Ali İsmail Korkmaz Vakfı’nın avlusunda bir etkinlikte anneme sordular, “Sizce umut var mı?” diye. Annemin cevabı hâlâ kulaklarımda çınlar: “Evladını bu şekilde kaybetmiş bir anne olarak, ben şu an buradaysam ve Ali İsmail’in adını yaşatmak için çabalıyorsam hâlâ umut var.”

Hâlâ umut var

GÜRKAN KORKMAZ

Aramızdan ayrılışının üzerinden 7 sene geçti. Cenazesini evin avlusuna getirdiklerinde gözümün önünden Ali İsmail’in o avluda oynadığı, koşuşturduğu, kahkahalar attığı anlar geldi. Ama şimdi ağıtlar yakılıyor, ağıtlara çığlıklar karışıyordu. Ben artık bu evde nasıl yaşarım, nasıl geçerim bu eve şimdi?

En küçük kardeşimiz, Ali İsmail’imiz o tabutun içinde yatıyordu, gözlerini hayata yummuştu! Oysa daha dün gibiydi, kız kardeşim Melike, okul dönüşü karşılamıştı ablamla beni. “Koşun, bakın kardeşimiz doğdu” diye müjdelemişti. Onu o beşikteki görmemden sadece 19 yıl geçmişti ve şimdi aynı evin avlusunda tabutun içinde yatıyordu.

Artık bu evde yaşayamam sanıyordum, annem Ali İsmail’in acısına dayanamaz diyordum ama tam 7 sene geçti...

Bu 7 sene boyunca bizi ayakta tutan, o evi yaşanılır kılan bir şey varsa o da hiçbir zaman yalnız olmadığımızı bilmekti!

Ali İsmail’in düştüğü yerden artarak çoğaldığını görmekti. Bir kardeşimizi aldılar bizden ama binlerce, milyonlarca kardeşimiz evladımız olduğunu hissetmekti. Adı başka, sesi başka nice Ali İsmail’i etrafımızda görmekte... Yeni doğan yüzlerce bebeğin Ali İsmail adını aldığını duymaktı.

7 sene geçti, Ali İsmail artık o avluda oturmuyor, kahkahalar atıp, sohbet etmiyor belki ama o avlu hiçbir zaman boş kalmadı.

Ali İsmail’in ateşi biz ailesinin içini yaktı belki ama o ateş binlerce gence ışık oldu, geleceğini aydınlatıyor...

Ali İsmail yüzlerce gencin eğitimine destek oluyor, genç sanatçıların eserlerine katkı sunuyor, su oldu, Afrika’daki çocuklara hayat veriyor.

Ali İsmail Korkmaz Vakfı’nın avlusunda bir etkinlikte anneme sordular, “Sizce umut var mı?” diye.

Annemin cevabı hâlâ kulaklarımda çınlar: “Evladını bu şekilde kaybetmiş bir anne olarak, ben şu an buradaysam ve Ali İsmail’in adını yaşatmak için çabalıyorsam hâlâ umut var.”

Annem yas tutmak yerine Ali İsmail’in adını yaşatmak için çabalıyorken, duvarlara baka baka yaşlanmayı beklemek yerine maratonlara katılıp oğlunun düşlerinin peşinden koşuyorken, sadece mezarının başına gitmekle kalmayıp adalet yerini bulana kadar mahkeme kapılarını aşındırıyorken hiç kimse umutsuzluğa kapılma hakkına sahip değildir…

Hâlâ umut var!