31 Mart seçimlerinde büyük hüsrana uğrayan AKP-MHP iktidarı uğradığı yenilgiyi kabullenmekte zorlanıyor. Ülke genelindeki pek çok sandıkta itirazlar sürerken CHP’li belediyelerin itirazları ise kabul edilmiyor. Van halkının ve muhalefetin AKP’li kayyuma karşı duruşu, nabız yoklayan iktidara boyun eğdirdi. YSK, DEM Parti’nin Van’dan yüksek oy oranıyla belediye başkanı seçilen Abdullah Zeydan’a mazbatasını verme kararı aldı

Halkın direnişi geri adım attırdı
Fotoğaflar: MA, ANKA, MLSA

Haber Merkezi

Yerel yönetimlerin belirlendiği seçimlerden büyük bir yenilgi ile ayrılan iktidar, halka bir kez daha sopa göstermeyi tercih etti. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan seçim sonuçlarına ilişkin ‘milletin kararı’ değerlendirmesini yapsa da yenilgiyi hazmedemedi.

İktidar ülkenin birçok noktada muhalefete kaptırdığı belediyelerin sonuçlarına itiraz ederken muhalefetin itirazları ise görmezden gelindi. Rejimin en büyük saldırısı ise Van’da gerçekleşti.

DEM Parti Van Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Abdullah Zeydan’ın seçilme hakkının geri alınıp mazbatanın AKP’li adaya verilmesinin ardından karara itiraz eden kim varsa polis müdahalesini karşısında buldu. İktidar, iki gün süren direniş ve tepkilerin ardından Van halkının iradesine boyun eğdi. YSK dem Parti’nin itirazını kabul ederek, mazbatanın seçilmiş belediye başkanı Zeydan’a verilmesi yönünde bildirdi. DEM Parti YSK Temsilcisi Mehmet Rüştü Tiryaki yaptığı ilk açıklamada, “Yüksek Seçim Kurulu oy çokluğuyla itirazımızı kabul etti ve Van İl Seçim Kurulu kararını kaldırarak mazbatanın Abdullah Zeydan’a verilmesine karar verdi” dedi.

YSK’nın kararı öncesi MYK toplantısını Van’da gerçekleştiren DEM Parti, toplantının ardından ‘İradene sahip çık’ sloganı ile buluşma çağrısı gerçekleştirdi. Van esnafı da kepenk açmayarak protestolara destek verirken gerçekleşen yürüyüşe polis, plastik mermi ve biber gazıyla müdahale etti. Müdahaleler sonucu çok sayıda kişi gözaltına alındı. CHP üyesi olduğu öğrenilen bir kişiye plastik mermi isabet etti.

BİNA ABLUKA ALTINDA

Van’a destek için gelen DEM Partililerin ve CHP’lilerin olduğu bina da polis ablukasına alındı.

Selahattin Demirtaş’ın danışmanı Zınar Karavil’in yaptığı paylaşımda “DEM Parti MYK üyelerinin, milletvekillerinin, belediye eş başkanlarının, Aslı Kaya’nın, Başak Demirtaş’ın, Leyla Zana’nın, CHP’li milletvekillerinin bulunduğu büronun yer aldığı iş merkezi polis ablukasında. Çıkmaları engelleniyor. Açıkçası, fiili gözaltı durumu var.” İfadeleri yer aldı.

Ablukanın kaldırılmasının ardından ise kentte basın açıklaması gerçekleştirildi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, şunları kaydetti: "İki dönem irademize kayyum atayanlar yargı darbesiyle tekrar Van halkının iradesini gasp etmeye çalışıyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Sizler burada dipçiğe, biber gazına rağmen burada onurluca bir arada durduğunuz müddetçe onların darbeleri başarıya ulaşamayacaktır. Belediyemizi koruyacağız. Van halkının iradesini hiç kimse gasp edemez. Bu haksızlığı sineye çekmeyeceğiz." YSK’ye de seslenen Bakırhan, iktidarın baskısı altında kalmamaları çağrısı yaptı.

