Demokrat Makina Mühendisleri 35. Dönem Yönetim Kurulu Adayı İbrahim M. Tataroğlu: “AKP dahil hiçbir iktidar odalara kendi keyiflerince hiçbir istediğini yaptıramamıştır. Biz her zaman mesleğimiz, meslektaşlarımız ve halkımız için burada olmaya devam edeceğiz.”

Halkımız, mesleğimiz ve meslektaşlarımız için devam edeceğiz

Sercan SİNECAN

Türk Mimar ve Mühendisleri Odaları Birliği’ne bağlı Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi bu hafta sonu 35’inci dönem yönetim kurulunu seçecek. 12 Şubat’ta Genel Kurul, 13 Şubat’ta seçim gerçekleşecek. Demokrat Makina Mühendisleri, TMMOB Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nin 35’inci Dönem Yönetim Kurulu adaylarını açıkladı. Yönetim Kurulu’na yeniden aday olan 34’üncü Dönem MMO İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim M. Tataroğlu ile demokrat adayların yeni dönemde meslektaş dayanışmasını geliştirmek ve üyelerin ihtiyaçlarına hızlı cevap verebilmek için geliştirdikleri projeler hakkında konuştuk.

Geçmiş dönemde yaptığınız çalışmalar ve yeni dönemde yapılacak olan projeler hakkında neler söyleyebilirsiniz?

2020-2022 döneminde temel hedefimiz üyelerimizi yönetimin bileşeni haline getirmek ve karar süreçlerine etkin katılımlarını sağlamak olmuştu. Bunu, pandemi döneminin bizleri birbirimizden fiziksel olarak ayırmasına rağmen başardığımızı söyleyebilirim. Odamızın, Şubemizin üyeler ve meslektaşlarla kurduğu ilişkiyi aramıza konulan mesafeye rağmen yukarı doğru geliştirdik ve özellikle üye dayanışması konusunda çokça yol aldık. Emekli üyelerimizin bilgi ve tecrübelerini hem firmalara hem de yeni mezun meslektaşlara aktarmalarının önünü açtık. Teknolojik imkânların gelişimini de önümüze koyarak üyelerimiz arasındaki bilgi/tecrübe aktarımını sağladık.

Pandemi döneminde sağlık çalışanlarımıza siper olduk. 30 bin üyemize çağrı yaparak Şubemizin ve Odamızın öncülüğünde dayanışma hareketi başlattık ve tam 40 bin sağlık emekçimize siperlik desteği sağladık. Yine pandemi döneminde yaşlı üyelerimizi arayarak bir ihtiyaçları olup olmadığını saptamak için çalıştık. MMO Üye Dayanışma Ağı’nı kurduk ve genç üyelerimizi, evden çıkamayacak durumda olan yaşlı üyelerimize yönlendirerek dayanışmayı büyüttük.

Kartal’da Büyük Bir AR-GE ve Yaşam Merkezi Kuruyoruz

Geçtiğimiz dönem temellerini attığımız ve önümüzdeki dönem için önümüze koyduğumuz en önemli projelerimizden birisi olan Kartal Bilim ve Teknoloji Hangarı - Makina Fabrika’nın açılış törenini Kartal Belediyesi ile birlikte gerçekleştirdik. Kartal Bilim ve Teknoloji Hangarı, üye, sektör ve bölge ihtiyaçları doğrultusunda uygulamalı eğitim modüllerinin, ortak çalışma alanlarının, bölge temsilciliklerinin, sosyal tesis ve alanların yer aldığı bir AR-GE ve yaşam merkezi olacak. Bu merkez hem üyelerimiz ve meslektaşlarımızın hem de bölge halkının hizmetine açılacak.

Makina Öğrenme ile Yeni Bir Eğitim Modeline Geçiş Yaptık

Yine bir diğer önemli projemiz, meslektaşlarımızın eğitim eksiğini tamamlamak için ortaya koyduğumuz Makina Öğrenme Merkezi oldu. Makina Öğrenme Merkezi, meslektaşlarımızın biriktirdiği mesleki birikimi tüm üyelerimize ve meslektaş adaylarımıza taşıyacak olan yeni nesil bir dijital öğrenme platformu. Bu platformda mesleki eğitim ve bilgiler, alanında uzman eğitmenlerimizle birlikte sunuluyor. Şu an platformda 200 uzman eğitmen ve 300’ün üzerinde yenilikçi eğitim bulunuyor. Bu platformun en önemli özelliği ise zaman ve mekandan bağımsız olarak çalışması ve ömür boyu erişim imkanı sunması. Meslektaşlarımız Makina Öğrenme Merkezi sayesinde bağımsız eğitim içeriklerine ulaşabilir, tüm sertifikalarını tek bir tuş ile kolaylıkla görüntüleyebilir, bilgi gelişimini takip ederek raporlayabilir ve eğitmenlere soru sorabilirler.

