Hakkını arayana şiddet ve gözaltı

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Meksika'da binlerce Orta Amerikalı göçmenin sığınma işlemlerinin hızlandırılması talebiyle Tapachula kentinden ülkenin başkentine günlerdir yaptığı yürüyüş güvenlik güçlerinin şiddetli saldırısıyla engellendi.

Göçmen kervanının geceyi geçirdiği Chiapas eyaletindeki Mapastepec bölgesinde yer alan bir parka sabaha karşı yapılan baskında 200'e yakın göçmen gözaltına alındı, diğer göçmenlerin yürüyüşünü engellemek için barikatlar kuruldu. Bölgede gerilim sürerken göçmenlerin bir kısmı güvenlik güçlerini protesto etti, bir kısmı ise müdahaleden kaçmak zorunda kaldı. Tapachula kentinden 28 Ağustos'ta yola çıkan göçmenlerin Mapastepec'te 300 göçmenden oluşan bir kervanın daha kendilerine katılmasını beklerken müdahalenin yapıldığı aktarıldı. Kervana katılmak için Huehuetán bölgesinden yola çıkmaya hazırlanan yüzlerce kişilik göç kervanı da güvenlik güçleri tarafından şiddet uygulanarak engellendi.

Ülkedeki Ulusal Göç Enstitüsü (INM) ve Meksika Ulusal Muhafızları (GN) yetkililerinin ülkenin kuzeyine ilerleyen göçmen kervanına yönelik şiddetli saldırıları görüntülere de yansıdı. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, güvenlik güçlerinin göçmenleri kovaladığı ve darp ettiği görülürken Haitili bir kadın da yerel basına yaptığı konuşmada, "Bizim gibi birçok çocuklu aileye şiddet uygulandı. Haiti'de güvenlik yok bu nedenle göç ettik” dedi.

ANLAŞMA GEREĞİ MAHSUR KALDILAR

Göçmenlerin bir kısmı birkaç ay bazıları da bir yıldan fazladır Meksika Mültecilere Yardım Komisyonu'nun sığınma başvurularını sonuçlandırmasını bekliyor. Tapachula kentindeki göçmenler ise hiçbir yardım almadan, bir işe ve barınma imkanına sahip olmadan günlerini geçirmek zorunda bırakıldıkları için başkente yürüyerek insani taleplerini duyurmak istedi. ABD'ye varmak için Meksika'ya ulaşan ancak iki ülke arasındaki protokoller gereği ülkede alıkonulan ve sığınma başvurularının sonuçlarını beklemek zorunda bırakılan göçmenlerin büyük bir çoğunluğunu Honduras ve Haiti'den gelen Orta Amerikalı yurttaşlar oluşturuyor.

ABD'nin Donald Trump dönemi Guatemala ve Meksika'yla imzaladığı "Güvenli Üçüncü Ülke" anlaşmasına göre, bu ülkeler Orta Amerika'dan gelen göç dalgasını dizginlemekle görevli. Söz konusu anlaşmaya göre, ABD'ye girmeye çalışırken bu ülkeleri geçen herhangi bir göçmen, önce o "güvenli" üçüncü ülkeye sığınma başvurusunda bulunmak zorunda. Ancak bu başvuruların bazılarının sonuçlanması yılları aldığı için göçmenler de bu duruma tepki gösteriyor. Açıklanan verilere göre, Meksika'da bu yıl 55 bini Tapachula kentinden yaklaşık 77 bin göçmen sığınma başvurusunda bulundu. ABD hükümeti ise bu yıl 674 bin kişiyi sınır dışı etti. Uluslararası Göç Örgütü'nün Meksika sorumlusu Dana Graber Ladek, Meksika'nın kuzeyde gözaltına alınan göçmenleri güney kentlere taşıdığını ifade etti.

TEMEL TALEPLER SALDIRI ALTINDA

Meksika Ulusal İnsan Hakları Komisyonu (CNDH) göçmenlere yönelik saldıları kınadığını açıkladı. Şiddete uğrayan göçmenler arasında reşit olmayanların ve sağlık sorunları olan kişilerin de yer aldığını belirten CNDH, federal ve eyalet yetkililerinin göçmen kervanında yer alanları koruması ve temel haklarını garanti altına alması gerektiğini ifade etti. Eyalet hükümetlerinin göçmenlere yönelik aşırı güç kullanımının "kabul edilemez" olduğunu vurgulayan CNDH, yetkililerin derhal acil yardımları sağlamak zorunda olduğunu kaydetti.

Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador ise 29 Ağustos'ta yaptığı açıklamada, yönetiminin göç akışını "sınırlamaya" devam edeceğini ancak ABD'nin de "esaslı çözümler" sunması gerektiğini söyledi. Obrador, Orta Amerikalıların evlerini terk etmelerini önlemek için bölgeye daha fazla yatırım yapılması gerektiğini ifade etti.

***

Barınma hakkı için eylem

Fransa’nın başkenti Paris’te aralarında göçmenlerin de olduğu bine yakın evsiz, Paris ve Ile-de-France Valiliği önünde kurdukları çadırlarla bekleyişlerini sürdürüyor. Droit au Logement (Barınma Hakkı) derneği üyesi Fanny Dulin, valilik binası önündeki Andre-Citroen parkına gelenler arasında çok sayıda çocuk olduğunu da belirterek, "Barınma ihtiyacına kalıcı bir çözüm bulunmazsa burası kalabalıklaşacak. Cumhurbaşkanı Macron göreve geldiğinde kimsenin sokakta kalmasına izin vermeyeceği sözü vermişti ancak görüyoruz ki sokaktaki insanların sayısı her gün artıyor" açıklaması yaptı.