Haksız işten çıkarmaya karşı ABB Elektrik’te eylem sürüyor
Fotoğraf: BirGün

BirGün/Kocaeli

Birleşik Metal-İş’in yetkisinin düşürüldüğü ve sendikasızlaştırılan İsviçre sermayeli ABB Elektrik’in Dilovası fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Düşük ücrete ve ağır çalışma koşullarına karşı 4 gün boyunca iş durduran işçilerden 12’si işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak iddialarını içeren Kod 46 ile işten çıkarılmıştı. Hiçbir hakkını alamayan işçiler 6 gündür fabrikanın önünde eylemde.

İş barışının işveren tarafından bozulduğunu belirten bir işçi BirGün’e konuştu. Fabrika yönetimi tarafından yoğun baskıya maruz bırakıldıklarını söyleyen işçi, “İçerde çalışan arkadaşlarımız kendi işi olmamasına rağmen başka işlerde çalıştırıldı. İşçi temsilcileri, bize hiçbir olumlu bildirimde bulunmadılar. 13 Mart’ta zam süreci yaşandı. Bizim talebimiz, emsal firmalara yakın ücret artışıydı. Fakat bu taleplerimiz karşılanmadı” dedi.

Taleplerinin karşılanmaması üzerine 100 mavi yakalı personel ile üretimden gelen güçlerimizi kullanarak iş bırakma eylemi yaptıklarını hatırlatan işçi, şunları ifade etti: “4 gün boyunca sürdürdük. Zaten uzatmaya niyetimiz yoktu. İşverenimizle görüştük ve anlaşma zemini oluşturduk. İşçi arkadaşlarımızın çıkarılmayacağına ve iş bırakma nedeniyle kesinti yapılmayacağına dair söz aldık. İş bırakmadaki kaybı telafi etmeye çalıştık. 21 Mart’ta hiç haberimiz olmadan disiplin kuruluna sevk edilmişiz, savunmamız da alınmadan 12 arkadaşımızla beraber mesaj ve e-posta yoluyla işten çıkarıldık.”

MÜCADELE DEVAM EDİYOR

“Sesimizi duyurmanın mücadelesini veriyoruz” diyen işçi şunları dile getirdi: “Mücadelemiz sürüyor. Çok mağdur edildik. Kod 46 elimizi ayağımızı bağlıyor. Haklarımızı alamıyoruz. Birçok arkadaşımız bu kod yüzünden ret yedi. Yeni bir işe başvuramıyoruz. Arabuluculuk döneminde de işveren taleplerimize karşılık vermedi. Mahkeme yolundayız, işe iade ve tazminat davalarını açtık. Mahkeme sürecinde ne kadar sürerse sürsün sesimizi duyurmaya çalışacağız. Gidebildiğimiz en üst noktaya kadar gitmek istiyoruz. Biz buradayız.”