İstanbul’da Yaşayan Mühendisler Araştırmamız ile Meslektaş Sorunlarını Tespit Ettik

Geçtiğimiz dönem İstanbul’da yaşayan üyelerimizin sorunları ve gelecek beklentilerini anlamak ve gelecek yıllarda bu ihtiyaçlara yönelik proje ve faaliyetler geliştirmek için 30 bin üyemizi kapsayan İstanbul’da Yaşayan Mühendisler Araştırmamızı hazırladık. Nisan 2021 tarihinde başlayan ve kısa sürede tamamlayarak raporlaştırdığımız bu araştırma ile İstanbul’da yaşayan meslektaşlarımızın pandemi ile daha da artan sorunlarını gün yüzüne çıkarmış olduk. Araştırma sonuçlarını önümüze koyarak meslektaşlarımız ve üyelerimiz için yapmak durumunda olduğumuz çalışma ve projelerimizi yeniden şekillendirdik. Mühendisin gücünün geleceğin gücü olduğuna inanıyoruz ve eğitimden sosyal yaşama, kültürel faaliyetlerden kent yaşamına kadar meslektaşlarımızın karşılaştığı tüm sorunlarla mücadele edebildiğimiz sürece mesleğimizi ve mesleki itibarımızı yeniden kazanabileceğimizi biliyoruz.

Meslek ve meslektaşlarımız için ürettiğimiz bu projelerin yanı sıra meslektaşlarımızın farklı ihtiyaçları için de çeşitli çalışmalar, projeler ve etkinlikler ürettik. Bunların en başında Mühendis Emeği Çalışmaları ve Araştırmaları Merkezimiz geliyor. Mühendis asgari ücreti ve meslektaş emeği için çalışmalar yapmak üzere Mühendis Emeği Çalışmaları ve Araştırmaları Merkezimizi kurduk ve mühendislerin emeğinin karşılığını almaları noktasında çok daha etkili çalışmalar yürütmeye başladık. Hackathon, Ideathon yarışmaları düzenleyerek firmalardan gelen odak sorunlara çözüm önerileri sunulmasını, OSB ve Oda üye temaslarını geliştirmeyi hedefledik. Zor şartlar altında bu mesleğe emek vermiş meslektaşlarımızın onur yılı belgelerini teslim edecek araçlar/etkinlikler yaptık. İş ve Mühendis Birimi ile iş arayan meslektaşlarımızı ve staj arayan öğrenci üyelerimizi çalışan ihtiyacı bulunan firmalarla buluşturduk. Hukuk Birimi ile mesleki sorunlar ve çalışma koşulları nedeniyle problem yaşayan meslektaşlarımızın mühendislik haklarını savunduk. Özel Gereksinimli Bireyler Çalışma grubunu oluşturduk, özel durumu olan mühendislerin sorunlarının araştırılması, kamu kurumları ve derneklerle işbirliğinde çözüm üretilmesini sağladık.

Dijital Etkinlikler ve Podcastlerimizle Birlikte Meslektaşlarımıza Her Yerden Ulaşabiliyoruz

Odamızın dijitalleşme sürecinde ortaya koyduğumuz projelerimizi ilerlettik. Makina TV’de düzenlediğimiz canlı yayınlar, dijital etkinlikler, dijital seminerler ve webinarlar ile tüm Türkiye’deki meslektaşlarımıza ulaştık. Bu dijital etkinliklerin en büyüğünü, sektör derneklerinin desteği, teknoloji sağlayıcı ve destekleyen firmaların katkılarıyla hazırladığımız Mekanik Tesisatta Dijital Dönüşüm Etkinliği ve Sanal Sergi adını verdiğimiz etkinliğimiz oldu. 13 oturum ile tamamladığımız etkinliğimizi YouTube ve Facebook üzerinden yaptığımız canlı yayınlarla binlerce kişiye ulaştı, ulaşmaya devam ediyor.

Bunların dışında dünyadan ve Türkiye’den başarılı mühendisleri konuk aldığımız, 2 haftada bir yayınlanan “Mühendisin Gücü Geleceğin Gücü” podcastlerimizle, meslektaşlarımızın tecrübelerini paylaşma imkânı sunarken, küresel anlamda hayata geçireceğimiz yeni projelerin de temellerini attık. Meslektaşlarımızla iletişimimizi güçlendirmek amacıyla üyelerimizin sorularına internet sitemiz üzerinden anlık olarak cevap alabildiği ve Oda hakkında bilgi sahibi olabildiği Makina Chatbot projemizi başlattık.

