CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun katıldığı tv100 yayınında daha önce kapısına dayandığı SADAT’ın reklamı tepki çekti. Kanal ‘reklam’ın çalışanların hatasından kaynaklandığını savunurken Kılıçdaroğlu “Paramiliter artıkları, siz kimi tehdit ediyorsunuz" dedi. Prof. Dr. Özuğurlu, “Paramiliter kuvvetlerin güç gösterilerini anlamsızlaştıracak olan kuvvet halkın örgütlü tutumudur” dedi. Siyasal İletişim Uzmanı Özçelebi ise “Muhalefet her şeye hazırlıklı ve bir arada olduğunu göstermeli” diye konuştu.

Halk korku iklimine boyun eğmeyecek
Kılıçdaroğlu SADAT’ın önünde seçim öncesi her türlü kaosun sorumlusunun Erdoğan ve Sadat olacağı uyarısı yapmıştı. (Foto: Depo)

Mehmet Emin KURNAZ

Seçime saylı haftalar kala muhalefete yönelik baskılar artarken üstü kapalı tehdit mesajları veriliyor. Çözüm bekleyen Sinan Ateş suikastı, yüzleri maskeli ve eli silahlı grupların Alaattin Çakıcı için çektikleri destek videosu, suç örgütü elebaşısı olduğu iddiasıyla hüküm giymiş Kürşat Yılmaz’ın çıkışlarının ardından SADAT da devreye girdi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun gazeteci Uğur Dündar’a konuk olduğu tv100 ekranlarında, Kılıçdaroğlu’nun “Burada terörist yetiştiriliyor” diyerek kapısına dayandığı SADAT’ın reklamı verildi. Kanal, söz konusu ‘reklam’ın çalışanların hatasından kaynaklandığını iddia ederken CHP lideri yaptığı açıklamada, ‘‘O az kalmış aklınızı alırım sizin, paramiliter artıkları, siz kimi tehdit ediyorsunuz’’ diyerek sert tepki gösterdi.

Kanalın genel yayın yönetmeni Alican Değer’in “servisimizin siyasi bilgi eksikliği” açıklamasından sonra kanalın resmi Twitter hesabından da yeni açıklamalar yayımlandı. Paylaşımlarda, ‘‘Kanalımız Tv100’de Sayın Kemal Kılıçdaroğlu yayını sırasında dikkatsizlik ve özensizlik sonucu yayına giren 8 saniyelik SADAT reklamı nedeniyle siyasi bir fırtına koparılmak istenmektedir. SADAT yetkililerinin ‘Gol’ diye attıkları ahlaka sığmayan Tweet’den yola çıkarak bir operasyona hedef olduğumuz ortaya çıkmıştır’’ denildi.

HALK MİSAFİRPERVERDİR AMA İŞGALCİYİ SEVMEZ

Yaşanan skandalı ve son dönemki tehditleri BirGün’e değerlendiren Prof. Dr. Metin Özuğurlu, “Olayın televizyon reklamında fazladan bir anlam var mıydı bilmiyoruz ama tabii bunun bir noktada önemi yok. Çünkü bu eylem, anlamların ötesinde de etkilere sahip. Türkiye kamuoyu da o etkiyi konuşuyor. Bunun Kılıçdaroğlu’na yönelik, onun şahsına ve muhalefete yönelik bir tehdit olduğu vurgusu var” dedi. Çakıcı için çekilen videonun da benzer bir etkiye sahip olduğuna dikkat çeken Özuğurlu, “Her ne kadar o silahlı, maskeli ekip Yunanistan’a yönelik tehditkar bildiri okuyor olsa da onu dinleyen herkes onun gerçekte Türkiye’ye, Türkiye halkına ve muhalefete yönelik okunduğunu biliyordur” değerlendirmesini yaptı.

Söz konusu örneklerin “mevcut idarenin, devlet kapasitesinin büyük ölçüde işlevsiz hale geldiğini gösteriyor” diyen Özuğurlu, “Eli silahlı ve maskeli grupların cirit attığı bir ülke algısını kuvvetlendiriyor. Tüm bunlarla muhalefeti geriletmek ve mevcut iktidarını sürdürmek mümkün olabilir mi? Yani seçimler yoluyla seni tahtından indiriyorlar ama sen zor yoluyla, paramiliter kuvvetler aracılığıyla orada kalacağım algısı vermeye çalışıyorsun. Bunun adı işgaldir. Bu halk misafirperverdir ama işgalciyi sevmez” ifadelerini kullandı.

EN GENİŞ ÖRGÜTLÜLÜK SEFERBER EDİLMELİ

Muhalefetin üzerine düşen sorumluluğa dikkat çeken Özuğurlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün sokağın öfkesinin derecesi ve onun siyasallaşma düzeyi, kendisini temsil eden partilerin ötesinde. Burada yapılacak olan şey halkın meşru örgütlülüğünü seferber etmektir. Bütün bu tür paramiliter kuvvetleri, bu güç gösterilerini anlamsızlaştıracak olan kuvvet, halkın meşru, kararlı, örgütlü tutumudur. Muhalefet de bunu sağlayacak kanallar açmalıdır. Bu mekanizma yaratılmalıdır. Sandığı bekleme tavrı edilgen bir seçmen tanımını ifade eder. Zaten ana muhalefet de bu konuda çelişiyor. Mesela Sayın Kılıçdaroğlu, Kuvayi Milliye’den söz ediyor. Ama Kuvayi Milliye de kendi dönemine göre sandığı bekleyen bir iradeyi temsil etmiyordu.”

