Güven bunalımının en net göstergesi banka hesaplarının yapısı. Gerçek kişiler 6 yıl önce, paralarının yüzde 37,7’sini dövizde tutarken, bugün bu oran yüzde 59,5. Üstelik, artış vadesiz hesaplarda yaşanıyor. Orta gelirliler al-sat yaparak para kazanmayı veya dilediklerinde paralarını çekebilmeyi umuyor.

Güven sorunu dinmiyor

Ozan GÜNDOĞDU

Bugünlerde orta gelirli küçük tasarruf sahipleri arasında en çok konuşulan konular arasında ilk sırada salgının durumu varsa, doların akıbeti ikinci sırada. Son yıllarda küçük tasarruf sahiplerinin dövize olan ilgisi ekonomi basınının da gündeminde. 90’lı yılların başında görülen ve 2001 Krizi’ne kadar devam eden dolarizasyon, son 5 yıldır ekonominin sorunları arasında.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre 13 Kasım itibariyle gerçek kişilerin bankalarda 270 milyar 268 milyon dolar büyüklüğünde mevduatı bulunuyor. Bu paranın 160 milyar 947 milyon doları döviz cinsinden, geri kalan 109 milyar 320 milyon doları Türk Lirası cinsinden tutuluyor. Bu tutarlara göre gerçek kişiler, paralarının yüzde 59,5’ini dövize yatırmış durumda. Üstelik bu durum doların rekor üstüne rekor kırdığı haftalarda da değişiklik göstermiş değil. Dolar kurunun 8,52 olduğu haftada dahi gerçek kişiler dolar almaya devam etmişler. Bu haliyle hükümetin yerli paraya istikrar kazandırabileceğine ilişkin güven neredeyse yok.


Peki son 6 yıldaki eğilim ne yönde? Buna göre gerçek kişiler hem her aşamada döviz satın almışlar, hem de mümkün olduğunca bu dövizleri vadeli değil istendiği zaman çekilebilen vadesiz mevduatlarda tutuyorlar. Dikkat çekici kısım da burası, zira yurttaşların önemli bir kısmı vadesiz mevduatta tuttukları dövizleri al-sat yaparak alım gücünü yükseltme peşinde koşuyor. Bunun için BDDK’nin verilerinde geriye giderek, yurttaşın dolarizasyonuna mercek tuttuk.

6 YIL ÖNCE DOLAR’I BU KADAR ÖNEMSEMİYORDUK!

BDDK verilerine göre bundan tam 6 yıl önce, 14 Kasım 2014’e denk gelen tarihte yani yılın 46’ncı haftasında gerçek kişilerin 275 milyar 532 milyon dolar büyüklüğünde mevduatı bulunuyordu. Bu paranın 104 milyar 137 milyon doları döviz cinsindendi. Yurttaşlar paralarının büyük kısmını TL’de tutmayı tercih ediyordu. O tarih itibariyle gerçek kişilerin banka mevduatlarındaki her 100 liranın 62,3 lirası TL cinsinden tutuluyordu. Bugün bu tutar 40,1’e düşmüş durumda. Hal böyle olunca akıllara 6 yılda ne değişti sorusu geliyor.

FAİZLER DAHA MI CAZİPTİ?

2014’te TL’ye verilen faizler mi daha cazipti? Böylece gerçek kişiler paralarını TL’de tutuyorlardı. Merkez Bankası’nın verilerine göre 2014’ün 46’ncı haftasında TL cinsinden mevduata verilen yıllık faiz ortalama yüzde 9,48 oranında. 2014’ün kasım ayında enflasyonun yüzde 9,15 olduğu düşünülürse mevduat faizinin bugünkünden farklı olmadığı ortada.

DOLAR ÇOK MU PAHALIYDI?

Peki dolar çok mu pahalıydı? Pahalı olan dolar alınmaz, bu nedenle 2014’te gerçek kişilerin dolara ilgisi daha düşüktü denebilir. Ancak 14 Kasım 2014 tarihinde dolar kuru günü 2,25 TL ile kapattı. Yani bugünden yüzde 71 daha ucuzdu.

CEPTEKİ PARA MI DAHA ÇOKTU?

O halde o dönemde yurttaşın cebinde daha az para vardı, bu nedenle döviz alamıyorlardı denebilir. Ancak Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre 2014’te kişi başına düşen gelir 10 bin 404 dolarken, bu tutar 2019’da 9 bin 151 dolara kadar düştü. 2020’de daha da düştüğü biliniyor. Yani dolar cinsinden zenginleşme de bulunmuyor.

GÜVEN PROBLEMİ Mİ OLUŞTU?

Türk Lirası’nın gelecek dönemde değer kaybedeceğine ilişkin bir beklenti o dönem daha mı düşüktü? BDDK verileri incelendiğinde bu soruya “evet daha düşüktü, TL’ye daha çok güveniliyordu” cevabını vermek mümkün. Verilere göre geçen 6 yılda kişi başına düşen milli gelir dolar bazında düştükçe düştü. Ancak yurttaşlar kur 3 lirayken de, 5 lirayken de 7 lirayken de dolar satın almaya devam etti.

DEĞİŞEN TEK ŞEY DOLARA OLAN İLGİ DEĞİL

Son 6 yılda değişen tek şey dolara olan ilgi değil. Halkın dövizle, altınla veya diğer getiri sağlayan varlıklarla ilişkisi de değişti. 6 yıl önceki BDDK verileri incelendiğinde döviz cinsinden mevduatların yapısındaki değişiklik göze çarpıyor. Buna göre 2014’ün 46’ncı haftasında gerçek kişilerin 104 milyar 137 milyon dolarlık döviz mevduatının yüzde 18,3’ü vadesiz mevduatta tutuluyordu. Bu yılın 13 Kasım’a denk gelen 46’ncı haftasında bu oran yüzde 40,5’e dayanmış durumda. Üstelik vadeli döviz mevduatına verilen faiz de değişmiş değil. Bu da bir başka sorunu gözler önüne seriyor. Yurttaş hem parasını daha fazla oranda dövize yatırıyor, hem de parasını istediği anda çekebileceği veya bozdurabileceği vadesiz mevduat hesaplarında tutuyor.

guven-sorunu-dinmiyor-808532-1.

guven-sorunu-dinmiyor-808533-1.