Güney Amerika’da sol yeniden ayağa kalktı. Nikaragua’da seçimin galibi Sandinistler olurken Şili’deki başkanlık seçiminde sol ittifakın adayı Gabriel Boric önde. Honduras’ta ise bir sürpriz yaşanabilir.

Güney umutlu

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Amerikan emperyalizminin arka bahçesi Güney Amerika’da sol parti ve hareketler umudu yeşertmeye devam ediyor. Devlet başkanlığı seçimlerine hazırlanan Şili ve Honduras'ta sol adaylara destek artarken Arjantin’de parlamento seçiminde sağa karşı bir seçim zaferi mümkün. Sol rüzgar başta Bolivya olmak üzere Peru ve Venezuela'da gücünü pekiştirirken Brezilya, El Salvador ve Ekvador’da ise sağcı yönetimlere karşı toplumsal öfke büyüyor.


BORIC ZAFERE YAKIN

Şili'de 21 Kasım'da yapılacak devlet başkanlığı seçimlerinde ise sol ittifak Apruebo Dignidad'ın adayı Gabriel Boric'e geçen haftalarda yüzde 32'lere varan destek düşüş göstermeye başladı. Boric'e destek yüzde 23,7 aşırı sağcı Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Jose Antonio Kast'a ise yüzde 27,3 olarak açıklandı. Bir başka ankete göre, Boric yüzde 21,9 Kast ise yüzde 27,2 olarak açıklandı. Halkın Partisi'nin sağcı adayı Franco Aldo Parisi ve Başkan Piñera’nın desteklediği diğer sağ grup Chile Vamos'un adayı Sebastián Sichel'e olan destek ise her iki ankette de yüzde 11 bandında olduğu görüldü.

Anketler yeni anayasaya karşı çıkan Kast'ın son haftalarda açıktan solu hedef alması ve kurulu düzen çıkışlarında bulunmasının kimi kesimler üzerinde etkili olduğu görüşünde.

FARK AZALIYOR

Honduras'ta 28 Kasım'da yapılacak devlet başkanlığı seçimlerinin ise sol Özgürlük ve Yeniden Kuruluş'un (Libre) adayı Xiomara Castro ve sağcı Ulusal Parti'nin (PNH) adayı Nasri Asfura arasında geçmesi bekleniyor. Anket şirketi Paradigma'nın 14-26 Ekim tarihlerinde yaptığı ve geçen hafta yayımladığı verilerde, Asfura'nın oy oranı 27,7 ve Castro'nun oy oranı ise yüzde 25.7 olarak açıklandı.

Hakkında kara para aklama suçlamaları bulunan Liberal Parti'nin (PLH) adayı Yani Rosenthal'ın ise yüzde 6,6 oy desteğine sahip olduğu belirtildi. Castro, seçilmesi dahilinde ülkedeki nüfusun yüzde 70’ini aşan yoksulluğu sonlandıracağını savunuyor. ABD'yle yakın ilişkileri bulunan Devlet Başkanı Juan Orlando Hernández yönetiminde ülkede yoksulluk oranının yüzde 70'e kayıt dışı işçilerin sayısının yüzde 82,6'ya ulaştığı açıklanmıştı.

HEDEF BUENOS AIRES

Arjantin ise 14 Kasım’da Temsilciler Meclisi’nin yarısı ve Senato’nun üçte birini belirleyecek seçimlere gidecek. Anketler iktidardaki Peronistlerin bu seçimde sağcılara karşı kaybetme olasılığının yüksek olduğunu gösteriyor. Anket göre, 2019’da iktidara gelen Cumhurbaşkanı Alberto Fernandez’in partisi Herkesin Cephesi’ne (Frente de Todos) destek oranı yüzde 35,8 olarak açıklanırken merkez sağ muhalefet ittifakı Değişim İçin Birlik’in (Juntos por el Cambio) oy oranları ise yüzde 44,1 olarak belirlendi.