Müdahale esnasında yaralananlar oldu. 

KABUL ETMEDİK

BirGün’e değerlendirmelerde bulunan Abdullah Zeydan ise iktidarın 10 yıldır uyguladığı kayyum politikalarına dikkat çekti.

“Halkın iradesine karşı tuzak kurulduğunu” dile getiren Zeydan, “Halkın demokratik tepkisini göstermesini, medyanın bunu duyurmasını istemiyorlar. İtirazımızı göstermek için dahi toplanıldığında kolluk kuvveti önümüzü kesiyor, polis biber gazı ve plastik mermi kullanıyor. Ancak her şeye rağmen Van’da yürüyen on binler bu tuzağı asla kabul etmeyeceklerini ve demokrasiyi savunacaklarını herkese gösterdi” dedi.

Abdullah Zeydan - Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı

Süreç hakkında konuşan Zeydan şu ifadelere yer verdi: “Yasaklanmış hakların bana verilmesi talebinde bulundum. Savcılık bu memnu hakların geri verilmemesi konusunda görüş bildirdi. 5. Ceza ağır Mahkemesi bir mahkeme başkanı ve iki üye ile birlikte benim yasaklanmış haklarımın bana geri iade edilmesi hakkını verdi. YSK’de seçim sürecinde bu kararın kesinleşmesini istiyor. Savcı bu duruma itiraz etmeyince de karar kesinleşti. Adli sicil belgeme dahi işlendi. Yani bir yıl önce Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi haklarımı geri verdi. YSK de seçilebilme yeterliliğim konusunda bir problem görmedi ve adımı pusulaya yazdı.

Son dakika oyuna başladılar diyen Zeydan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Cuma günü mesainin bitmesine 5 dakika kala adli sicil genel müdürlüğünün girişimi üzerine benim memnu haklarımın ortadan kaldırılma talebinde bulunuyor. Mahkeme yanlış karar bile verse Adalet Bakanlığı kanun yararına bozma hakkını kullanır. Ve bunu bir üst mahkemeye taşır. Yargıtay’a giden bir durum yok. Bu apaçık bir siyasi kumpas, bir yargı tuzağı. Biz neye güveneceğiz. Mahkeme benim hakkımı vermiş YSK’ye başvurmuşum benim adaylığım kabul edilmiş. Üstelik AKP adayı da durumdan haberdar edilmiş. Daha seçimler bitmeden kararı gerekçe göstererek mazbatayı almayı talep ediyor. Buradaki adaletsizlik ve hukuksuzluk sadece bize değil. Bir arada yaşama, özgür yaşam iradesine, 85 milyona karşı bir saldırıdır. AKP’nin içerisindeki vicdanlı insanlar bile bu kararın tuzak olduğunu dile getiriyor”

AKP’li adaya da seslenen Zeydan, “1 milyon 200 bin kişi yaşıyor bu şehirde. Sen nasıl o koltukta oturacaksın? Nasıl taziyelerine ziyaret edeceksin? Nasıl düğünlerine gideceksin?” diye sordu. Zeydan “YSK’ye de iktidara da sesleniyoruz; hukuku ayaklar altına almayın adaleti uygulayın” dedi.

SUÇLU İKTİDAR

Bölgede bulunan Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da gün boyu polisin sert müdahalesinin sürdüğünü dile getirdi.

Ahmet Şık - TİP İstanbul Milletvekili

Şık, “Milletvekilleri ve parti yöneticilerini halktan ayırarak biber gazları ile halka saldırdılar” dedi.

“İktidar, Van halkına ve DEM Parti’ye yönelik en iyi bildiği işi pusu kurarak yaptı” diyen Şık, şöyle konuştu:  “Van’da hak gaspının önünde durulmazsa yarın öbür gün Çankaya’ya Ankara’ya, İstanbul’a dayandıklarında kimsenin söz söyleyecek hakkı olmayacak. Bu sebeple bugün mevcut rejimin karşısında herkes Vanlı, herkes Abdullah Zeydan olmak zorunda. 1 Haziran 2015’te gördüğümüz senaryonun bir benzeri ile yeni bir oyun kuruyorlar, biz bu oyuna çok önceden tanık olduk.

