Güzelbahçe’deki geri dönüşüm tesisi asbest tehlikesi saçıyor
Aycan KARADAĞ
İzmir’in Güzelbahçe ilçesi Çamlı mahallesinde yerleşim yerlerine ve tarım arazilerine çok yakında yerde bulunan Haydar Madencilik tarafından işletilen ‘Atık Geri Dönüşüm Tesisi tehlike saçıyor. Depremde hasar gören ve yıkılan binaların molozlarının, tesise getirilmesi tehlikeyi daha da artırdı. Yurttaşlar, konuyu yargıya taşıdıklarını söyleyerek tesisin başka yere taşınmasını talep ediyor. Muhtar Mehmet Çakır, tesisin geri dönüşümden çok depolama alanı olarak kullanıldığını belirtti. Çakır, “Köyümüzün binaları toz toprak altında. Tarım üretim merkezleri tarım yapamaz hale geldi. Nisan ayından sonra burada depolama yapılmayacağını söylediler. Devasa bir göz kirliliği, çevre kirliliği ve gürültü kirliliği oluşturuluyor” diye konuştu.
Güzelbahçe Kültür Çevre ve Güzelleştirme Derneği Başkanı ve Halk Sağlığı Uzmanı Tuğrul Şahbaz ise “Atık geri dönüşüm tesisi olması normalde iyi bir şey. Ama bunlar insanların burnunun dibine yapılmamalı. Çok yakın olunca ve yükselince, özellikle 30-40 metre yüksekliğe ulaşmış durumdaki bu yerde o noktadan buraya serbest toz yayılıyor. İnsanların oturduğu evler toz içinde kalıyor ve bunu soluyorlar. Sonuçta bunlar bina yıkımlarından geldiği için, eski dönemlerde binaların yapımında kullanılan asbest ve silisyum sorunu burada var. Burada aslında asbest ölçümü yapılmasında fayda var.”
Şahbaz, sözlerine şunları ekledi: “Burada artık tarım yapılması çok zor. İnşaat artığının yanında tarım nasıl yapılabilir ki? Burası ruhsatlı. Sonuçta buraların ruhsatının verilmesi hem Çevre Bakanlığı’nın hem de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin denetimindedir. Burası gerçek bir geri dönüşüm merkezi olarak çalışmıyor. Burası depolama yeri olarak duruyor. Burası geri dönüşüm tesisi olarak izin alıyor fakat katı atık tesisi olarak kullanılıyor. İçeride işleme tesisleri var. İsteğimiz giriş dursun ve rehabilitasyon planı bizimle paylaşılsın.”
Duran Çevik isimli yurttaş da, “Asbest derneğine asbest var mı yok mu diye tahlil gönderdim. Sonuç pozitif. Bol miktarda silisyum var ve içinde asbest tozuna da rastlanıyor. Bunun ciddi tahlilini istiyoruz. Gerçekten deprem ve kentsel dönüşüm yıkıntılarının oluşturduğu bir alan taşocağı gibi işleniyor. Makinaların sesi ve gürültüsü dayanılmaz bir halde. Bu tesis böyle olmamalı. Ne Çevre Bakanlığı ne belediye görevini yapmıyor. Görevlerini yapmış olsalar bu tesisin sağlıklı olmadığını, çevreye büyük tehditler yarattığını ve asbest tozu barındırdığını tespit ederlerdi. Herkes gözünü kapatıyor ve duymadım, görmedim, bilmiyorum olayına getiriyor. Neticede burada özel bir şahıs kira alıyor, para kazanıyor. Devletin hiçbir kazancı yok. Sağlık açısından ve çevreye verdiği zarar açısından devletin bu tesisten kurtulması gerekir” ifadelerini kullandı.