AKP bölge illerini gezerken Kürt seçmenin yönelimlerini değerlendiren Sosyo Politik Saha Araştırma Merkezi Koordinatörü Genç, “İlk defa ekonomik kriz Kürt seçmenin oy tercihlerinde bu denli etkileyici” dedi.

Halkın talebi ekonomik

Sercan MERİÇ

Saray rejiminin oy potansiyeli her geçen gün düşüyor. Panikleyen AKP-MHP bloku iktidarda kalmanın yollarını arıyor. Ülke erken seçim atmosferine girerken iktidar mensupları Kürt seçmenin yoğun olduğu illere üst üste ziyaretlerde bulunuyor. Son bir haftada TBMM Başkanı Mustafa Şentop Mardin’e, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül Diyarbakır’a, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise Adıyaman’a gitti. Ziyaretlerde AKP’nin Kürtçe üzerindeki baskıları kaldırdığı iddiasından “Ret, inkar ve asimilasyon politikalarının Erdoğan döneminde aşıldığına” kadar alışıldık bir dizi nutuk çekildi.

HDP’nin ardından bölgede ikinci parti olan AKP’nin söz konusu ziyaretlerini bölgede önemli araştırmalara imza atan Sosyo Politik Saha Araştırma Merkezi’nin Koordinatörü Yüksel Genç, BirGün’e değerlendirdi. Bölgede her 4 kişiden 3’ünün geleceği için endişe duyduğunu belirten Genç “İlk defa bir ekonomik kriz, Kürt seçmenin oy tercihlerinde bu denli etkileyici bir yere oturdu” değerlendirmesini yaptı.

Bölgede en fazla seçmen kaybeden ve en önemli kararsız seçmen grubunu barındıran partinin AKP olduğuna da dikkat çeken Genç, “Bu kararsız seçmenin bir kısmının geçtiğimiz ay CHP’yi bir adres olarak değerlendirebileceğini gördük” dedi. Genç, “Bunda CHP’nin Kürt sorununun çözümüne dair pozitif söylemler kurması, geleneksel CHP politikalarını aşabileceğine işaret etmiş olması etkili oldu. Son anketlerde CHP’nin bölge oylarında ciddi artışlar gözleniyordu. Ancak bu seçmen CHP’de sabitlenmiş seçmen değil” ifadelerini kullandı.

AKP’YE DÖNÜŞ ZOR

Bakanların ziyaretlerinin seçmeni yeniden AKP’yi adres olarak belirlemesine yol açmayacağını belirten Genç, “Bölge seçmeni açısından AKP artık bir inandırıcılık, güven sorunu yaşıyor. Kürt sorununda benimsenen güvenlikçi politikalar yanında MHP ile kurduğu ittifakın söylem gücü ve çoklu kriz halleri önemli orandan bir seçmen grubu için AKP’yi bir adres olmaktan çıkarmış görünüyor. Bakanların bu bölgeye ilgisi seçmen için CHP’ye yönelimin önünü kesmek olarak okunabilir. Doğrusu Millet İttifakı üyelerinin tezkere ve sonrası eylemlerinin AKP’nin işini epey kolaylaştırdığı kanısındayım. Ama yine de kopan seçmen kolay kolay AKP’ye yönelmeyecektir” ifadelerini kullandı.

YOKSULLUK ARTTI

Son yaptıkları araştırmada “HDP’ye oy verdiğini belirten katılımcıların yüzde 42,5’inin Türkiye’deki en önemli problem olarak ‘Kürt Sorunu’nu gördüğünü, yüzde 40’ının ise ‘ekonomik krizi’ belirttiğini” hatırlatan Genç, şöyle dedi: “Uzun yıllara varan çatışmalı hal ve tarihsel alışkanlıklarla da beslenen eşitsizlik politikaları yüzünden ekonomik kalkınma da hiçbir zaman öncelikli olamadı ve kronik bir kriz hali hep yaşadı bölge. Ancak geçmişte krizlerle baş etmeyi kolaylaştıran oldukça canlı bir sosyo-ekonomik ve politik ağ vardı. Geleneksel dayanışma ilişkileri, kırla köyle korunan bağ temel ihtiyaçlara erişimde kolaylaştırıcı idi, son 6 yılda çok hızlı biçimde tam olarak bu bağlar bozuldu, tahrip oldu ve insanlar kentliliğin yoksullaştırıcı yalnızlığını daha açık yaşar oldular. Yaptığımız saha çalışmalarına göre asgari ücret ve altında aylık hane gelirine sahip olanların oranı yüzde 70 oranında. İşsizlik ciddi oranda arttı. Her 4 kişiden 3’ü geleceğe dönük endişeli olduğunu bildiriyor. Bölgede ekonomik talepler ile Kürt sorununda çözüm talepleri hiç bu kadar çok çakışmamıştı. Seçmen hem yoksulluğuna çözümü hem Kürt sorununa çözümü birlikte öncelemeye başlıyor.”

SINIR ÖTESİ ETKİLİYOR

Türkiye sınırının ötesindeki Kürt coğrafyasında yaşanılanların etkisine de değinen Genç, “Her mevsim daha yırtıcı ve şiddetli bir isimle anılan sayısız operasyonlar ve şiddet politikaları ile soruna çözüm arama arayışları var. Ancak bölge halkı uzun yıllardır bunun işe yaramadığını düşünüyor. Kuzey Suriye’deki ve Rojava’daki gelişmeleri ise farklı siyasetlere sahip tüm Kürtler ilgiyle takip ediyor. İYİ Parti’nin tezkere tutumu, sonrasında Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısındaki konuşması Millet İttifakı’na karşı bir hoşnutsuzluk yarattı. AKP, Kürt sorununda ne zaman güvenlikçi politikalara dönüp, ne zaman barışçıl çözüm zeminlerini tahrip edip terk etti ise Kürt seçmenini de o gün kaybetmeye başladı. Artık Türkiye’deki siyasetler Kürt sorununun jeopolitik önemde bir sorun olduğunu da, sınırın öte yanındaki her gelişmenin, sınırın bu yanındaki soydaşlarını etkilediğini görmek durumunda” ifadelerini kullandı.