Google Play Store
App Store

Hanau katliamının dördüncü yılında düzenlenen anma etkinliğinde, kurumsal ırkçılığın devasa boyutlara ulaştığına dikkat çekilerek, toplumun ırkçılık ve aşırı sağla topyekün mücadele etmesi ve katliamların arkasındaki eli ortaya çıkarması gerektiği vurgulandı.

Hanau katliamı 4. yılında: Faşizmle topyekün mücadele şart
Fotoğraf: BirGün

BirGün HANAU

Hanau'da yaşanan aşırı sağ saldırılarının dördüncü yılında, Almanya'da ırkçı motifli cinayetlerin ortak özelliklerine dikkat çekildi. Hanau'da on bine yakın insanın katıldığı yürüyüş ve mitingde ırkçı saldırganın katlettiği dokuz göçmen ile iki Almanya'nın birleşmesinden bu yana aşırı sağın hayattan kopardığı 210 can anıldı.

Hanau kentinde 19 Şubat 2020 tarihinde ırkçı saldırgan Tobias Rathjen, iki nargile bara yaptığı baskında aralarında Ferhat Ünvar, Gökhan Gültekin, Fatih Saraçoğlu, Sedat Gürbüz ile Hamza Kurtovic, Mercedes Kierpacz, Kaloyan Velkov, Vili Viorel Pun ve Said Nasser El Hashemi’nin bulunduğu 9 göçmeni katletti.

Saldırganın daha sonra da evinde annesini öldürdüğü, ardından ise intihar ettiği açıklandı.

Hanau'da katledilenlerin yakınlarının kurduğu 19 Şubat İnisiyatifi'nin düzenlediği anma etkinliği Kurt-Schumacher-Platz'da yapılan yürüyüşle başladı.

Yürüyüşte sık sık "Hanau münferit olay değil, faşizme karşı her yerde mücadele" sloganı atıldı. Etkinlikte kendilerine eşlik eden emniyet güçlerine yönelik de "O gün neredeydiniz" sesleri yükseldi.  Almanya'da ırkçı saldırganların katlettiği insanların resimleri adeta sel olup aktı.

"TETİKÇİLERİ KORUYAN EL ORTAYA ÇIKSIN"

Markplatz'da gerçekleyen mitingde yapılan konuşmalarda kurumsal ırkçılığın cinayetlerin aydınlatılmasını önlediği, yeni katliamların önlenebilmesi için tetikçilerin arkasındaki ele ulaşmanın şart olduğu dile getirildi.

Hanau'da katliam günü görev yapan 19 polisten 13'ünün aşırı sağ sohbet grubunda yer almasının, polis müdürünün de olaydan sonra daha yüksek makama getirilmesinin tesadüf olamayacağına dikkat çekildi.

Mitinge Halle ve Münih saldırıları ile NSU cinayetlerinde yakınlarını kaybeden aileler de katıldı.

Yetkililerin katliamı 2019 yılında yeniden ele alması sonucu failin “radikal sağcı ve ırkçı bir zihniyetle” hareket etmiş olduğu ortaya çıkmıştı. Katliamlardaki korkunç benzerliklere ve soruşturmayı yürüten yetkililerin inanılmaz hatalarına dikkat çeken 14 yaşındaki Can'ın annesi Sibel Leyla ile 15 yaşındaki Selçuk'un annesi Yasemin Kılıç, "Burada kalpleri acı ve kederle kaplanmış anneler olarak konuşuyoruz. Şiddete maruz kalan bütün aileler bu durumda. Biz aynı zamanda öfkeyle de doluyuz. Münih katliamı doğru şekilde ele alınıp aydınlatılabilseydi Kassel, Halle, Hanau cinayetleri önlenebilirdi. Kimse olayı, bizi ciddiye almadı. Hanau ve Münih katilleri aynı katliam hazırlıklarını yaptılar. Her ikisi de AfD tarafından motive edildi. Onlarca paralellik sayabiliriz ama sözde güvenlik güçleri bunları görmedi. Adalet sözden fazlasıdır. Bizi korumakla yükümlü emniyet güçleri ile politikacılar çok başarısızlar. Ya NSU cinayetleri gerçekten aydınlatılsaydı, arka planı ortaya çıkarılsaydı. Ama onun yerine daha kaç katliam olacak diye endişe ediyoruz. Ama biz susmayacağız, bu işin peşini bırakmayacağız" ifadelerine yer verdiler.

