Halkevleri, kamu kaynaklarını AKP ile ilişkili vakıf ve derneklere aktardığını gösteren raporla ilgili olarak İBB önünde basın açıklaması yaptı. 847 milyon liralık kamu kaynağının İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin AKP ile ilişkili vakıf ve derneklere aktardığını gösteren rapora tepki gösteren Halkevleri üyeleri, “25 yıldır İstanbul’u yöneten AKP kadroları İBB’yi kendi çiftliklerine çevirmişlerdir. İstanbul sahipsiz değildir!” dedi. Polis […]

Halkevleri: İBB halkındır kimsenin çiftliği değil!

Halkevleri, kamu kaynaklarını AKP ile ilişkili vakıf ve derneklere aktardığını gösteren raporla ilgili olarak İBB önünde basın açıklaması yaptı.

847 milyon liralık kamu kaynağının İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin AKP ile ilişkili vakıf ve derneklere aktardığını gösteren rapora tepki gösteren Halkevleri üyeleri, “25 yıldır İstanbul’u yöneten AKP kadroları İBB’yi kendi çiftliklerine çevirmişlerdir. İstanbul sahipsiz değildir!” dedi.

Polis müdahelesine rağmen yapılan açıklamada, “Bu vakıf ve derneklerin bir çoğu bizzat iktidar eliyle yürütülen eğitimin dinselleştirilmesi sürecinin bir parçası diğer yandan ise iktidar yandaşı şirketlere kamu kaynaklarının aktarılma kanalına dönüşmüş durumdadır. Bu vakıf ve derneklere gıda, ulaşım, eğitim malzemesi, bilişim, meşruşat, bakım onarım, bina kiralama vb alanlar üzerinden yapılan yardımlarla yüzlerce iktidar yanlısı şirket ihya edilmektedir” denildi.

Halkevlerinin kamu yararına dernek statüsünün kaldırıldığına dikkat çekilen açıklamada, “Sizin kamu yararından anladığınız kamu kaynakları aktarılarak beslenen gerici, iktidar yandaşı vakıf ve derneklerin faaliyetleri mi?” denilerek tepki gösterildi.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

İBB halkındır kimsenin çiftliği değil!

Yerel seçimlere iki aydan az bir süre kala, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İstanbullulara ait kamu kaynaklarını iktidarla ilişkili vakıf ve derneklere aktardığını gösteren bir rapor ortaya çıktı.

İBB’nin sakladığı, İstanbulluların gazeteci Çiğdem Toker’in yazıları ile haberdar olduğu  ‘STK-Okul-Yurt Faaliyeti’ adlı 56 sayfalık rapor, aralarında Ensar Vakfı’nın da yer aldığı yandaş ve gerici vakıflara, hepimizin vergilerinden oluşan kamu kaynaklarından, toplam 847 (buçuk) milyon 592 bin 858 lira 27 kuruşluk para aktardığını belgeliyor. İstanbullulara yerel kamu hizmeti sağlamak üzere kullanılması gereken kaynaklar Ensar’ın yanı sıra TÜRGEV, TÜGVA, T3, Aziz Mahmut Hüdayi, İlim Yayma Vakfı gibi, yönetimlerinde Erdoğan’ın hem akrabalığı, hem de siyasi bağlar ile yakınlığı bulunan vakıflara aktarılmış.

2018 yılı ve öncesini kapsayan tabloda aslan payı, 74.3 milyon TL ile Bilal Erdoğan’ın kurduğu TÜGVA’ya giderken, onu 51.6 milyon ile yönetiminde Erdoğan tarafından atanmış İBB Başkanı Mevlüt Uysal’ın yer aldığı TÜRGEV takip ediyor.

