Muğla’da yapımına devam edilen çimento fabrikasına karşı bölge halkının mücadelesi sonuç verdi. Muğla 2. İdare Mahkemesi, fabrikaya verilen  “ÇED Olumlu” kararını iptal etti.

Kaynak: Haber Merkezi
Halkın direnişi karşılık buldu: Çimento fabrikasına verilen “ÇED olumlu” kararı iptal edildi
FOTOĞRAF: ANKA

BİRGÜN EGE

Muğla'nın Menteşe ilçesine bağlı Bayır Mahallesi ile Yatağan’daki Deştin Mahallesi’nde yapımı süren çimento fabrikasına karşı yöre halkının başlattığı mücadele sonuç verdi.

Fabrikaya karşı açılan davada Muğla 2. İdare Mahkemesi, “ÇED olumlu” kararını iptal etti.

Mahkeme kararında “Muğla Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye ait Entegre Çimento Fabrikası ve Hammadde Ocakları Projesine dair dava konusu Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır” ifadelerine yer verildi.

"ÇED olumlu" kararına karşı yurttaşların açtığı dava kapsamında, 23 Şubat’ta bölgede 9 kişiden oluşan bilirkişi heyeti keşif yapmıştı. 9 bilirkişi de çimento fabrikasının kurulmaması yönünde rapor sunmuştu.

YÖRE HALKININ DİRENİŞİ ÖNEMLİ"

Köylülerin avukatı Barış Aydın karar sonrası BirGün’e yaptığı açıklamada, “Çimento fabrikası meselesi çok uzun süredir devam eden bir süreçti. Yapılmasıyla ilgili son rapor 2014 yılında verilmiş ve biz 2020 yılında bu rapora karşı dava açtık. Bu süreçte yaklaşık 5 veya 6 kez talep ettiğimiz yürütmeyi durdurma kararları ısrarla reddedildi. Açtığımız dava kapsamında bilirkişi incelemesi yapıldı ve toplamda 10 ayrı disiplin üzerinde bir değerlendirme yapıldı. Dosyada verilen her görüşte projenin ciddi sıkıntı içerdiği tespit edildi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile çimento fabrikasının sahibi bu rapora itiraz etti ancak bilirkişi raporu bu fabrikasının Muğla için tam bir çevresel yıkım olduğunu gösterdi” dedi.


Bakanlığın bu rapora rağmen ‘ÇED Olumlu’ kararını vermesinin daha önemli olduğunun altını çizen Aydın, şunları söyledi: “Her alanda hazırlıksız bir şekilde rapor sunan şirket, neredeyse Bakanlığın izniyle bu çevresel yıkımı gerçekleştirecekti. Ancak ne olursa olsun yargıda her yerde olan gecikmeyi burada da yaşadık. Yürütmeyi durdurma taleplerimiz reddedilirken şirket bölgeye ağaç keserek fabrika binasını dikti. Bakanlık ve şirket temyiz olanağını kullanarak karara itiraz edecektir ancak biz herhangi bir şekilde kararın bozulacağını düşünmüyoruz. Yine de süreci takip etmeye devam edeceğiz. Burada da bir kez daha gördük ki yöre halkı direndiğinde ne olursa olsun proje gerçekleşmiyor. Yöre halkı bu derece kararlı bir şekilde direnmeseydi çok farklı şeyler olabilirdi. Akbelen’de yöre halkına rağmen bu çevresel yıkımı gördük. Biz burada en azından kısmen önünü alabildik. Bu bölgede de binayı dikmek için ciddi şekilde ağaç kesildi ancak doğa bunu tolere edecek güce sahip. Fabrika çalışsaydı o tolere edilebilecek sınır aşılmış olacaktı.”