Hakan Özbek’in ilk romanı “Uzun Yol, Kısa Hikâye” Herdem Kitap’tan okurlarla buluştu. “Uzun Yol, Kısa Hikâye”, hayal ve gerçeklik arasına sıkışan ve bir kaçış arayan günümüz insanının sistemin dışına çıkma mücadelesini anlatıyor.

Hakan Özbek, ilk romanı “Uzun Yol, Kısa Hikâye” ile okuru selamlıyor

Hakan Özbek'in ilk romanı “Uzun Yol, Kısa Hikâye”, okurlarla buluştu. Herdem Kitap tarafından yayımlanan roman, plazalara, ofislere hapsedilen bir insanın hayalinin peşinden koşma hikayesini bizlere anlatıyor.

Uzun Yol, Kısa Hikâye'de kentin kalabalığında sıkışan, kendi yalnızlığına sığınan ve insanlarla konuşmaktansa kendi kendine söylenen Samet'in hikayesi anlatılırken, tüm okurların kendinden bir parça bulacağı bir anlatı ortaya çıkıyor.

Hakan Özbek, yalın dili ile okura bir çırpıda okuyabileceği bir kitap sunarken, kitabın baş kahramanı Samet’i ise bir modern zaman Don Quijote'una benzetiyor.

Arka kapaktan

"Çok uluslu şirketler… Böyle gereksiz vurgular sinirimi bozar. Mesela sadece ‘Pazarlama direktörüyüm.’ de diyebilirdi. Hayır, kime hava atıyoruz ki burada? Ben de tek uluslu bir şirketin muhasebe departmanında sıradan bir elemanım işte! Çalıştığım yerde siyah, Çinli, İngiliz ya da Fransız yok ama bu yokluk bize bir şey kaybettirmiyor. Her şey tıkırında işliyor. Sadece ben biraz yavaş öğreniyorum o kadar. O da beceremediğimden değil de istemediğimden. "
 
Samet ne bir kahraman, ne de anti-kahraman.
Bir modern zaman Don Kişot'u, o da en iyi ihtimalle...