Peronistler 14 Eylül’de yapılan ön seçimlerde, Arjantin nüfusunun yüzde 40’ının yaşadığı Buenos Aires eyaleti de dahil olmak üzere ülkenin 24 bölgesinden 18’ini kaybetmişti. Seçim anketleri 14 Kasım seçimlerinde Frente de Todos’un Buenos Aires’te çoğunluğu elde edemeyeceğini gösterse de ülkede sol olarak tanımlanan gruplara ilginin arttığını doğruladı. Ülkede dört Troçkist partiden oluşan Solun ve İşçilerin Cephesi-Birlik (FIT-U) adlı ittifakın 14 Eylül ön seçiminden Buenos Aires’in en güçlü üçüncü grubu olarak çıkması dikkat çekmişti.

İktidardaki Peronistlerin 14 Kasım seçimlerine gücü azalarak girmesi, ülkede IMF politikalarının dayattığı kemer sıkma uygulamalarının bir sonucu olarak yorumlanıyor. Arjantin, geçen yıl 9’uncu kez dış borcunu temerrüde düşürmesinden bu yana çoğu dış finansmandan kesildi. Hükümet geçen yıl ağustos ayında 65 milyar dolarlık borcu yeniden yapılandırmak için kreditörlerle anlaşmaya varsa da IMF’nin ülkeye dönük yeni dayatmalarına itiraz etti ve 54 milyar dolarlık anlaşmayı imzalamadı. Pandemiyle birlikte ekonomik krizin etkilerinin daha ağır görülmesi ise hükümet içerisinde görüş ayrılıkları yaratmış, Başkan Yardımcısı Cristina Kirchner’ın ön seçimler sonrası Devlet Başkanı Fernandez’i hedef alan bir mektup kaleme alması dengeleri sarsmıştı. Geçen ay da Kirchner’a yakın beş bakan istifa etmişti. Anket şirketi Isonomia ise geçen hafta açıkladığı ankette, bugün başkanlık seçimleri yapılsa Fernandez’e desteğin yüzde 33, Kirchner’e desteğin yüzde 31 olduğunu kaydetmişti.

***

Sandinistlerin seçim zaferi emperyalist güç merkezlerini derinden rahatsız etti

Orta Amerika ülkesi Nikaragua’da devlet başkanlığı seçimlerini iktidardaki Sandinista Ulusal Kurtuluş Cephesi (FSLN) lideri Daniel Ortega kazandı. Ülkenin Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı Brenda Rocha dün yaptığı açıklamada, yedi adayın yarıştığı seçimlerde Devlet Başkanı Ortega’nın yüzde 75 oy aldığını ve oy sayımının devam ettiğini aktardı.

Ortega da yaptığı açıklamada seçimlerin "barış ve ekonomik istikrar" ile "çatışma, kaos ve muhalefet terörü" arasında gerçekleştiğini savunarak "Bu tarihsel bir savaş" dedi. FSLN ve Ortega’yı dördüncü kez iktidar yapan seçimler, ABD ve Avrupa Birliği’nin (AB) seçimleri "gayrimeşru" ilan ettiği ve yaptırımlarla tehdit ettiği bir atmosferde düzenlenmesi açısından da kritik görülüyor.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Nikaragua seçimlerinin "meşruiyetten yoksun" olduğunu öne sürerek yeni yaptırımların değerlendirildiğini ifade etti. ABD Dışişleri Bakanlığı da seçim sonuçlarını tanımayacaklarını belirterek ülkeye dönük yaptırımların gündemde olduğunu duyurdu. Rusya’dan ise Nikaragua seçimlerine destek geldi. Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD’nin Nikaragua’daki seçimlerin sonuçlarını tanımamasını kınadığını söyledi. Sergey Lavrov, "Nikaragua Anayasası’na göre egemenlik millete ait ve sadece halk, ülkedeki seçim sürecinin meşruiyetine dair hükümde bulunma hakkına sahip" açıklaması yaptı.