İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Demokrat Parti'den ihraç süreci hakkında konuşan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, "Sayın Soylu zaman zaman iktidarın FETÖ dediğimiz yapının da operasyonel kiralama yöntemiyle farklı farklı siyasi geleneklerden toplumsal meşruiyetlerini artırmak için o propaganda sürecinde yer aldı" ifadelerini kullandı.

Gültekin Uysal, Süleyman Soylu’nun Demokrat Parti’den ihraç sürecini anlattı

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 2010 yılında Demokrat Parti'den ihraç sürecini anlattı. Uysal, "Sayın Soylu zaman zaman iktidarın FETÖ dediğimiz yapının da operasyonel kiralama yöntemiyle farklı farklı siyasi geleneklerden toplumsal meşruiyetlerini propaganda güçlerini artırmak için o propaganda sürecinde yer aldı" diye konuştu.

Halk TV'de Sözüm Var programına katılan Uysal'a Soylu'nun FETÖ gerekçesiyle Demokrat Parti'den ihraç edilip edilmediğini soruldu.

'PROPAGANDA SÜRECİ İÇİNDE YER ALDI'

Uysal şu yanını verdi: "Sayın Soylu 2010 yılıydı zannederim. Sayın Cindoruk'un genel başkan olduğu dönemde böyle bir süreç işledi. Biz o referandumun karşısındaydık. Sayın Soylu zaman zaman iktidarın FETÖ dediğimiz yapının da operasyonel kiralama yöntemiyle farklı farklı siyasi geleneklerden toplumsal meşruiyetlerini propaganda güçlerini artırmak için o propaganda sürecinde yer aldı. Kendisi öyle tercih etti. Sonrasında da Adalet ve Kalkınma Partisi'ne katıldı."

SOYLU PARTİSİNİN REFERANDUM KARARINA UYMAMIŞTI

12 Eylül 2010’da yapılan referandumda o dönemki partisinin 'hayır' oyu kararına uymayan Soylu, durumun 'hukuksuz' olduğunu söylemişti. Kapatılan Zaman gazetesinin arşivlerdeki haberine göre Soylu, konuya ilişkin şöyle konuşmuştu:

"Despotik darbeci mantığı reddettiğim için 'evet' diyorum. Yıllarca bu ülkeyi bu anlayışla idare ettiler. Benden olmayanı ötekileştirme anlayışını benimsediler. 12 Eylül 2010'da beni partiden ihraç eden zihniyet tasfiye edilecektir. Anlıyorum ki bu hayır misyonunun kurucu babası malum sokağında rahat etmiştir. Bir parti tüzüğünü yazmayı dahi beceremeyen ve defalarca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan ihtar alan anlayış beni ihraç etmiştir. 12 Eylül'den sonra da 27 Mayıs'ın zihni takibini gerçekleştiren bu anlayıştan hesap sorulacaktır."