"Gülşen'i tutuklayan hakimin Sulh Ceza'da tecrübesi yalnızca 13 gün"

Gazeteci Alican Uludağ, imam hatiplilere yönelik sözleri nedeniyle hedef gösterildikten hakkında soruşturma başlatılan Gülşen'i tutuklayan hakim İbrahim Eroğlu ile ilgili ilginç bir bilgiyi sosyal medya hesabından paylaştı.

Eroğlu'nun İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği'ne HSK tarafından 12 Ağustos'ta atandığı bilgisini veren Uludağ, "Yani, Sulh Ceza'da tecrübesi yalnızca 13 gün" dedi.

Eroğlu'nun hakimliğe ise 15 Temmuz darbe girişiminden sonra başladığını belirten Uludağ, "Yani, özel seçilmiş biri. İstanbul'a da geçen yıl getirildi" ifadelerine yer verdi.

Gülşen'i tutuklayan hakim İbrahim Eroğlu, İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği'ne HSK tarafından 12 Ağustos'ta atandı. Yani, Sulh Ceza'da tecrübesi yalnızca 13 gün. Hakimliğe ise 15 Temmuz darbe girişiminden sonra başladı. Yani, özel seçilmiş biri. İstanbul'a da geçen yıl getirildi.

— Alican Uludağ (@alicanuludag) August 25, 2022

BARIŞ PEHLİVAN: TUTUKLAMAYA SEVK EDEN SAVCI 20'Lİ YAŞLARDA, 4 YIL ÖNCE MEZUN OLMUŞ

Gazeteci Barış Pehlivan, ise şarkıcıyı tutuklamaya sevk eden savcının İstanbul Başsavcılığı Basın Soruşturmalarından Sorumlu Türkşad Kunthan Uçuk olduğunu ve kendisinin 20'li yaşlarda olduğunu söyledi. "Bu savcı Sedef Kabaş'ı gözaltına aldıran savcıdır" diyen Pehlivan, "Kendisi 2018 yılında hukuk fakültesinden mezun olmuş" dedi.

Pehlivan'ın açıklamaları şöyle:

"Gülşen'in tutuklandığını gören diğer sanatçılar, aman biz konuşmayalım desinler isteniyor. Klasik söylem var, çırpındıkça batıyorlar. Kim böyle evine gidip gözaltı kararı verdirtti. Kimdir bu savcı?

Adı, Türkşad Kunthan Uçuk... Kendisi 2018 yılında mezun oldu. 20'li yaşlarda. Hakim ve savcı olmak için belirli stajlar yapılması gerekiyor. Kendisi göreve 30 Eylül 2021'de başlamış. Daha 1 yıllık savcı değil. Osmaniye atanıyor önce. İkinci bölgeden birinci bölgeye atanması için en az 5 yıl görev yapması lazım. Buna binlerce hakim ve savcı uyuyor, kural bu, istisnası yok.

Normalde Osmaniye'de 5 yıl görev yapması gerekiyordu bu savcı. 6 gün sonra kararname ile İstanbul Cumhuriyet Başsavclığı'na atandı. Neden? Yeni mezun bir savcının atanması neden bu kadar aceleye getiriliyor. Kendisi usulsüz bir şekilde atanır atanmaz, yaptığı ilk soruşturma ve gözaltılardan birisi gazeteci Sedef Kabaş. İşte böyle bir savcı.

"BUNU BANA YEDİRMEZSİN"

Savcının tutuklamaya sevk yazısı önümde. 4 ay önce olmuş bir ifadeden bahsediyoruz. Savcı resen soruşturma açtık, toplum yoğun tepki gösterdi, kamu güvenliği tehlikesi oluştu diyor. Hakime tutukla diyor.

Mevcut delil durumu, suça dair yasada yazılanın üst haddi diye yazmış. Savcı diyor ki bu kadının alacağı suçun yasadaki yazılı halinin üst hali göz önüne alınırsa bu kadının tutuklanması gerekir diyor. Yani diyor ki ben bu kadını öyle bir suçluyorum ki öyle bir ceza alabilir ki tabii ki tutuklanacak diyor. Bunu bana yedirmezsin.

"USULSÜZ BİR İŞLEM YAPILIYOR"

Hakim diyelim ki 3 yıl hapis cezası verdi. Bu kadının sabıkası yok, bu nedenle 6'da 1 indirim hakkı. Özür diledi, yine indirim hakkı. İnfaz gereği yarıya bölünmesi de gerekiyor. Açık cezaevi için de 1 yıldır. Bu insan açık bir şekilde şuan en üst sınırdan ceza alsa bile bu insan tutuklanamaz! Usulsüz bir işlem yapılıyor. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik, buradan tutuklama nedeni olur mu?"

NE OLMUŞTU?

Kıyafetleri üzerinden gerici çevrelerce sık sık hedef alınan şarkıcı Gülşen, nisan ayında verdiği bir konserde sarf ettiği sözlerin sosyal medyaya düşmesinin ardından yeniden hedef gösterilmişti. Görüntülerde Gülşen’in bir kişi hakkında, “İmam hatipte okumuş daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor” dediği duyuluyor.

Gülşen hakkında “mevcutlu olarak ifadeye getirilmesi” kararı verilmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Gülşen'in ifadeleri üzerine soruşturma başlatmış, Gülşen'in kolluk görevlilerince mevcutlu bir şekilde Cumhuriyet Başsavcılığı'nda hazır edilmesi talimatı vermişti.

Talimat üzerine gözaltına alınan Gülşen, savcılık işlemlerinin ardından Nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliğince, Gülşen'in "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçundan tutuklanmasına karar verildi.

Gülşen, ifadeleri nedeniyle iktidar sözcüleri tarafından da 'nefret suçu' işlemekle suçlanmıştı. AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Twitter hesaplarından yaptıkları açıklamalarla Gülşen’i hedef almıştı.