Halka dokunan kazanır

Serdar PAULO ERDOST/Viyana

Avusturya Salzburg Komünist Partisi Plus’un (KPÖ) şefi Kay-Michael Dankl, 23 Nisan’daki eyalet seçimlerinde elde edilen başarısıyla ülke sınırlarını aşan bir popülariteye ulaştı. Genç politikacı, oylarını yüzde 0,4’den yüzde 11,66’ya çıkartarak 1945'ten bu yana partisinin ilk kez eyalet parlamentosunda dört sandalyeye sahip olmasını sağladı.

Dankl, ORF’deki röportajında kapitalizme eleştirel bakışlarını anlatırken enerji, ulaşım gibi temel gereksinimlerin kamuca giderilmesini, iyi bir kamusal sistemin güvenli olarak inşasını ön plana çıkarttıklarını vurguluyor.

BASKI UNSURU OLMAK

Tarih mezunu Kay-Michael Dankl seçimden önce verdiği etkili muhalefet sözünü yerine getireceklerini belirterek, Salzburg’da 70 metrekarelik bir evin kirasının 1300 avro civarında olduğunu belirtiyor. Bunun Avusturya’da hemen hemen en yüksek kira olduğunu hatırlatıyor. Partilerin her seçimde artan kiralara karşı önlem alacaklarını söz verdiklerini ve hemen seçimlerin ardından da bu konuyu yine rafa kaldırdıklarını söylüyor. Hıristiyan Demokrat Avusturya Halk Partisi (ÖVP) öncülüğünde kurulacak bir koalisyon hükümetine karşı, özellikle kira ve sosyal konularda eleştirel bir muhalefete gereksinim olduğunu şu sözlerle ifade ediyor: “Ancak bu yolla, seçimlerden önce diğer partilerin verdikleri sözleri tutturma olanağı elde edebileceğimize inanıyoruz.” 

Geçen dönemde ÖVP Şefi Wilfried Haslauer başkanlığındaki koalisyon hükümetinin “Konut Yapım Destek Fonu“ndan 1,2 Milyar avro parayı ana bütçeye aktardığını açıklayan Dankl, o paranın amacına uygun kullanılamadığını, “gelire uygun ev elde edebilmek için ayrılan bu paranın” yok olduğunu anlatıyor. “Sadece konut sorununda değil, ihtiyaç sahiplerinin bakımında, eğitim sisteminde, zenginlerle fakirler arasında gelir farkının sürekli yükselmesinde ve kamu taşımacılığında problemler var. Bu sorunların çözümünde, ÖVP ile koalisyon yapan partileri sürekli görevleri konusunda uyarmak, onlar üzerinde baskı oluşturabilmek için kritik yapılı bir muhalefet gerekli ve biz oyuz. Ayrıca zaten ÖVP'nin küçük ortağı olmak isteyen yeterince taraf vardır” diyor.

KPÖ Plus Başkanı Dankl, seçim başarısının kendilerini de oldukça şaşırttığını teslim ediyor. Bu ilgi ve başarının aynı zamanda büyük bir sorumluluk olduğunu belirtiyor. “Salzburg’da bize karşı ilgi ve yöneliş buradaki artan kiralara, yükselen bina bakım giderlerine ve enerji pahalılığına bağlı. Dört yıldan beri şehir parlamentosundayız. Diğer alışıla gelmiş partiler gibi son anda, seçimler kapıya dayanınca meydanlara çıkmıyoruz. Biz her an dar gelirlilerin yanında olduk. Onları yalnız bırakmadık. Bilgilendirme ve aydınlatma etkinlerimizle oturum sitelerinde ve sokaktayız. İnsanlar kimin onların yanında olduğunu fark ediyor. Gelecek yıl yapılacak belediye başkanlığı seçimlerinde erişeceğimiz başarı, partiler üzerinde çözüm için uyguladığımız baskıyı arttırmanın yolunu da açacak” diyor.

Dankl, 2017’de partiden atılana kadar Yeşiller'in gençlik örgütü “Genç Yeşiller”de aktifti. Dankl görüşlerinin hep aynı kaldığını söylüyor. “Bugün Komünist Partisi olarak daha iyi bir dünyanın gerçekleştirilebileceğine inanıyoruz. Doğanın ve insanların sömürüsünün önüne geçilebileceğine, zenginliklerin daha adaletli paylaşılabileceğini savunuyoruz. Bunu yaparken daha geniş bir demokratik sistemin oluşabileceğinden söz ediyoruz” diye açıklıyor.
Direk demokrasi ve katılımcı toplum oluşturmak Komuta ekonomileriyle yönetilen sistemlere uzak durduklarını, genişletilmiş bir demokratik sistemini savunduklarını belirtiyor. Araştırmalara göre Avusturya da insanların çoğunluğu birkaç süper zengin milyarderin, sağlık ve eğitim sistemi, sosyal devletin finansiyel teminatı için devlete çok daha fazla ödentide bulunması gerektiğini söylüyor.

Federal KPÖ'nün parti programında AB, "emperyalist gücün merkezi" olarak tanımlanıyor. Dankl, AB’den çıkışa karşı. Sosyal bir AB’den yana. AB’nin demokratikleşmesi ve sosyalleşmesi gerektiğini vurguluyor.

TABAN ÇALIŞMASI BELİRLER

Tüm ülke çapında KPÖ’nün elde ettiği sonuçlar yüzde 1’in altında. Dankl bunu, Federal Parlamento’da kulübü olmayan ve parti desteğinden yararlanamayan küçük bir parti olarak KPÖ’nün tabandan başlayarak örgütlenmesinin güçlüğüne bağlıyor. Bu açıdan bölge çalışmasına öncelik verilmeydi, diyor. “Salzburg’da bunu yaptık, ilk adımı attık ve 2019’da yapıcı muhalefetin sesi olarak Salzburg Şehir Belediye Meclisine girmeyi başardık. Ana konumuz kazanca uygun ev olanağının sağlanması idi. Yeni ayakları üzerinde durabilecek bir yapı çalışması en alttan başlayarak olanaklı. Burada bizim için taban çalışması önemli. Bu ne anlama geliyor? Bölgelere gitmek, danışma saatleri oluşturmak, politikacı maaşının bir kısmıyla gerekli yerlerde yardımlar yapmak. Bu tip bir taban çalışması belediyelerde ve size en yakın eyalet bölgelerinde oluyor” diyerek başarısının sırlarını açıklıyor.