Abdullah Gül’e, Harvard Üniversitesi’nde yaptığı bir konuşma sırasında yönelttiği “Türkiye’de insanlar ölürken geceleri nasıl uyuyorsunuz” sorusuyla dikkat çeken araştırma görevlisi Emrah Altındiş’in sahte bir ihbar mektubuyla DHKP-C üyesi olmakla itham edildiği ve işten attırılmak istendiği ortaya çıktı.

Gül'ü Harvard'da eleştiren Altındiş için 'DHKP-C ihbarı' yapılmış

Dönemin cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, Gezi direnişinin yıldönümü sırasında Harvard Üniversitesi’nde yaptığı bir konuşma sırasında yönelttiği “Türkiye’de insanlar ölürken geceleri nasıl uyuyorsunuz” sorusuyla dikkat çeken araştırma görevlisi Emrah Altındiş’in ‘profesyonelce’ hazırlanan sahte bir ihbar mektubuyla DHKP-C üyesi olmakla itham edildiği ve işten attırılmak istendiği ortaya çıktı.

ANKARA'DAN GÖNDERİLMİŞ
Altındiş’in çalıştığı bölümdeki 30 akademisyene gönderilen 19 sayfalık ihbar mektubunda Türkiye’de çekilmiş çok özel fotoğraflarla yasadışı örgütlerle bağlantısı olduğu kanıtlanmaya çalışmış. İşini kaybetmek üzere olan ve Amerika’yı terk etmeye zorlanan Altındiş, ancak kapsamlı bir polis soruşturması sonrasında hayatına geri dönebilmiş. İnternet alanında tecrübeli avukatlarla yapılan araştırma sonrasında 17 Temmuz tarihli mektubun Ankara’dan gönderildiği belirlenmiş.

Hürriyet’ten Tolga Tanış’a konuşan Altındiş, mektubun varlığını mesajı alan akademisyenlerden öğrendiğini anlattı. Altındiş, “Benim DHKP-C örgütüne üye çok tehlikeli bir terörist olduğumu, bölümdeki herkesin, hatta ailelerinin yaşamlarının bu yüzden tehlikede olduğunu söylüyordu. Ortalama bir Amerikalının terör konusunda hassasiyetini bilen birileri tarafından yazıldığı, örgüte dair verdiği pek çok detaydan belliydi. Gereğinin derhal yapılmasını istiyordu” dedi.

DHKP-C veya başka bir yasadışı örgütle yakından uzaktan bir ilişkisi olmadığını belirten Altındiş bu iddiaların intikam amaçlı olduğunu savundu.

'PİŞMAN DEĞİLİM, CESARET BULAŞICIDIR'
Olayın ardından Twitter’da adına sahte bir hesap açıldığını ve yüzlerce tehdit mesajı aldığını anlatan Emrah Altındiş, hiçbir şekilde pişman olmadığını şu sözlerle açıkladı; “Ufacık bir pişmanlığım yok. İnsan hakları ihlallerinden mağdur olmuş ailelerde ufacık bir ferahlama yarattıysam o bana bir ömür yeter. Ayrıca cesaret bulaşıcıdır. Bunu Gezi’den de, diğer demokrasi mücadelelerinden de biliyoruz.”

Altındiş, tam da Abdullah Gül, Türkiye’nin ‘demokrasi kaydını’ överken söz almış ve ”Türkiye’de insanlar ölürken geceleri nasıl uyuyorsunuz. Böyle bir devletin başında olmaya utanmıyor musunuz?” diye sormuştu.

Altındiş şimdi Harvard’a bağlı Joslin Diyabet Merkezi’nde Nobel’e aday gösterilen ünlü biliminsanı Ronald Kahn’ın laboratuarında yeni bir işe başladı.