Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, TÜİK'e talimat verildiğini ve ve sene sonundan itibaren enflasyonu düşüreceğini söyledi. Uysal, "Bu şark kurnazlığı, sorumluluğu kendi üzerinden atmak. Hadi dünümüzü çaldınız ama yarınlarımızı çaldırmayacağız" ifadelerini kullandı.

Gültekin Uysal: Talimat verilmiş, TÜİK enflasyonu düşürecek

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, Sözcü gazetesini ziyaret etti.

Burada açıklamalarda bulunan Uysal, AKP'nin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başkanlığında HDP'ye yönelik ziyaretini değerlendirdi. Ziyaret öncesi AKP'nin HDP'ye yönelik eleştirilerine ve Altılı Masa'nın ortağı olduklarına ilişkin iddialarına değinen Uysal "Masanın altı üstü karıştı. HDP'yi masanın altında arıyorlardı, meğer Tayyip Bey ile Devlet Bey'in masasının üzerindeymiş" dedi.

Uysal, "HDP meselesi zaten bir turnusol testi. Eline mektup verip İmralı'ya gönderen kimdi? Ne zaman ki HDP, ‘Seni başkan yaptırtmayacağız' dedi; o gün propagandaya başlandı. İktidarın, Cumhur İttifakı'nın tek bir varlık sebebi var, her ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak. Oysa Millet İttifakı, Altılı Masa değerler manzumesi üzerinden meseleye bakıyor. Cumhuriyettir, demokrasidir, hukuktur. Bir muhasebe yapacak bu ülke. Kavşağa doğru ilerliyoruz" ifadelerini kullandı.

Türkiye İstatistik Kurumu'na (TÜİK) talimat verildiğini ifade eden Uysal, "TÜİK sene sonundan itibaren enflasyonu düşürecek. Vatandaşımız hiç TÜİK'e falan bakmasın. Markete, pazara, bakkala, alışveriş merkezine gittiğinde aldığı ürünün fiyatı düşüyor mu, düşmüyor mu ona baksın. Soğan tüccarı kovalayarak çözemezsiniz. Bu şark kurnazlığı, sorumluluğu kendi üzerinden atmak. Hadi dünümüzü çaldınız ama yarınlarımızı çaldırmayacağız" şeklinde konuştu.

Uysal şunları söyledi:

"TÜRKİYE'NİN PROBLEMİ SAĞLIKLI SİYASİ AKILLA BULUŞAMAMASI"

"Türkiye'nin kaynak problemi de alt yapı problemi de yok. Tek bir problem var: Türkiye'nin büyüklüğüne denk sağlıklı bir siyasi akıl ve programla buluşamaması. Hukuki öngörülebilirliğin olmadığı, demokratik öngörülebilirliğin olmadığı, bürokratik öngörülebilirliğin olmadığı bir ülkede bırakın yabancı sermayeyi, yerli yerleşik vatandaşlar bile yatırım yapmaz. ‘Demokrasi ekmeğimiz, aşımız' diyoruz. Kitlelerin zihninde bunun ne manaya geldiğini kurdurtmaktır problem.

Vatandaşın kalbinin attığı yer ekonomi. Millet bahçelerinde vatandaşın ‘yan gelip yuvarlanacağı' projelerden, geldiğimiz yer kooperatif marketler… Nafile çabalar. Onlarca, yüzlerce dinamiğin, faktörün, aktörün işlediği piyasada siz üretim, fiyat istikrarını sağlayacak politikalar geliştirememişseniz. Bunlar sadece manipülasyon, suçu kendi üzerinden atmak, toplumsal algıyı yönetmek için icat edilmiş laflar. Neyin pahasına? Tarım Kredi'nin milyara varan zararlar etmesi pahasına"