"BENZER ŞEYLER YAŞADIK"

Mitinge sesli mesajla katılan NSU terör örgütünün katlettiği Mehmet Kubaşık'ın kızı Gamze Kubaşık ile Enver Şimşek'in kızı Semiya Şimşek de, 19 Şubat İnisiyatifi'nin taleplerini desteklediklerini belirterek, "Sizin acınızı ve öfkenizi anlıyor, içimizde hissediyoruz. Unutturmama mücadelesinde de sizinleyiz.  Toplumumuzda hatalardan ders çıkarılmıyor. Aşırı sağ ciddiye alınmıyor. Kendi çalışmalarımızdan aydınlatma çalışmalarının ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Bu nedenle pek çok aşırı sağ kurbanının yakını olarak sevdiklerimiz için, bizden kopartılan her şey için, yaşanılanları unutturmamak için bir araya geldik ve birlikte mücadele veriyoruz. Unutturmamak mücadele etmektir. Anımsamak değiştirmek demektir" dediler.

"GÖÇMENLER BİR HAFTA GENEL GREVE GİTSİN"

Mitingde konuşan Gökhan Gültekin'in kardeşi Çetin Gültekin, aşırı sağı kar topuna benzeterek "Kar topunu çığa dönüşmeden ezmek lazım. Aşırı sağı 1928 yılındaki halini almadan, çığa dönüşmeden ezmemiz lazım. Ama bunun için çok çalışmamız lazım. Dört yıl önce Hanau'da AfD'nin oyu yüzde 11 idi. Şimdi yüzde yirmi. Dört yıl önce tetiği AfD de çekmişti. Nerede yanlış yapıyoruz diye kendimize sormamız lazım. Aşırı sağcıların geri gönderme planları bize sürpriz olmadı. Belki de bu ülkede neyin yapıldığını göstermek için 28 milyon göçmen bir hafta için iş bırakmalı. Hangi otobüs çalışırdı, çöpleri kim toplardı,  kim evleri, sokakları inşa ederdi, kim yaşlılara bakardı görülürdü. Kaldı ki artık göçmenler bütün branşlar ve mesleklerde yer alıyor. Almanya göçmen katkısı olmadan bugünkü refaha asla ulaşamazdı" dedi.

Hanau'da onbine yakın insanın katıldığı yürüyüş ve mitingde aşırı sağın hayattan kopardığı 210 can anıldı / Fotoğraf: BirGün

"GÖÇMEN TOPLUMUNDAKİ BÖLÜNME BİZİ ENGELLİYOR"

Ferhat Ünvar'ın annesi Serpil Ünvar ise göçmenler arasındaki bölünmüşlüğe dikkat çekti.

Konuşmasında  "Özgürlük ve barış için mücadele etmek zorundayız" vurgusu yapan Ünvar, "Kim olursak olalım, nereden gelirsek gelelim, adaletsizliğe karşı birlikte duruyoruz. Nefreti yayanlar bizim birlikteliğimizden korkuyorlar. Farklı görüşlerle bölünmemize izin verirsek, onların ekmeğine yağ sürmüş oluruz. Bunun yerine, birbirimize kenetlenmeli ve birbirimiz için mücadele etmeliyiz. Irkçılıkla mücadele etmek için öncelikle iç çatışmaların üstesinden gelmeliyiz. Göçmen toplumu içindeki bölünme ve ayrımcılık ortak hedefimizi engellemektedir. Karşılaştığımız ırkçılık, dışarıdan ek bir baskı olmasa bile ilerleme kaydetmemizi engelliyor. Hanau münferit bir vaka değildir. 19 Şubat bize değil, topluma aittir. Ben sonuna kadar Ferhat ile sizin için mücadele edeceğim"  diye konuştu.

Mercedes Kierpacz'in annesi de dört yıldan sonra ilk kez anma törenine katılabildiğini kızının kaybıyla baş etmenin çok zor olduğunu dile getirdi. Yaşadığı acının tarifi olmadığını kaydeden Sedat Gürbüz'ün annesi Emiş Gürbüz ise "Almanya Sedat'ımı öldürdü, binlerce Sedat doğdu" dedi.

Hanau katliamının yıldönümü 19 Şubat'ta Almanya, Avusturya ve İsviçre'de yüzlerce kentte aşırı sağa karşı anma etkinlikleri düzenlenecek. Almanya'da 12 Ocak'tan beri aşırı sağa karşı düzenlenen eylem sayısı 1159, katılanların sayısı ise 3 milyon 320 bine ulaştı.