Almanya’da haftalık dört günlük çalışma modeli tartışmaları yeniden alevlendi. Bazı özel sektörlerde pilot proje kapsamında hayata geçirilen haftalık dört gün çalışma modeli tartışmalarına Birleşik Hizmet Sendikası da (Ver.di) katıldı. Ver.di’nin sıcak bakmadığı haftada dört günlük çalışma modelini metal sendikası (IG-Metall) ise destekliyor.

Haftada dört gün mesai: Geleceğin çalışma modeli mi?

Ezgi GÜNEYTEPE / BirGün Almanya

Almanya´da özellikle hizmet sektöründe büyük bir işçi açığı söz konusu iken, yoğun çalışma koşullarından dolayı, düşük verimlilik ve kronik hastalıklarda artış gözlemleniyor. Hizmet sektörü kapsamına giren sağlık, eğitim gibi sosyal iş kollarında çalışanların çalışmaya bağlı ruhsal ve fiziksel hastalıklardan kaynaklı, uzun süreli rapor alması ve erken emekliliğe ayrılması birçok sorunu da beraberinde getiriyor.

İşverenler verimliliği arttırmak adına çeşitli yöntemlere başvuruyor. Psikolojik hastalıklara bağlı “iş göremezlik” raporu alınmasında büyük artış gözlemlenmesi ve iyileşme süresinin uzaması, sağlık sigortalarını da harekete geçirdi. İşverenler ve sağlık sigortaları, çeşitli, ücretsiz, sözde önleyici sağlık programları sunsalar da psikolojik hastalıkları önleyemediler. İşverenler ücretsiz spor ve sağlık programları, esnek çalışma imkânı, düz hiyerarşi gibi stratejilerin başarısız olduğunu kabullenmek zorunda kaldı. Uzmanların tahminlerine göre önümüzdeki yıllarda bu yönde artış devam edecek. Uzmanlar, asıl sorunun uzun ve yoğun çalışma koşulları olduğu gerçeğinin görmezden gelinmemesini istiyor.

İZLANDA'DA UYGULAMAYA KONULDU

İzlanda gibi ülkelerin kamu çalışanları bir pilot proje kapsamında, haftalık dört gün tam maaş alarak çalışmaya başladı bile. İlk verilere göre, raporlu işçi sayısında düşüş ve verimlilik arttı. Kimi özel sektör işverenleri de bunu hayata geçirdi. Haftalık dört günlük çalışma modeli ise, işverenlerin bir modeli olarak karşımıza çıkması tarihsel olarak ayrı bir ironi. Öyle ki sendikaların temel talepleri arasında olması beklenen “tam maaş, az çalışma süresi”ne, kimi sendikalar mesafeli duruyor. Ver.di Sendikası Başkanı Werneke “çalışma saatlerinin kısaltılması yerine, ücretlerin yükseltilmesini daha doğru” bir strateji olarak yorumluyor. Ver.di´nin yaptığı açıklamada haftalık çalışma saatlerinin azalması ile iş yükünün hafiflemeyeceği ve çalışanların “iş motivasyonu ve anlam duygusu için olası olumsuz sonuçlar doğuracağı” yönünde. Ver.di´nin talebi ise “etkili bir uygulama için, bağlayıcı ikame kuralları, daha fazla personel ve uyarlanmış bir iş organizasyonu yoluyla azaltılmış iş yükünün” hayata geçirilmesi.

SENDİKALAR DEVRİMCİ MÜCADELEDEN UZAK

Soğuk Savaş’ın odak noktasında olan Almanya´da Sosyal Demokratlar anti-komünist bir politika izleyerek, reformist hamlelerle sendikal çalışmaları “hizaya” getirdi. Almanya Komünist Partisi (KPD) ile arasına mesafe koymayan işçiler DGB´den (Birleşik Alman Sendikası) tasfiye edilerek tüm sendikal pozisyonlardan çıkarıldılar. Komünistlerin marjinalleştirilmesinde önemli bir rol oynayan sendikaların bugün uzlaşmacı bir misyon yüklenmesi şaşırtıcı değil. KPD'nin 1956'da Federal Anayasa Mahkemesi tarafından yasaklanması ve sendikanın anti-komünist politikaları, gerçek bir devrimci işçi hareketinin önüne geçti. Batı Almanya kapitalizmi parlak dönemlerini yaşarken, sendikanın yetersiz kalmasıyla 1970´lerde kendiliğinden oluşan işçi isyanları döneme damgasını vurdu. Yeterli örgütlülük olmadığı için kimi isyanlar bastırıldı. Bugünün perspektifinden bakıldığında, bu kendiliğinden gelişen işçi isyanları aynı zamanda sosyal demokrasi ile sendikalar arasında derin bir güven krizinin ilk işaretleriydi.

VER.Dİ ÇEKİMSER, IG-METALL KARARLI

IG-Metall Sendikası demir-çelik sektöründe haftalık dört günlük çalışma talebinin önünü açan toplu sözleşme için görüşmelerine başladı. Kararlı bir şekilde yola çıkan IG-Metall, 2024 yılında pilot projenin geliştirilmesi için elliye yakın işveren ile bu yeni modelin bilimsel bir araştırma kapsamına alınmasını planlıyor. Ver.di çekimser tutumunu ayrıntılara bakmak gerek diye açıklıyor. Eğer IG-Metall yeni çalışma modeli talebi ile başarılı olursa, diğer sektörlerin de bunu hayata geçirecekleri tahmin ediliyor. İşçinin haklarını korumak ve geliştirmekle yükümlü kimi sendikaların edilgen ve uzlaşmacı politikaları, devrimci bir rüzgâr esmezse, değişmeyecek gibi görünüyor.