Bıçak kemikte! Biz sağlık emekçileri COVID ile mücadele ederken, hastalanırken, hayatımızı kaybederken “emekleriniz ödenmez” edebiyatı yapanlara cevabımız nettir. Hakkımız ödenir ve bir an önce ödeyin.

Haksızlık varsa ‘Biz Yokuz!’

SES İzmir Şube Eş Başkanı Erkan BATMAZ

Covid-19 pandemisi ve hükümetin yanlış ekonomi politikaları mevcut ekonomik krizi derinleştirirken yarattığı etki birçok emek alanında olduğu gibi sağlık emekçilerinde de geçinemiyoruz çığlığı ile ete kemiğe büründü. İşte böyle bir dönemde 2022 yılı bütçe kanun teklifi görüşmelerine Plan ve Bütçe Komisyonu’nda başlandı.

Bu görüşmeler sırasında sağlık emekçilerine müjdelenen ama ne yazık ki yine bir fiyaskoya dönen bir düzenleme ile karşı karşıya kaldık. Daha ilk açıklandığında eksik ve yanlış olan bu düzenleme hayata geçmeden geri çekildi. Peki Meclis’ten geçen yasa tasarısında neler içeriğine baktığımızda kocaman bir hiç ile karşılaşıyorduk. Tüm ekibi bölen, iş barışını ortadan kaldıran bir tasarının, iktidarın sağlık alanına bakışını bir kez daha bizlere net bir şekilde gösteriyor. Yaşanan bu durum sağlık sisteminin piyasalaştırılmasının sonuçlarından biri olarak emekçiler üzerinde sömürüyü daha da derinleştiriyor.

Sağlık emek ve meslek örgütlerinin önerileri alınmadan yapılan değişiklik elbette tabanda karşılık bulmadı. Tüm hekimleri eşit bir şekilde kapsamayan, diğer sağlık emekçilerini görmezden gelen bir düzenleme, iş bilmez bakanlık bürokratlarının sorunların çözümü konusundaki samimiyetsizliğini ortaya seriyor.

Hepimizin çalışma koşulları ağır ve hepimizin maaşı çok düşük ve her geçen gün mum gibi erimekte. Ülkeyi yönetenler angarya koşullarında, sefalet ücretleri ile bizleri çalıştırırken ayrım yapmamaktalar. Ne zaman haklarımızı elde etmek için ortaklaştığımızda, güçlü ses çıkardığımızda bizleri ayırmak için ekibin bir kısmına yönelik kısmi yasal düzenlemeler yapmakta, mobbing uygulamakta, ötekileştirme dahil her türlü yöntemle bizi baskı altına almaya çalışmaktalar.

Buna rağmen uzun yıllardır verdiğimiz bu mücadelede sağlık ve sosyal hizmetlerin bir bütün olarak ekip işi olduğunu, tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin insanca yaşayacak ücretler alması gerektiğini ısrarla söylüyoruz. Yoksulluk sınırının epeyce altında, açlık sınırının bir tık üstünde maaşlar ile geçinmeye çalışan ve artık dayanacak gücü kalmayan emekçilerin örgütlü mücadelesi, sağlık bütçe görüşmelerine yansıdı. Güdük olarak dahi çıkan yasa tasarının çıkış hikayesinin temelinde bunu görebiliyoruz

Fakat her geçen gün fakirleşiyoruz, bu gerçeği biz yaşarken bizi yalan sözlerle kandırmaya çalışmayı bırakın. TÜİK verileriyle, iktidar demeçleriyle geçiştirilemeyecek bu duruma karşı ücretlerimizde iyileştirme yapılmıyor. Sahte enflasyon oranlarının bile altında ücret artışlarının altına sarı sendika imza atıp sonra çıkıp tarihi kazanım diyebiliyor. İktidar bir taraftan, Sağlık Bakanlığı öte taraftan, yetkili sendika diğer taraftan sağlık emekçilerinin aklıyla dalga geçiyor!

Bıçak kemikte! Biz sağlık emekçileri COVID ile mücadele ederken, hastalanırken, hayatımızı kaybederken “emekleriniz ödenmez” edebiyatı yapanlara cevabımız nettir. Hakkımız ödenir ve bir an önce ödeyin!

İvedi bir şekilde Tüm sağlık emekçileri için döner sermaye performans uygulamalarının kaldırılarak yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret verilmesi, yıllardır oylanan vaatten öteye geçmeyen 3600’den başlayarak kademeli olarak 7200 ek göstergenin verilmesi, her hangi bir illiyet bağı aranmaksızın Covid-19’un iş kazası ve meslek hastalığı sayılması ve yıpranma payının verilmesi son olarak sağlıkta şiddet ile ilgili caydırıcı cezaların yasalaşması hayata geçirilmelidir.