Artvin’de Haziran Hareketi’nin buluşmalarına Ali Şeker ve Alper Taş katıldı. Şeker, AKP’nin Evet’i anlatamadığını belirtirken, Taş ise “2010 yılında Fethullah Gülen’le birlikte söylediklerinin aynısını bugün Bahçeli’yle söylüyorlar” dedi

Gülen’le söylediklerini Bahçeli’yle söylüyorlar

Haziran Hareketi’nin Artvin’deki Ardanuç ve Şavşat Meclisleri dün CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker ve Haziran Yürütmesi’nden Alper Taş’ın katılımıyla Hayır buluşmaları gerçekleştirdi. Şeker TV’den (Ali Şeker’in internet üzerinden yaptığı yayın kanalı) canlı yayınlanan Şavşat buluşmasında Ali Şeker ile Alper Taş, anayasa değişikliğini ve Hayır mücadelesinin nasıl yürütülmesi konusundaki fikirlerini anlattı.

Şavşat buluşmasında ilk konuşmayı Ali Şeker yaptı. Memleketin bir ucundan diğer ucuna Hayır’ın ülkenin hayrına olacağını anlatmaya çalıştıklarını belirten Şeker, “TRT, Meclis’teki tartışmayı yayınlamadı. Onlar ne yaptılar, ikinci lig takımlarının hazırlık maçlarını yayınladılar. Biz de bunu Meclis’ten yayınlamaya, halkı bilgilendirmeye çalıştık” dedi.

Şeker’in sözlerinden öne çıkan bölümler şöyle:

Anayasa yaparken profesörleri kovuyorlar!
»Anayasa yapıyorlar ama anayasa profesörlerinden görüş almak bir yana onları üniversitelerden atıyorlar. 7 Haziran’da halk bir şey söyledi. 7 Haziran’da, Recep Tayyip Erdoğan meydanlara çıktı, 400 milletvekili ile Başkanlık istedi ancak tek başına iktidar da olamadı. Ancak, bu sonun başlangıcı olmasın diye korku ve şiddet ortamı yarattılar. Korktukları toplumu bir yere yönlendirdiler. Ancak bu bir yere kadar.

»Tek parti iktidarında istikrar olur dediler. Ekonomide dolar 4 dolara kadar çıktı. İstikrar olacak dediler her yerde bombalar patladı. Ülkede istikrar da kalmadı huzur da kalmadı. Türkiye, AKP döneminde bölündü. Her yere tek devlet, tek millet yazıyorlar ama biz AKP dönemine kadar hiçbir zaman böyle bölünmemiştik. Biz halkı bölecek bu değişikliğe karşı birlik ve kardeşlik için hayır diyeceğiz.

Evet’i anlatamıyorlar
»Evet’i anlatamıyorlar. Hayır’ı karalıyorlar. Çünkü anlatacakları bir şey yok. “Evet demezseniz hainsiniz” diyorlar. Eğer anlatacakları bir şeyleri olsaydı, anlatırlardı. Tüm TV’lerden bangır bangır anlatırlardı. Halk gerektiği kadar bilgilendirilebilirse bu referandumdan yüzde 99 Hayır çıkar. Ama halkın gözünden kaçırmaya çalışıyorlar.

»Yeni sistemde güçler ayrılığı olacak diyorlar. Ama tüm gücü tek kişide topluyorlar. Bu nasıl güçler ayrılığı? Cumhurbaşkanı Meclis’i tek başına feshedebilecek. Meclis ise en az 360 vekil oy verirse hem kendini hem de Cumhurbaşkanını görevden alabilecek. Bu nasıl demokrasi? Meclis’i resmen ‘ihtiyar heyeti’ne dönüştürüyorlar.

»Bu sistemde başkan seçilen kişinin yargılanma şansı yok. Çünkü başkan, kendini yargılayacak kişileri Anayasa Mahkemesi’ne atayacak.

Taş: Halkın Hayır’ı kazanacak
Ali Şeker’den sonra sözü alan Alper Taş, konuşmasına 12 Eylül Askeri Darbesi’ne karşı mücadele eden Artvinli devrimcileri anarak başladı. Ardından referandumu değerlendiren Taş, bu türden bir referandumun genelde askeri darbelerden sonra yapıldığına dikkat çekti. Taş, Cumhurbaşkanı’nın mevcut Anayasa’yı ihlal ederek propaganda yaptığını kaydederek, “Devlet evet devletine dönüştü. Ama 16 Nisan’da halkın hayır’ı kazanacak. Hatta 2019’daki yerel seçimlerde de Şavşat’ta sol kazanacak” dedi. Taş’ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

»2010’da referandum oldu. O dönemde Evet’i kim örgütledi. Fethullah Gülen ve Erdoğan örgütledi. “Evet verirseniz memleket demokrasiye kavuşacak, hem de ileri demokrasiye kavuşacak” dediler. Aradan 7 yıl geçti memlekette demokrasi var mı, yok! Ekonomi büyüyecek diyorlar, 2010’da aynısını söylediler. Ne oldu, 7 yıl sonra ekonomi büyüdü mü, işsizlik azaldı mı, yok!

Yargı özgürleşti mi?
»2010’da “Yargı özgürleşecek” dediler. Şimdi Erdoğan, geçen gün ‘yıpranan yargı yükselişe geçecek’ diyor. Demek ki yargı vesayeti de ortadan kalkmamış. Anaların gözyaşı dinecek, huzur gelecek dediler. Geldi mi, gelmedi. 2010’da Erdoğan’ın yanında Fethullah Gülen vardı. Şimdi Bahçeli’yi yanına almış aynısını anlatıyor. Bunlara inanacak mıyız? Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.

»Bir de bunlar 2010’da solcuları da darbeci ilan etmişlerdi, hatırlarsınız. Evet deyin darbeler dönemi kapansın dediler. Peki sonra ne oldu. Birisi 15 Temmuz’da askeri darbe girişiminde bulundu. Erdoğan da sürekli sivil darbeler yapıyor. 15 Temmuz darbe girişimini Evet’in gerekçesini haline getiriyorlar. Darbeciler 15 Temmuz gecesi Meclisi fiziki olarak yok etmek istediler. Şimdi de Meclis’i fiili olarak yok etmeye çalışıyorlar.

Ortak değişti ama sözler aynı
»Şimdi ellerinde Devlet Bahçeli var. 2010’da Gülen’le yan yanaydılar, şimdi sadece Bahçeli var. 7 sene önce Gülen’le söylediklerinin aynısını bugün Bahçeli’yle birlikte söylüyor. Parlamenter rejimi eleştiriyorlar ama Türkiye zaten ideal bir parlamenter demokrasiyle yönetilemedi. 1965’lerde biraz böyle oldu ama TİP Meclis’e girince ona da tahammül edemediler ve sistemi değiştirdiler. Ama her zaman demokrasi mücadelesi var oldu. Şimdi AKP ile Bahçeli’nin parlamenter rejimi eleştirerek getirmek istediği başkanlık falan değil, 21. Yüzyılın padişahlık sistemidir.

»“Başkanlık sistemi gelirse hızlı karar alacağız” diyorlar. Ama önemli olacak olan bu kararın ülke için doğru olup olmadığıdır. Bunu konuşmuyorlar.