Kadim topraklarda yaşanan büyük acı ve yıkım, umudu öldüremedi. Kentin her yerinden dayanışma haberleri geliyor. Kentin yaralarını sarmak ve geleceğini inşa etmek için sorumluluk alan onlarca yapıdan biri: Hatay Ortak Meselemiz inisiyatifi.

Hatay biziz ve ayağa kalkacağız
Fotoğraf: BirGün

Yaşar AYDIN

Yıkılan, kaybolan bir kent. Yıkıntılar içerisinde, toz bulutunun altında eski güzel günlerinin umuduna tutunarak yaşayan bir kent. Kadim bir şehir. Bu yüzden ayağa kalkma umudu hep var. Bu umudu ayakta tutan şeylerden biri de kentin her köşesinde hissettiğiniz dayanışma duygusu ve bu duyguyu kalıcı kılmak için adım atan inisiyatiflerin varlığı. Hatay Ortak Meselemiz onlardan biri. İnisiyatif adına Ayhan Kara ile Hatay’ı ve geleceği konuştuk.

Hatay için inisiyatif oluşturdunuz. Bu fikir nasıl doğdu?

Bu konu ile ilgili 16 Şubat’ta ilk telefonumu yaptım. Ondan sonra herkes dostunu davet etti. Toplantılar yaptık. Ortaya ciddi bir irade çıktı. Sonra branşlaştık. Alt gruplar, alt komiteler oluştu. En güçlü komitemiz de Kültürel Miras. Müthiş profesyoneller var içinde. Hatay’ı her şeyi ile korumak gibi bir görevimiz var.

Ciddi bir tehditle karşı karşıyayız. İlde Suriyeliler önemli bir nüfusa sahip. Ekonomik olarak da çok güçlüler. Depremden önce Antakya Ticaret ve Sanayi Odası'nda yeni açılan şirketlerin çoğu yabancı firmalardı. Sermaye olarak da yerlilerin kurduğu sermayenin belki yüz katı falan daha büyük. Deprem sonrası bu durum katlanarak devam ediyor.

Birçok insan şehri terk etti ve gittikleri yerlerde ya işe girdiler yada kalıcı ilişkiler kurdular. İlk günlerde kentten ayrılmayı biz de teşvik ettik. Çünkü bize burada hiçbir şey yetmedi. Burada en çok duyduğumuz cümle “ölenler kurtuldu” oldu. Bu haldeyiz burada. 

Açık foseptik çukuru, biraz ileride beş kepçe yıkım yapıyor, kırıcılar orada. Kamyonlar sürekli hareket halinde. Hemen yanda vatandaş çadırda uyuyor. İnsanlar toz duman içinde. Bir kaosu, evet planlanmış bir kaos yaşıyoruz. Bir filmde görseydiniz “ne kadar gerçek dışı bir kare” diye düşüneceğiz görüntüler. Her şeyi şansa bıraksaydılar, planlamasalardı anca bu kadar kötü olurdu. 

Öncelikler belirlendi mi?

Hatay Ortak Meselemiz dernekleşti. Artık yasal bir statüyle çalışıyoruz. Yıkım o kadar büyük ki hiç bir kurum tek başına bu işin üstesinde gelemez. Biz şu anda 64 kurumla birlikte çalışıyoruz. Projeleri birlikte yapıp Hatay’ı yeniden ayağa kaldırma uğraşımızı dile getiriyoruz. Başta kamu olmak üzere tüm muhataplara da bunu anlatıyoruz. Hiçbir kurum ve kişi tesadüfen bu kolektifin içinde değil. Niçin bir araya geldiğimizin farkındayız.

Örneğin komitemizin biri engellilerle ilgili. Deprem sonrası Hatay’da engelli sayımız on binleri aştı. Şu anda ampüte olmayı bekleyen 3 bine yakın yaralımız var. Hatay tam anlamıyla engelli kenti oldu. Şehrimizi yeniden inşa ederken bu gerçeği mutlaka merkeze almak durumundasınız. Onun için engelliler komitesi çok önemli. Basın iletişim komitesi var. Sesimizi kestiler. Siz sesiz sedasız ölün, bizi rahatsız etmeyin dediler. Hatay’ın yaşadığı gerçeği tüm çıplaklığı ile anlatabilmeliyiz. 