Irkçılık çizgisindeki bir sağcılığı yeşertmeye çalışıyorlar. DEM Parti’nin aday tercihini eleştiriyorlar ve bunu da rejimin ne olduğundan azade olarak yapıyorlar. Bugün yeni doğan bir bebek dahi büyüyüp aday olsa onu da terörist ilan edecekler. Van’da yaşanılanları bir adli olaymış gibi lanse etmeye çalışanlar asıl suçlulardır. Eğer bir terör suçu aranacaksa en başta siyasi iktidarda aranmalıdır. Asıl terör iktidarın sahipleridir, hukuku ortadan kaldıran ve onların atadıkları hâkim savcılardır.”

Adliye önünde basın açıklaması yapmak isteyen avukatlar gözaltına alındı 

AVUKATLARA GÖZALTI

Öte yandan Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı seçilen Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının Adalet Bakanlığı’nın talimatıyla geri alınmasının ardından başlayan protestolar ülkenin birçok yerinde de devam etti.  Zeydan yerine mazbatanın 28 puan fark yiyen AKP adayına verilmesine hukukçular da Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nden tepki gösterdi.

Basın açıklaması yapmak isteyen avukatlar da polisin sert müdahalesi ile karşılaştı. Müdahale sonucu en az 14 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

∗∗∗

“FAİL POLİS OLUNCA, SUÇ CEZASIZ KALIYOR”

Van’daki eylemlerde polislerin çocuklara yönelik sert müdahalelerine 16 baronun Çocuk Hakları Merkezi, tepki gösterdi.

Diyarbakır, Şırnak, Muş, Batman, Antep, Mardin, Ağrı, Van, Hakkâri, Siirt, Malatya, Bolu, Bursa, Zonguldak, Antalya ve Osmaniye Barosu Çocuk Hakları Merkezleri, Van’daki eylemlerde polislerin çocuklara yönelik sert müdahalelerine 16 baronun Çocuk Hakları Merkezi, tepki gösterdi.

Açıklamada kamuoyuna yansıyan görüntülerde polisler tarafından çocuklara şiddet uygulandığının anlaşıldığına dikkat çekildi. Şu ifadelere yer verildi: "Söz konusu yersiz ve orantısız güç kullanımının yanı sıra barışçıl, toplantı ve gösteri hakkını kullanmak için katılım sağlayanlara müdahale eden kolluğun aralarında protestolara katılmayan çocukların da olduğu birçok kişiyi gözaltına aldıklarını, çocukların ters kelepçe uygulamasına maruz bırakıldıklarını ve avukatları ile görüştürülmediklerini tespit etmiş bulunmaktayız. Fail polis olunca, suç cezasız kalmaktadır. Görüntüler, polisin başvurduğu yersiz şiddetin işkence ve kötü muamele boyutunda olduğunu göstermektedir. Kolluk kuvvetlerinin insanlık onuru ile bağdaşmayan bu tür fiil ve suçların büyük bir rahatlık ve cesaretle işleniyor olması, kamu görevlileri bakımından öngörülen ayrıcalıklı yargılanma usulleri ve sağlanan güvencelerden, yani cezasızlık politikasından kaynaklanmaktadır. Yersiz orantısız güç kullanımının durdurulması için çağrı yapıyoruz”

∗∗∗

ANKARA’DA DEM’E SALDIRI

Van’da gerçekleşen buluşma öncesi ise Ankara’da DEM Parti Keçiören İlçe Başkanlığı binasına taşlı saldırı düzenlendi. Saldırıya ilişkin DEM Parti’den yapılan açıklamada, "Van’daki büyük hırsızlığım ardından partimize yönelik baskı ve saldırılara bir yenisi eklendi. Keçiören ilçe binamız saldırıya uğradı" denildi.