Kısaca geçtiğimiz dönemde hem mesleğimiz ve meslektaşlarımız için önemli projelere imza attık hem de sektöre öncülük edecek çalışmalar gerçekleştirdik. Geçtiğimiz iki yılda Odamız ve üyelerimiz arasındaki dayanışmayı artırdığımız önemli bir süreci inşa etmiş olduk.

Anladığımız kadarıyla yaptığınız projeler ağırlıklı olarak mühendislik eğitimine odaklanmış durumda. Ülkedeki mühendislik eğitimini değerlendirebilir misiniz?

Ülkemizdeki mühendislik eğitiminde çok ciddi bir nitelik kaybı var ve yükseköğretimdeki nitelik kaybının en temel sebeplerinden birisi yeterli akademik kadro olmadan her şehirde bir üniversite ve mutlaka bir mühendislik fakültesi açma anlayışıdır. Üniversiteleri yalnızca barındırdıkları kadro ve öğrenci nüfusuyla kent ekonomilerini ve inşaat sektörünü besleyecek bir yapı olarak gören bir anlayışla karşı karşıyayız. Öğrencileri müşteri olarak gören bu anlayışın üniversitelerde verilen eğitimi geri plana atmış olması eğitim sistemini büyük bir krize sürükledi. Üstelik bir de KHK’larla haksız yere işten atılan akademisyenler nedeniyle mevcut kadro daha da niteliksizleştirildiği için bu kriz daha da derinleşmiş oldu. Bugün üniversitelerden yeni mezun olan arkadaşlarımız 1 metre su sütununun kaç bara eşit olduğunu dahi bilemiyor oluşu, mühendislik eğitimi açısından geldiğimiz noktayı bence çok güzel ifade ediyor.

Sanırım son söylediğiniz şeyi eski mühendisler anlayacaktır. Konuyu biraz daha ülkedeki güncel olaylar üzerinden konuşacak olursak, bilimin ve tekniğin göz ardı edilmesi başka ne gibi sorunlara yol açıyor? Geçtiğimiz hafta yoğun kar yağışı nedeniyle İstanbul Havalimanında kargo hizmeti sunan terminale ait çatının çöktüğünü hepimiz gördük. Bu tür yapıların imalatı ve montajı sonrası projeye uygun şekilde yapılıp yapılmadığı uzman denetçiler tarafından kontrol ediliyor mu? Belli ki edilmiyor, kullanım koşulları ve kullanım süresi göz önünde bulundurularak bu tür yapılar; deformasyon, çatlak ve korozyon gibi uygunsuzlukları tespit etmek amacıyla sürekli kontrol edilmeli ve güvenli olduğuna emin olunmalıdır. Ülkemizde bu ve buna benzer birçok olay yaşanıyor çünkü bilim ve teknik kâr hırsına kurban ediliyor.

AKP iktidarının demokratik kitle örgütleri üzerinde kurduğu siyasal ve ekonomik baskıları nasıl değerlendiriyorsunuz? Meslek odalarının zayıflamasını neden bu kadar önemsiyorlar?

Biz TMMOB’ye bağlı olan 24 meslek odasından bir tanesiyiz ve her oda kendine meslek alanlarına özgü çalışmalar yürütüyor. Hepimiz ayrı ayrı, kendi alanlarımızla ilgili iktidarı rahatsız eden, çünkü Türkiye gerçeklerini ortaya çıkaran veriler topluyor ve bunu meslektaşlarımızla, halkımızla ve diğer kuruluşlarla paylaşıyoruz. Her yıl işçi sağlığı ve iş güvenliğine yönelik, kadın cinayetlerine yönelik, Türkiye sanayi ve ekonomisine yönelik çalışmalar, sempozyumlar, toplantılar ve çalıştaylar düzenliyoruz. Yani iktidarın gizlemeye, örtbas etmeye çalıştığı konuları, bilimsel verilere dayanarak ortaya çıkarıyoruz. Odalar olarak arzu ettiğimiz tek şey, meslektaşlarımızın, halkımızın ve ülkemizin çıkarlarını savunmak ve haklarını korumaktır.

