Pandemi, ekonomik kriz, suikast, deprem... Haiti'de binlerce yurttaşın hayatını kaybettiği 7.2'lik deprem ülkedeki peş peşe felaketlerin sonuncusu oldu. Sağlık hizmetinin çöktüğü bölgelere acil yardım istendi.

Haiti'ye yapılan yardım yetersiz

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Karayipler'in ada ülkesi Haiti'de 14 Ağustos'ta meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremde can kaybı bin 297'ye yükseldi, yaralıların sayısı 5 bin 700'e ulaştı ve binlerce kişi evsiz kaldı. Başkent Port-au-Prince'in yaklaşık 150 kilometre batısındaki sahil kasabası Les Cayes'i vuran şiddetli deprem hastanelerde de büyük hasara neden olduğu için depremzedelere yeterli tedavi sağlanamıyor. Devlet Başkanı Jovenel Moise'nin 7 Temmuz'da suikast sonucu hayatını kaybetmesiyle ülkede haftalardır siyasi belirsizlik sürerken hükümet yetkilileri de deprem yardımlarının koordinasyonunu sağlayamadığı için tepki görüyor. Deprem bölgesine giden Haiti Başbakanı Ariel Henry ise bir aylık olağanüstü hal ederken hükümet yetkililerinin bölgedeki binaların depreme değil kasırgalara dayanıklı olarak inşa edildiği savunmaları öne çıkıyor. 11 milyonluk ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 59'unun yoksulluk sınırı altında yaşadığı ada ülkesi, 2010'da başkent yakınlarında meydana gelen 7.0 büyüklüğündeki depremde de 300 bini aşkın yurttaşını yitirmişti.

HALK SOKAKTA

Associated Press'ten (AP) Mark Stevenson ve Evens Sanon, depremin vurduğu Les Cayes kasabasında depremzedeler ve yerel yetkililerle görüşerek izlenimlerini aktardı. AP'de "Deprem yaralıları yardım bekliyor" başlığıyla dün yayınlanan yazıda, "Ağır hasar görmüş sahil kasabası Les Cayes'de sağlık hizmetleri tam kapasiteye ulaştığından birçok yaralı yerel bir hastane önünde bekliyor. Deprem sırasında çalıştığı mağazanın çatısının çökmesi sonucu yaralanan Jennie Auguste de tedavi için bekleyenlerden biri. Depremde yaralananları Haiti'nin başkentine taşıyan uçakların az ve küçük olduğundan bahseden Auguste'nin kız kardeşi Bertrande, hükümetin yardımlarının yetersizliğine tepki gösterdi" ifadelerine yer verildi. Devam eden artçılar nedeniyle evlerine giremeyen yurttaşların geceyi sokaklarda geçirdiği ve elektrik kesintilerinden ötürü küçük transistörlü radyoları dinleyerek haberleri takip ettiği belirtildi. Ayrıca deprem bölgesine yeterli yardım sağlanamadığı için besin ve temiz suya erişimin olmadığı aktarıldı.

ÇETELER ENGEL

Pandemi dönemi yoksulluğun giderek arttığı ve çetelerin kol gezdiği ülkede hükümetin yaklaşık iki aydır bir bölgeyi de çetelerin kontrolüne bıraktığı yardımların ulaştırılamaması sırasında ortaya çıktı. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Sözcüsü Anna Jefferys, Les Cayes'e yardımları götürmek için güzergahlarında bulunan deniz kenarındaki Martissant semtinin çetelerin kontrolünde olduğunu açıkladı. AP'ye konuşan Jefferys, "Martissant semtinden günde iki insani yardım konvoyunun geçmesi için bölgeyi kontrol eden çetelerle pazarlık yapmak zorunda kaldık. Bölgenin son iki aydır neredeyse tamamen ulaşılamaz olduğunu öğrendik" diye konuştu. Deprem bölgesinde yardım çalışmaları yürüten UNICEF İcra Direktörü Henrietta Fore ise binlerce kişinin acilen sağlık hizmetlerine, temiz suya ve barınağa ihtiyacı olduğunu söyledi. Fore, Haiti'de 2010'da yaşanan depreme atıfta bulunarak "On yıldan biraz daha uzun bir süre sonra Haiti bir kez daha sarsıldı. Ve bu felaket, siyasi istikrarsızlık, artan çete şiddeti, çocuklar arasında yüksek yetersiz beslenme oranları ve koronavirüs pandemisinin etkileriyle aynı döneme denk geldi. Haiti'ye Covid-19 aşıları da yalnızca 500 bin doz olarak ulaştı" dedi.

YARDIM ÇAĞRISI

The Guardian'dan Tom Phillips ve Jean Daniel Delone ise depremden bir diğer etkilenen Jérémie kentine giderek yerel isimlerle görüştü. Jérémie Belediye Başkanı Claude Harry Milord, kentte 100'e yakın kişinin deprem sonucu hayatını kaybettiğini belirterek "Şu anda daha fazla insanı kurtarırken aynı zamanda daha fazla cesete ulaşıyoruz. Yaralılardan bazılarını başkente nakledebildik ancak kentin ilaca, çadıra ve yiyeceğe ihtiyacı var çünkü birçok insan her şeyini kaybetti" diye konuştu. Harry, kıyılara yaklaşan tropik fırtınanın etkili olması sonucu yardım çalışmalarının büyük sekteye uğramasından endişe ettiklerini de dile getirdi. Haitili gazeteci Winnie Hugot Gabriel ise The Guardian'a yaşadıklarını şöyle anlattı: "Suikastın, siyasi krizin, pandeminin, ekonomik çöküntünün ortasında şimdi de büyük bir depremle karşılaştık.

2010 depreminden ders almadığımızı fark etmek korkutucu. İşler iyiye gideceğine daha da kötüleşiyor gibi hissediyoruz. Zorluklarla boğuşmaya hiç ara vermemiş gibiyiz."

***

Kübalı doktorlar deprem bölgesinde

Haiti'de depremin vurduğu bölgelere kıta ülkeleri yardım göndermeye devam ediyor. Depremin ardından ilk yardım ulaştıran ülke, Küba olurken Venezuela, Meksika, Şili de arama, kurtarma ekipleri ve yardım malzemeleri gönderme kararı aldı. Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador, "Haiti'deki kardeşlerimizin çektiği acılardan dolayı üzgünüm.

Sivil Koruma Ulusal Koordinasyonu ile Dış İlişkiler, Deniz Kuvvetleri ve Milli Savunm Sekreterlikleri'ne derhal yardım hazırlanması talimatını verdim" açıklaması yaptı. Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinera da "Yetkililerle temas kurduk, acil yardıma ihtiyaç duyulduğu anda gönderilmeye hazır insani yardım sevkiyatı hazırlıyoruz" dedi.

Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodríguez, depremin hemen ardından 200'ü aşkın Kübalı doktorun yola çıktığını duyurarak "Sağlık dayanışmacıları depremden etkilenen hastanelerin dışında da yaralıları tedavi ediyor" açıklaması yapmıştı.

ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) yöneticisi Samantha Power ise Haiti hükümetinin talebi üzerine Virginia'dan 65 kişilik bir kurtarma ekibinin gönderildiğini ve ABD Sahil Güvenlik'e bağlı bir helikopterin de yaralıları başkent Port-au-Prince'e taşıdığını duyurdu.