Ayhan Kara

KALBİNDEN BAŞLAYACAĞIZ

Şehir planlanacak ve yeniden inşa edilecek. İlk olarak köprünün, Meclis’in, müzelerin olduğu yerden, şehrin kalbinden başlayacağız. İlk damlayı oraya indireceğiz ve dalga etkisi yaratacak. Oradan başlayacağız. 

Büyük uğraş veriyoruz. O tarihin, kültürün yaşaması için. O evlerin, köprülerin, çarşının moloz değil miras olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Bu çabamızın da karşılık bulacağını biliyoruz.

Buradan bir kez daha ifade etmem gerekir, sadece biz değil, Hatay’da bugün faaliyet gösteren her kurum büyük emek veriyor. Hatay’ı, Hataylıları koruma adına çaba sarf ediyor. İtiraz ediyorsa da bundan ediyor, destekliyorsa da bundan dolayı destekliyor. 

Kamu otoritesi karar verecek. Ya ses çıkaranları dinleyecek, birlikte ne yapabiliriz diyecek ya da daha önce yaptığı gibi biber gazı, TOMA’larla susturmaya çalışacak. Doğru olana karar vereceklerine inanıyorum. 

Akıldan çıkarılmaması gereken şey, Hatay herhangi bir yer değil. Öyle bir kent düşünün ki cami le kilisenin duvarı ortak olsun. İşte böyle bir şehir Hatay. Esnaflar da yan yana, yaşam alanları da iç içedir. 

Buradaki bu dokuyu korumak istiyoruz. Şansa bırakılacak bir nokta değil. Hatay’da milyona yakın insan yaşıyordu. Depremin ilk günlerinde önemli bölümü şehri terk etti. Şimdi 540 bini geri döndü. Bir o kadar da yabancı nüfus var. Kültürel mirasın korunması kadar demografisinin de bozulmaması gerekiyor.

Yıllarca bu şehir normalleşemeyecek. Burada yaşayanlar bu kenti o kadar sevmeli ki tüm bu zorluklara katlansın. Zengini, fakiri, eğitimlisi, işsizi burada kalmayı seçenler topyekûn bedel ödüyor. LÖSEV Başkanı geldi. “Burada doğacak her üç çocuktan birinin kanser olma ihtimali çok yüksek” dedi. Ne yediğimiz ne içtiğimiz belli. Tozun dumanın içinde gözleriiz yanarak, ciğerlerimiz parçalanarak yaşıyoruz. Devlet tüm bunlara rağmen burada kalan insanların işini daha da zorlaştırmamalı.  

Deprem maksimum can alsın diye herkes bir şeyler yapmış. Herkes odun taşımış ateşe. Merkezi hükümet, belediye, mülk sahibi herkes. 

BİZ KARAR VERECEĞİZ

Bundan sonraki süreç nasıl işleyecek? Siz nasıl bir rol oynayacaksınız? 

Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki Hatay bizim. Hatay'da yaşıyoruz. Buranın inşasında bizim de sözümüz olacak. Nasıl bir Hatay'da yaşamak istediğimizi anlatacağız. Şehrin inşasının her aşamasında Hataylıların sözünün olması için elimizden geleni yapacağız.

Çalıştaylar düzenleyeceğiz. Mahalle, köy her yeri gezeceğiz. Fikir kumbaraları oluşturuyoruz. Onlar daha sonra fikir bankasında bir araya getirilecek. Raflara dizeceğiz, tasnif edeceğiz ve konulara böleceğiz. Raporlar hazırlayacağız. Tüm bunların çok kısa bir süre içinde olması lazım.

***

BAŞIMIN ÜSTÜNDE TAŞIYORUM

Ayhan Kara bürosunun duvarlarını deprem sonrası yıkıntıların içinden topladığı ahşaplarla kapladı. İşlemeli bir kapı, dolap kapağı ya da bir çekmece. Yaşanmış yılların izleri odanın duvarlarında. Kara “Unutmamak, hep hatırlamak için böyle bir şey yaptım. Başımı her kaldırdığımda, yüzümü her çevirdiğim yerde eski Hatay’ı” anımsıyorum diyor.

Yarın: Hatay Deprem Derneği, Hatay Üretici kooperatifi ve TMMOB İKK