Brezilya’da aşırı sağcı Bolsonaro yanlılarının devlet kurumlarına baskınları sürdürüyor. Ancak halkın yüzde 64’ü Lula’ya inanıyor. Doç. Dr. Simone Deos, seçimlerden bu yana halkın Lula’ya büyük umut beslediğini söyledi.

Halk umudunu Lula’ya bağladı
Fotoğraf: AA

Umut SERDAROĞLU

6-10 Ocak tarihleri arasında Brezilya’daki 156 belediyede 2 bin kişiyle yapılan ankette katılımcılara solcu Devlet Başkanı Lula da Silva’nın şu ana kadarki yönetiminden ne derece mutlu oldukları soruldu. Katılımcıların yüzde 64’ü Lula hükümetini onayladı, yüzde 26’sı desteklemediğini ifade etti. Yüzde 9’u ise cevap vermedi. Katılımcıların yüzde 55’i Lula’nın ülkeyi eski devlet başkanı Jair Bolsonaro’dan daha iyi yöneteceğini düşünüyor. Yüzde 25’i ise yönetimin aşırı sağcı siyasetçiden daha kötü olacağına inanıyor. Katılımcıların yüzde 14’ü ise bir değişim beklemiyor. Aşırı sağcı Bolsonaro hükümetinin Amazonlardaki tahribata göz yummasından, ekonomik yıkıma kadar ülkede yarattığı kaosun ardından Lula’ya verilen destek şaşırtıcı değil.

Brezilya Campinas Eyalet Üniveristesi’nden (UNICAMP) Doç. Dr. Simone Deos, görevi bu ay devralan Lula'nın politikalarına ve yenilgiyi kabul etmeyen Bolsonara yandaşlarının resmi kurumlara yaptığı baskınlara ilişkin sorularımızı yanıtladı.

LULA UMUTLA KARŞILANDI

Brezilya’daki seçimler sağcı başkan Bolsonaro’nun pek çok muhafazakâr seçmenini kaybettiğini bizlere gösterdi. Öncelikle bunun nedenlerini anlatır mısınız?

Bolsonaro’nun seçimi kaybetmesine yol açan pek çok yanlış politikadan bahsedebiliriz. Ancak özellikle muhafazakâr seçmenini kaybetmesine yol açan temel faktörler demokratik ilkeleri görmezden gelerek sermaye ile olan ilişkisini çıkarları doğrultusunda geliştirmesi ve yarattığı çevre tahribatı. Bolsonaro bir taraftan ülkedeki demokrasiyi tehdit ederken diğer taraftan Brezilya’nın en önemli varlıklarından Amazon ormanlarının tahribine göz yumdu. Ormansızlaştırma, ormanların tahribi gerçekten büyük bir etki yarattı. Öte yandan kadınlara yönelik cinsiyetçi tavrı kadın muhafazakâr seçmeninin de tepkisini çekti. Lula’nın seçim vaatleri ve izlediği politikalar ise ülkede büyük bir umutla karşılandı.

Seçim sonuçlarında ekonomik koşullar nasıl bir rol oynadı?

Ülkedeki ekonomik koşullar seçimlerden önce gerçekten çok kötü durumdaydı. Bunun en önemli nedeni Covid-19 salgınıydı ancak Brezilya’da diğer ülkelere nazaran büyük bir ekonomide büyük bir düşüş yaşandı. Ancak halk yoksullaşırken özellikle Bolsonaro’yu destekleyen belirli şirket ve sermaye grupları bu dönem zenginleşmeye başladı. Tarımla uğraşan şirketler bu zenginleşmede başı çekti.

Seçimin ilk turda Lula lehine sonuçlanması bekleniyordu ancak Bolsonaro beklenenden fazla oy alarak seçimi ikinci tura kadar götürdü. Her şeye rağmen halk neden Bolsonaro’ya bu denli bir destek verdi?

Bolsonaro hükümeti halkın çoğunluğuna göre tarihin en kötü hükümetiydi. Birçok kişi Bolsonaro’nun yarattığı tahribat nedeniyle bu şekilde düşünüyordu. Ancak seçimlere yaklaşırken Bolsonaro oy oranını yükseltmek için yine devletin imkânlarını kullanarak ‘yardım kartını’ çıkardı. Seçime çok az bir süre kala pandemide büyük kayıplar yaşayan yoksul halka ekonomik yardımda bulunmaya başladı. Bu durum seçimlerin ikinci tura kalmasına ve Bolsonaro’nun beklenenden daha fazla oy kazanmasına yol açtı.

Doç. Dr. Simone Deos, Brezilya Campinas Eyalet ÜniveristesiDoç. Dr. Simone Deos, Brezilya Campinas Eyalet Üniveristesi

ORTAK POLİTİKALAR MÜMKÜN

Lula, seçimi kazanmasının ardından ilk iş olarak Kolombiya Devlet Başkanı Petro ile Amazonlardaki ormansızlaştırma sorununa ilişkin görüşme gerçekleştirdi. Özellikle solun Latin Amerika’da güçlenmesi, ortak siyasi adımların atılmasına yol açar mı?

Lula, seçimden önce Latin Amerika ülkeleriyle olan ilişkilerin yeniden inşasına çok önem verdiğini belirtiyordu. Brezilya siyasetinde uluslararası ilişkiler her zaman önemli bir konuydu ancak Bolsonaro zamanı bu anlayıştan vazgeçildi. Ticari ve altyapı anlaşmaları rafa kalktı. Lula, şu anda bu ilişkileri yeniden kurmaya çalışıyor. Özellikle komşu ülkelerde de benzer ideolojideki hükümetlerin başta olması, ilişkilerin güçlenmesini de hızlandırıyor. Şu anda altyapının geliştirilmesi, ticari anlaşmaların sağlanması ve Amazonlardaki ormansızlaştırmaya karşı savaş gibi pek çok konuda görüşmeler sürüyor. İleride bu konularla ilgili güzel haberler duyabiliriz.

Son olarak Brezilya’da başta Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na olmak üzere yapılan baskınları sormak istiyorum. Bu baskınların Bolsonaro’nun çağrısının ardından gerçekleştirildiği konuşuluyor. Eski devlet başkanı için yakın zamanda hapis cezası istenebilir mi?

Kongre, Anayasa Mahkemesi ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na yapılan baskınların ardından Bolsonaro’ya önümüzdeki dönem hapis cezası çıkarsa kimsenin şaşıracağını düşünmüyorum. Bu baskınların gerçekleşmesinde etkisi büyük. Ancak böyle bir sonucun ülkede siyasi bir krize yol açacağı, bir anlamda tansiyonu hiç olmadığı kadar yükselteceği bir gerçek.

Peki, Lula hükümetine karşı gerçekleştirilen faşist eylemler devam eder mi?

Ne yazık ki faşizm Brezilya’da yükselen bir trend ve bunun Lula’nın seçilmesiyle ortadan kalktığını sanmıyorum. Son baskınlar gibi ileride birçok benzer olaya tanık olacağımızı düşünüyorum. Özellikle faşist gruplar tarafından şiddet olayları artacaktır. Seçim sonuçlarının bu grubu tatmin etmemesi bu olasılıkların oluşmasındaki en büyük neden. Bu nedenle olayların çıkmaması için önlemler alınmalı.