Hak verilmedi alındı

BirGün Eğitim

İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü geçen hafta oldukça tartışılan bir karara imza attı. Rektörlük hem kahvaltı öğününü kaldırdığını hem de indirimli yemeğin sadece tek öğün için geçerli olacağını açıkladı. İndirimli yemek öğün fiyatına da zam yapan rektörlük, öğün ücretini 2,75 TL’den 3,5 TL’ye yükseltti. Ayrıca ikinci öğün için öğrencilerden 18,5 TL alınacağı açıklandı.

Rektörlük tarihi unuttu

Rektörlüğün unuttuğu, hatırlamak istemediği bir şey vardı. İstanbul Üniversitesi’nin tarihi yönetimler tarafından alınan keyfi kararlara karşı verilen mücadelelerin tarihiydi. Adnan Menderes’in zulmüne karşı mücadele eden Turan Emeksiz’ler, 68’lerde üniversite boykotlarını örgütleyen Deniz Gezmiş’ler, 90’lı yıllarda verilen harç mücadeleleri… Bütün bunlar İstanbul Üniversitesi’nin tarihinde hiçbir zaman öğrencilerin geri adım atmadığını gösteriyordu. Bu tarihin bilincinde olan öğrenciler kararın alındığı günden itibaren ilk olarak sosyal medyada tepkilerini gösteren öğrenciler daha sonra üniversitede forumlar düzenleyip basın açıklamaları yaptı. Öğrenciler, basın açıklamalarında bu kararı asla kabul etmeyeceklerini söyledi. Bütçeyi bahane eden rektörlüğe karşı öğrenciler şunu söylüyordu: “İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak alınan bu karara karşı amfilerden, yemekhanelerden, meydanlardan ses çıkartıyoruz. İstanbul’u ortadan ikiye bölmeye gelince bütçe var, rektörün yaptığı açılışlara, kutlamalara bütçe var ama öğrencinin yemeğine bütçe yok. Bizler 3,5 lirayı bile zor karşılarken bir kamu okulunda yemeğe 18,5 lira vermek istemiyoruz. Kamu kurumları kâr elde etme yeri değildir.”

Öğrenciler meselenin ne olduğunu özetliyordu. Lüks arabalara binen rektörün açılışlarına, üniversitenin yaptığı kutlamalara bütçe vardı ama öğrencilere yoktu. Sayıştay’ın son raporu olan 2018 yılında yalnızca ek ödeme giderlerine 192 milyon 680 bin 363 TL harcayan üniversite, öğrencilerin yemek bütçesinden kesmeyi uygun görüyordu.

Öğrenciler bu uygulamaya karşı olarak Anayasal hakları olan itiraz dilekçesini rektörlüğe sunmak istedi. Ancak bu kez rektörlüğün başka bir hukuksuz kararıyla karşı karşıya kaldı. Merkez kampüse girmek isteyen öğrencileri fakülteler arası geçiş yasağı karşıladı. Öğrenciler bu yasağa karşı Beyazıt ana kapı önünde bekleyeceklerini ve dilekçelerini vermek istediklerini söyledi. Öğrencileri içeri sokmamakla kalmayan rektörlük bunun üzerine bu sefer de polisi devreye soktu. Polisler öğrencileri copladı.

Öğrenciler vazgeçmedi

Taleplerinden vazgeçmeyen öğrenciler ertesi gün yine ana kapı önünde buluştu. Yemek haklarından vazgeçmeyeceklerini duyuran öğrenciler bu kez daha kalabalık ve kararlıydı. Üniversitelerin tatile gireceğini açıklayan öğrenciler karar geri çekilmezse boykota gideceklerini şu şekilde açıklıyorlardı: “İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak talebimiz açıktır, günde 3 öğün indirimli yemek hakkımızı geri istiyoruz. İndirimli yemek her öğrencinin en tabi hakkıdır. İstanbul Üniversitesi Öğrencileri olarak taleplerimizin kabul edilmesini istiyoruz. Aksi bir durumda kazanılmış haklarımızı sonuna kadar savunacağımızı ve ikinci döneme boykot ile başlayacağımızı ilan ediyoruz.”

Pazar sabahı ise İstanbul Üniversitesi öğrencisi olan Sibel Ünli yaşamına son verdi. Ünli’nin attığı tweetlerde en çok dikkat çeken ise üniversite yemekhanesiyle ilgili olanlardı. Olayın duyulmasının ardından üniversiteye olan tepki katlandı. Sosyal medyada süren tepkinin ardından rektörlük kararı geri çekmek zorunda kaldı. Bu kez öğrenciler sosyal medyada #Hakverilmedialındı hashtagiyle zammı kendilerinin geri çektirdiğini duyurdu. Öğrenciler haklı: Hak verilmedi, alındı.

cukurda-defineci-avi-540867-1.