Halit Çelenk ödülleri sahiplerini buluyor: Mücadeleye ödül!

YAŞAR AYDIN

Halit Çelenk en çok Denizlerin avukatı olarak bilinir. Bu görevi büyük bir onurla idamlardan sonra da taşımaya devam eder. Her yerde her zaman savunur o gençleri ve ideallerini. Ne acıdır ki idamın yıldönümünde bir 5 Mayıs günü yitirdik devrimci hukukçu Halit Çelenk’i. Bugün 5 Mayıs ve adına düzenlenen bir etkinlikle anılacak.  “Baskıya karşı mücadele’’ edenlerin layık görüldüğü Halit Çelenk Hukuk Ödülleri bu akşam Barolar Birliği Genel Merkezi’nde düzenlenecek bir törenle sahiplerini bulacak. Bu yıl ilk kez verilecek ödülü ve bundan sonrasını Halit Çelenk’in kızı Serpil Güvenç’le konuştuk.
>> Halit Çelenk’i anmak için sizi böyle bir etkinlik düzenlemeye iten neden ne oldu?
Babam öldükten sonra çeşitli etkinliklerle anıldı. Hepsi çok önemli etkinliklerdi. Biz bu etkinlikleri birleştirmek, biraz da kurumsallaştırmak istedik. Babam bir hukukçuydu. Ömrünü buna adadı. Ama aynı zamanda sosyalistti. Siyasal kimliğinden, devrimci duruşundan hiçbir zaman ödün vermedi. O yüzden babamı anacağımız etkinlik bu iki özelliğini kapsamalıydı. Halit Çelenk Hukuk Ödülü böyle bir süreçle oluştu. Amacımızı da “Hukukta devrimci duruşun ve adaletsizliğe karşı mücadelenin simgesi haline gelen Halit Çelenk’in anısını yaşatmak, bu alanda yeni eserleri teşvik etmek” olarak özetledik.

>> Önemli isimler komisyonda görev aldı. Komisyon nasıl bir araya geldi?
Aslında ekip bizi toparladı demek daha doğru olur. Çoğunluğu babamın hayatına değmiş isimler. Rona Aybay, Korkut Boratav, Ali Murat Özdemir, Erhan Şansal, İlker Kılıç, Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Başar Yaltı, Özlem Şen, Bilgütay Durna, Ali Rıza Aydın, Barış Aybay ve aile adına da ben komisyonda görev aldık. Komisyon üyelerimiz büyük özveri ile çalıştı, emek verdi. Bu arada baronun desteğine de sizin aracılığınızla teşekkür etmek isterim.

>> Başvuru için nasıl bir kriter belirlendi?
Mutlaka hukuk üzerine eser sunulacak gibi düşünülebilir. Halit Çelenk’in hukuk yaşamı var, ama hukuk bilgisini devrimci mücadelede kullanan bir isim. Ayrıca kesintisiz örgütlü bir yaşam sürdü. Siyasal kimliği öne çıkmış bir isim. Çok yönlü bir insandan bahsediyoruz. Dolayısıyla sadece hukuka hapsedilmemesi gerekirdi. Doğal olarak da yapılan çalışmada hukukla sınırlı olmamalıydı. Hukuk ve toplumsal yaşam ilişkisi kurulan tüm eserleri başvuru kapsamına aldık. Bu da başvuruların çeşitliliğini artırdı tabii. Çok güzel eserler geldi. Keşke olanağımız olsa da hepsini ödüllendirebilseydik. Ama bunu yapamadık. Birinciliği paylaştırdık, iki genç akademisyene de teşvik ödülü verebildik.

>> Ödül kapsamı ve çerçevesi her yıl hak mücadeleleri ve baskıya karşı mücadele mi olacak?
Her ölüm gününden önce veya sonra bu çerçevede ödüller verilecek. Çerçeve bu olur ama sadece eser olmak zorunda olmayabilir.  ‘Kişilere, hareketlere de verebiliriz’ diyen arkadaşlarımız var. Komitedeki arkadaşlarla devam etmeyi istiyoruz. Sağlık gibi sorunlar yaşamadığımız sürece bu komite ile devam etmek en büyük dileğimiz.

* * *

Ödüller direnişe

Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Gezi Hukuk Gurubu adına ‘Gezi Raporu' olarak bilinen 'Demokrasi ve Totaliterim Sarkacında Türkiye' eseri dolayısıyla ödüle layık görüldü. 'Gezi öncesi Türkiye koşulları, Gezi’de yaşanan insan hakları ihlallerini' anlatan rapor Gezi Direnişi sırasında katledilen gençlere adandı. Yaman Akdeniz ve Kerem Altıparmak isimli akademisyenlerin de 'İnternet ve İfade Özgürlüğü Konulu Çalışmaları - Twitter ve YouTube Erişim Engelleme Kararlarının Kaldırılması Başvuruları' başlıklı eserleri ödül getirdi.