da dile getirdi. Sayın Cumhurbaşkanı da 104 maddesinin kendisine verdiği ‘Devlet organlarının uyumlu ve düzenli çalışmasını gözetir’ ilkesine göre yapıyor. Devlet organlarının uyum içinde olmadıkları açık. Bundan çok fazla bir şey çıkacağını sanmıyorum. Umarım bu kurumlar rahatsızlıklarını açıkça dile getirirler ve bunların tekrarlanmaması için ne yapılması gerektiğini konuşurlar. Önemli bir adımdır. Ele alınış biçiminin bu toplantıyla sona erdirileceğini düşünmüyorum.”

 

CHP TEPKİ GÖSTERDİ

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, yasama, yürütme ve yargı organlarının başkanlarını Çankaya Köşkü’nde yemekte bir araya getirmesine tepki gösterdi. Ergenekon davasının iktidarın yürüttüğü psikolojik savaşın aracı haline geldiğini savunan Anadol, “Cumhurbaşkanının yemeği, krizin çözümüne yönelikse çok yanlış. Yemekte dava dosyası konuşulacaksa Anayasa’nın 138’nci maddesini ihlal etmiş olurlar” dedi. Yemekte “siyasal krizden nasıl çıkılır” sorusunun yanıtının aranmasının da yanlış olacağını belirten Anadol “O zaman da yüksek yargı organlarının başkanlarını, siyasetin göbeğine itmiş olurlar” diye konuştu.

 

KAYSERİ MANTISI İSE SORUN YOK!

Anadol "Bu bir yılbaşı yemeğidir. Kayseri mantısı ikram etti sayın Cumhurbaşkanı. Önemli makamlarda bulunan kişilerin tanışmalarına vesile oldu, onun için bu toplantıyı yaptık" diyorlarsa bir diyeceklerinin olmadığını söyledi.Anadol Meclis’te, gazetecilerin Cumhurbaşkanı Gül’ün yasama, yürütme ve yargı organlarının başkanlarını buluşturan yemek davetiyle ilgili sorularını yanıtladı.

 

DAVA OLMAKTAN ÇIKTI

 Türkiye’de siyasal kriz olduğunu, bunun ana nedeninin iktidarın yargıyı siyasallaştırması olduğunu belirten Kemal Anadol, Ergenekon davasının da dava olmaktan çıktığını ve iktidarın yürüttüğü psikolojik savaşın bir aracı haline geldiğini söyledi. Anadol şöyle konuştu: “Ülkede bir bunalım var, siyasal kriz doğdu. Anayasaya göre siyasal krizin nerelerde çözüleceği bellidir. Cumhurbaşkanı"nın yemeği, bu krizin çözümüne yönelikse çok yanlış. Neden yanlış? Anayasa Mahkemesi’nin, Danıştay"ın, Yargıtay’ın başkanlarıyla birlikte, dava dosyasını tartışacaklarsa, konuşacaklarsa, yani yüksek yargı organlarının başkanları, meclis başkanı, başbakan ve cumhurbaşkanı, dava dosyasını masanın üstüne koyup tartışacaklarsa, Anayasa’nın 138’nci maddesini ihlal etmiş olurlar. Böyle bir yetkileri yok. "Yargıya talimat verme, yol gösterme, öneride bulunma" yetkileri yok. Böyle yapmayacaklar da ‘bu siyasal krizden nasıl çıkarız, çözüm yollarınız nedir?’ diye soracaklarsa, o zaman da yüksek yargı organlarının başkanlarını, siyasetin göbeğine itmiş olurlar, siyasal tartışmanın içine çekmiş olurlar.”