Az sonra yola çıkıyoruz, İzmir’e doğru “Yargı” oyunu için... Giderken, Balıkesir’de yolumu değiştirsem diyorum; Edremit’e sapsam, ordan Çanakkale’ye dek uzanan Kaz Dağlarında, “nasıl bulacaksam” falan demeden, “erken doğan gül parmaklı şafak görününürken” Homeros Baba’yı bir aransam...

Antik Çağ Söylencelerinin ulu ozanı Homeros’un, destanlarının hemen her bölümününde “erken doğan gül parmaklı şafak sökerken” diye başlar günler. Anılan da tanrıça Eos’tur. ‘Gül Parmaklı Şafak-Eos, doğuda ufuktan belirir belirmez, gözleriyle, uyumakta olan genç erkeklerin odalarını aramaya başlamaktadır. Her gece sabaha dek kıvranmakta, ilk ışınlarının kimin üzerine düşeceğini düşünüp durmaktadır... Elinden başka bir şey gelmemektedir. Eos, bundan dolayı da son derece utanmaktadır ve bunun içindir ki, gökyüzü sabahları utancından kıpkırmızı kesilir... Kuşkusuz buradaki utanma umutla, sevgiyle-seviyle ilgili; ancak benim sana ileteceğim başka bir tür utanmazlık var ki benzersiz Homeros baba. O yüzyıldan bu yana görülmemiş biçimde şimdilerde doğanın yok ediliş öyküsü yazıladurmakta Kaz Dağlarında ve bunu yapanların içlerinde utanmanın kırıntısı bile bulunmamakta... BirGün’den haberleri duyuyorsan eğer; başlıklar şöyle: “Maden şirketlerinin başvurmadığı hile kalmamış!” ve diğeri: “Kaz Dağları talanı hukuken tescillendi...” Şu dağlardan, o günden bugüne seslensen de, sahip çıksan doğaya, kendine ya... Neyle nasıl korursun buraları bilemem ama sende vardır o güç, bulmalısın bir yolunu, birlikte torunların torunlarıyla... yoksa buralardaki adın sanın bilesin yok ola, gelecek kuşaklar seni değil de madenleri-madencileri konuşacak ha... Antik dönem Anadolu ve Yunanistan’ında halk İlyada ve Odysseia’yı ezbere bilir, canlarında taşırlardı. Askerlik, tıp, hukuk ve din bilgilerinin kaynağı bu kitaplardı ya... İşte o halkı bugünlere taşıyamasan da ruhunu bugünlere aktarsan ya da ne bileyim ışınlasan buralara ya. Hani biraz uzağında ama olsun oraya da bir el at, yardımcı ol derim Artvin Cerattepe’de yapılması planlanan madencilik faaliyetlerine karşı doğasını savunan ve iş makinelerinin geçişine izin vermeyen yurttaşlara da... Homeros Baba, yani şunun şurası ne ki MÖ 7. yüzyıldan bugüne; umudumuz sana kaldı ha, uyuklayıp durma, gül parmaklı şafak söküyor her gün ya…