Hangi yüzle depremi anlatacaksınız?
Fotoğraf: AA

POLİTİKA SERVİSİ

AKP iktidarı 14 Mayıs’a 64 gün kala seçim startını verdi. Önceki gün Yeniden Refah ve DSP ile yapılan görüşmelerin yanı sıra AKP seçim süreci boyunca deprem üzerinden kampanyasını yürütmeyi planlıyor. Önceki gün kararı açıklayan AKP Genel Başkanı Erdoğan da “Bizim gündemimiz yine depremzede vatandaşlarımızın yaralarının sarılmasından oluşacak” diyerek bunun işaretini çok net bir şekilde verdi. Halbuki depremlerin ardından ortaya çıkan tablo AKP’lilerin bunu gündem yapmasını değil tam tersine uzak durmasını gerektiriyor. Bu süreçte iktidarın eksiklikleri nedeniyle ortaya çıkan tablo depremin ismini bile anmamalarını sağlayacak boyutta. 48 bini aşkın kişi öldü, depremzedelerle alay edildi, tek bir kişi görevden alınmadı, halkın çığlığı duymazdan gelindi.

İktidarın yaptıkları ve yapmadıklarıyla 6 Şubat’tan bugüne tarihe kazınanlar şöyle:

• Depremlerin ardından günlerce birçok bölgeye yardım gönderilemedi. Halk başta askerin kışladan çıkarılması olmak üzere sosyal medyadan yardım çığlıkları attı. Deprem 11 ili etkilemesine rağmen ilk gün sadece 3 bin 500 asker görevlendirildi. AFAD yetkilileri “Ulaşılamayan hiçbir bölge yok” dedi.

• Binlerce konut zarar görmesine, on binlerce insan hayatını kaybetmesine rağmen tek bir kişi görevden alınmadı. Önceki gün istifa eden Adıyaman Valisi Metin Çuhadar’a kadar hiçbir yetkili istifa etmedi. Çuhadar’sa depremdeki sorumluluğu nedeniyle değil, ‘sağlık sorunları’ bahanesiyle istifa etti. Tam tersine istifa çağrısı yapanlar hedef gösterildi.

• İnsanlar enkaz altında yardım beklerken, ölüm kalım arasında yaşam savaşı verirken sela okutuldu. İnsanlara ölmeden selaları dinletildi. Hastanelerde oluşan zararlar nedeniyle yoğun bakım ünitelerinde hastalar ölüme terk edildi.

• AKP’li belediyeler depremlerin üstünden bir hafta geçmeden meclislerde skandal kararlar aldı. Başakşehir Belediyesi park alanını cami alanına dönüştürdü, Üsküdar Belediyesi ikisi okul alanı olan toplam 16 arsanın satışı için Meclis’ten yetki aldı, Balıkesir Belediyesi halk çadır beklerken mehter konseri için çadır aldı.

• En büyük skandallardan biri çadır konusunda geldi. Halk çadır beklerken Kızılay’ın Ahbap Derneği’ne ve Türk Eczacılar Birliği’ne çadır sattığı ortaya çıktı. Haluk Levent, Kızılay’dan ayrıca gıda satın aldıklarını açıkladı. İBB’nin çadır talebi ise Kızılay tarafından karşılanmadı. Çadır konusunda son skandalsa Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde yaşandı. ‘Meslek liselerinde üretiliyor’ demek için çadırlar deprem bölgesinden getirildi ve video çekildikten sonra tekrar gönderildi.

• ‘Siyaset yapılmasın’ diyerek halkın tepkisini kendisinden uzaklaştırmak isteyen AKP’nin sözcüsü Ömer Çelik “Cumhur İttifakı olarak deprem bölgesindeyiz” dedi. Erdoğan kendisini eleştirenlere hakaretler savurdu. Haftalar sonra deprem bölgesine giden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tepki gösteren depremzedeleri azarladı.

• Deprem yönetimini eleştiren gazeteciler hakkında soruşturma açıldı, bölgede görev yapan muhabirler gözaltına alındı. Depreme müdahaledeki yetersizlikleri ve eksikleri haberleştiren Halk TV ve TELE1’e RTÜK tarafından yüzde 5 para, beşer kez program durdurma cezası verildi. Fox TV’de yayımlanan Orta Sayfa programı için ise “özgürce kanaat oluşumunu engelledikleri” gerekçesiyle yüzde 3 para cezası verildi. Flash TV ve Habertürk de cezalardan nasibini aldı.

• İnsanlar enkaz altında çığlığını duyuramadığı için sosyal medyadan yazarken Twitter’a kısıtlama getirildi. Kısıtlama yaklaşık 12 saat sürdü. Tam bu sırada BTK, Twitter yetkilileriyle görüşme gerçekleştirdi.

• Hatay’da şebeke suyu sorunu çözülmediği için halk adeta su diye yalvarırken Valilik ve İçişleri Bakanlığı halkı suçladı.

• ‘Türkiye Tek Yürek’ yayınında yandaş müteahhit ve sanatçılara şov yaptırıldı. Halktan toplanan vergilerle ayakta duran kamu kurumları kampanyaya katılarak halkın parasını ‘bağış’ gibi sundu. Kampanyaya 3 milyar TL bağışladığını söyleyen Cengiz Holding’e ertesi gün teşvik verildi.