BİR KORKU İKLİMİNE DÖNÜŞTÜRME ÇABASI

Siyasal İletişim Uzmanı Suat Özçelebi ise, “SADAT’ın TV100 üzerinden açık açık propaganda ve gözdağı verme hamlesi, diğer yasadışı grup ve kişilerin, mafyöz ilişkilerin ve hatta cinayete varan girişimlerin ortak bir iklimden beslendiği ve bu iklimi korku iklimine dönüştürmek istedikleri anlaşılıyor” dedi. “Tümünü ortak bir kaynaktan beslenmelerine de gerek yok, mevcut ortamda ısrarla oluşturulan otorite boşluğunu dolduruyorlar” değerlendirmesini yapan Özçelebi, “O kadar ki bu boşluk uluslararası çete ve mafyanın da hesaplaşma arenasının bir parçasına dönüştü. Toplumda oluşturulan mesaj net, ciddi bir güvenlik boşluğu var ve bu boşluğu kamu otoritesi dolduramıyor mesajı veriliyor” ifadelerini kullandı.

Muhalefetin bu “algı yönetimi” karşısında güven oluşturmaya yönelik ortak stratejisini sürdürmesi gerektiğine değinen Özçelebi, “Kendisine yönelik atakları cesurca bertaraf edebileceğini hem söylemde hem de eylemde göstermek zorunda. Özellikle seçim güvenliğini hedef alabilecek, toplumda yılgınlık yaratmaya yönelik her harekete karşı, Kılıçdaroğlu’nun verdiği yanıttaki gibi sert ve kararlı bir tutum sergilemeli. Burada önemli bir konu da muhalefetin bu konuda tümüyle ortak hareket edeceğini, sivil ve örgütlü toplumu harekete geçireceğini de göstermesi. Ancak her konuyu/olayı/kişiyi iyi bir süzgeçten geçirmeli, hak etmediği ilgi ve tepkiyi de göstermemeli, köpürtmemeli” değerlendirmesini yaptı.

Suat Özçelebi, Siyasal İletişim Uzmanı Suat Özçelebi, Siyasal İletişim Uzmanı

BAŞARAMAYACAKLARINI GÖSTERMEK GEREKİYOR

Özçelebi sözlerini şöyle sürdürdü: “Girdiğimiz dönem toplumu suskunluk sarmalı içinde, süreçten koparıldığı, kendi bireysel kaygılarına yönlendirdiği, muhalefetin kurduğu dayanışma ve birliktelikten bir sonuç çıkmayacağı algısının yaygınlaştırılmaya çalışıldığı bir dönem. Mafya ve diğer suç örgütleri, terör örgütleri birçok taşeron örgüt bu süreçte arka arkaya sahne alabilir, korku iklimini sürdürmek için saldırılarını artırabilir. Muhalefet her türlü konuda hazırlıklı olduğunu, bu güçlerin asla başaramayacaklarını topluma kendi örgütüyle özellikle sokakta, ev ziyaretlerinde birebir iletişimle de halka anlatmalı. Hiçbir olayda kayıtsız, sessiz kalmamalı, ortak bir ses çıkarmalı.”

***

KANALIN PATRONU ÇAKICI’NIN DOSTU

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuk olduğu yayında, SADAT’ın reklamını veren tv100’ün patronu Necat Gülseven’in, suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’nın dostu olduğu ortaya çıktı. CHP Lideri Kılıçdaroğlu, bir süre önce “paramiliter yapı” olarak tanımladığı SADAT adlı “güvenlik” şirketinin kapısına giderek seçim güvenliğine işaret eden ve Saray’ı eleştiren açıklamalarda bulunmuştu. Kanalın açıklaması tepkiyi dindirmezken, tv100’ün patronu Necat Gülseven’in, MHP’ye yakınlığıyla bilinen suç örgütü lideri Alattin Çakıcı’yla yemekte olduğu bir fotoğraf ortaya çıktı. Öte yandan eli silahlı ve maskeli bir grup video yayımlayarak Çakıcı’ya destek videosu çekerek sosyal medyada paylaşmış, görüntüler tepki çekmişti.

halk-korku-iklimine-boyun-egmeyecek-1114140-1.

***

RTÜK GÜNDEMİNE ALMALIDIR

SADAT reklamına Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi İlhan Taşcı da tepki gösterdi. “CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu yayındayken tehdit edercesine silahlı-paramiliter bir yapının reklamını yapmanın anlamı açıktır!” diyen Taşçı, “Hele ki Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu yapıya karşı mücadelesi ortadayken. Vahim durum ‘8 saniyelik’ bir şey diye geçiştirilemez. RTÜK incelemeli” ifadelerini kullandı. Uğur Dündar ise programın yayını bittikten sonra Twitter’dan şunları yazdı: “Programın içine alınan reklâmlar konusunda hiçbir bilgim, ilgim yok. Reklâm bölümü bir aydır kullanılan Sadat reklamını, yaklaşık üç saati bulan bizim programın yayınında sadece sekiz saniye kullanmış. Televizyon yönetiminin müdahalesiyle kaldırılmış. Ve tekrar ekrana getirilmemiş.”

halk-korku-iklimine-boyun-egmeyecek-1114141-1.