Bunun dışında şunu da belirtmek isterim ki Türkiye son dönemde büyük bir değişim ve dönüşüm içerisindedir. Tek adam rejiminin yol açtığı hukuki, sosyal ve ekonomik yıkıma halkın gösterdiği tepkiler artık yolun sonuna gelindiğini açıkça gösteriyor. TMMOB’ye bağlı tüm odalar kendi meslek alanlarından hareketle bu değişim ve dönüşümün bir parçası olacak ve yıllardır süregeldiği gibi halkın çıkarlarına yönelik olarak çizgilerinden şaşmadan yola devam edecektir. Unutulmamalıdır ki iktidarlar gelip geçerler ancak TMMOB 1954’ten beri, onca yıkıma, darbeye veya krize rağmen yıkılmadan ayakta kalabilmeyi başarmıştır. Bunu sağlayan tek şey ise mesleki örgütlülüğümüzdür bu nedenle AKP dahil hiçbir iktidar Odalara kendi keyiflerince hiçbir istediğini yaptıramamıştır. Biz her zaman mesleğimiz, meslektaşlarımız ve halkımız için burada olmaya devam edeceğiz.

35. Dönem Adaylarınız Hakkında Neler Söylemek İstersiniz?

Son birkaç dönemdir Şubemizin Yönetim Kurulu adayları kadınlar ve gençler arasından çıkıyor. Gerek genç mühendislere ve mühendis adaylarına ulaşmak, sorunlarını çözebilmek ve geleceklerini kurabilmek için gerekse kadınların meslek hayatında maruz kaldığı eşitsizlikler sebebiyle cinsiyet ayrımcılığına karşın mücadelemizi büyütmek için böyle bir yola, kendiliğinden girmiş bulunuyoruz. Mesleğimiz, meslektaşlarımız ve geleceğimiz için birbirinden farklı sektörlerde çalışan kadın mühendisler ile genç mühendisler Oda kadrolarında sorumluluk almaya devam ediyor. Bunu Odamız, mesleğimiz ve ülkemiz adına gurur verici bir gelişme olarak görüyorum.

Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 35. Dönem Yönetim Kurulu Adayları

1. İbrahim M. TATAROĞLU / Makina Mühendisi

2. Seyfettin AVCI / Makina Mühendisi

3. C. Ahmet AKÇAKAYA / Makina Yüksek Mühendisi

4. Aydan ADANIR USTA / Makina Mühendisi

5. Ezgi KILIÇ / Makina Yüksek Mühendisi

6. Uğur AYKEN / Makina Yüksek Mühendisi

7. Elif SOYVURAL / Endütri Mühendisi

8. Ali Can ÖZALP / Endüstri Mühendisi

9. Tülay BURSALIOĞLU / Makina Mühendisi

10. İbrahim ZAFER / Makina Mühendisi

11. Şeref PARLAK / Endüstri Mühendisi

12. Yunus KÜÇÜKKELEPÇE / Makina Mühendisi

13. Cemal BOLAT / Makina Mühendisi

14. Serkan SEVAT / Makina Mühendisi

Son olarak, 12-13 Şubat’ta yapılacak olan Şube Genel Kurulu ve Seçimlerine dair söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Bizler, halk sağlığını, kamusal denetimi, mühendislik eğitimini ve meslektaş sorunlarını her zaman ön planda tutuyoruz. Ülkemiz, halkımız ve meslektaşlarımız adına daha fazla söz hakkına sahip olmak ve sesimizi daha gür çıkarmak için örgütümüzün gücünü ortaya koymamız gerekiyor. Bu nedenle kendi adıma, hem Şubemiz hem de diğer şubeler ve Odaların yönetiminde bulunmak isteyen iktidar yanlısı gerici bloğu daha da geriletmek boynumuzun borcudur diye düşünüyorum. Samsun’da bulunan ve bağımsızlık mücadelemizin sembolü durumundaki Atatürk heykeline saldıran zihniyet ile Odaların yönetiminde bulunmak isteyen iktidar yanlısı gerici zihniyet birbirinin aynıdır. Bu zihniyeti 13 Şubat’ta yapılacak olan Şube seçimlerine katılarak sandığa gömmek bizim için artık bir bağımsızlık mücadelesi anlamını taşımaktadır. Bu nedenle tüm meslektaşlarımızı 12-13 Şubat’ta yapılacak olan Şube Genel Kurulu ve seçimlerine katılmaya ve ‘Demokrat Makina Mühendisleri’ listesini desteklemeye davet ediyoruz.

Son olarak belirtmeliyim ki biz, Demokrat Makina Mühendisleri, halkın ve meslektaşların yararına çalışmaya ve ülkemizdeki ilerici değişim taleplerinin bir parçası olma noktasındaki duruşumuzu 35. Dönem’de de kararlılıkla sürdüreceğiz.