En çok destek alan üçüncü vakıf ise 41,4 milyon lira ile Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’ın Mütevelli Heyet Başkanlığını yaptığı T3 (Türkiye Teknoloji Takımı) vakfı oluyor. İBB, adı çocuk istismarı ile anılan Ensar Vakfı’na 30 milyon, mütevelli heyetinde Bilal Erdoğan’ın bulunduğu Okçular Vakfına 16 milyon lira, yine Bilal Erdoğan’ın başkanvekili olduğu İlim Yayma Vakfı’na 9.4 milyon lira harcamış. Önder İmam Hatipliler Derneği’ne ise 13.3 milyon TL. Meclis üyesi Tarık Balyalı’nın bir TV programında aktardığı bilgiye göre ise bu bağışların İBB’nin toplam gelirinin yüzde 8’lik bir kısmına denk düşüyor.

Bu vakıf ve derneklerin bir çoğu bizzat iktidar eliyle yürütülen eğitimin dinselleştirilmesi sürecinin bir parçası diğer yandan ise iktidar yandaşı şirketlere kamu kaynaklarının aktarılma kanalına dönüşmüş durumdadır.

Bu vakıf ve derneklere gıda, ulaşım, eğitim malzemesi, bilişim, meşruşat, bakım onarım, bina kiralama vb alanlar zerinden yapılan yardımlarla yüzlerce iktidar yanlısı şirket ihya edilmektedir.

VERGİLERİMİZ KİMLERİN CEBİNE GİRİYOR?

Erdoğan, 31 Mart 11 maddelik yerel seçim manifestosunu açıklarken “şeffaflık” vurgulu 10. Maddede “Belediye bütçesine giren her kuruşta herkesin hakkı olduğunu aklımızdan çıkarmayacağız, her faaliyetimizi milletimizin gözü önünde, her türlü bilgi, belgenin açık olduğu şekilde yöneteceğiz” diyordu.

Bırakın İBB’yi yıllardır kendiniz yönetmemiş gibi davranmayı, hemen bugün açıklayın bilgi ve belgeleri!

İstanbulluların dişinden tırnağından arttırarak, zorla ödediği ağır vergilerin, kimlerin hizmetine hangi amaçlarla kullanıldığını,

Neden bu vakıf ve derneklere aktarılan ödenekleri içeren raporun İBB sitesinde yayımlanmadığını, raporun belediye meclis üyelerinden dahi neden saklandığını,

Bu vakıf ve derneklere ödenekle yaptırılan iş ve yapılan alımların hangi AKP’li şirketleri zengin ettiğini,

Tablo ortada!

Evet bugün buraya Halkevleri olarak İstanbulluların yararını, kamu yararını savunmak için geldik!

Kamu yararına dernek statümüzü geçtiğimiz ay kaldıran AKP’ye soruyoruz, sizin kamu yararından anladığınız kamu kaynakları aktarılarak beslenen gerici, iktidar yandaşı vakıf ve derneklerin faaliyetleri mi?

İstanbul halkı adına soruyoruz, biz İstanbullular her gün hayat pahalılığı ile; ulaşımdan, barınmaya, beslenmeden, enerjiye onlarca sorunla boğuşur, hiçbir kamu hizmetini belediyeden ücretsiz alamazken bizim vergilerimizle gerici dernek ve vakıfların şirketlerin kasalarınızı doldurmaya nasıl cüret ediyorsunuz? Hesap verin.

Görülüyor ki 25 yıldır yöneten AKP kadroları İBB’yi kendi çiftliklerine çevirmişlerdir, bugün yeniden İstanbullulardan oy istemektedir.  Halka ait belediye kaynaklarını yağmalayanlar, bu kenti iflasa sürükleyenlerdir!

Erdoğan’ın “şeffaflık” vurgusunun altını çizelim “Hangi kaynaktan gelirse gelsin belediye bütçesine giren her kuruşta hepimizin hakkımız olduğunu biliyoruz” ve bizden bunun bilgisini saklayan İBB’den,  iktidardan hesap soruyoruz.

İstanbul sahipsiz değil!