6 Şubat'ta meydana gelen depremlerde büyük yıkıma uğrayan Hatay'da tarihi kent merkezini riskli alan ilan edilip kamulaştırma kararına karşı 100’den fazla mülk sahibi hukuk mücadelesi başlattı.

Hatay'da ‘Riskli alan’ kararına karşı hukuk mücadelesi başladı

Havva GÜMÜŞKAYA

Hatay halkı, Antakya’da 307 hektarlık bölgenin “riskli alan” ilan edilmesi kararına karşı dava açtı. Hatay Adalet Sarayı’nın önünde bir araya gelen 100’den fazla mülk sahibi depremde büyük yıkım yaşanan tarihi kent merkezini riskli alan ilan edilip kamulaştırma kararına karşı hukuk mücadelesini başlattı.

Depremin ardından alınan riskli alan kararının ranta yönelik bir karar olduğunu belirten Sol Parti Hatay Milletvekili Adayı Serbay Mansuroğlu “Bu gün tarihi bir gün bu şehrimize, anılarımıza ve geçmişimize, birlikte sahip çıkmak, haklarımızı kazanmak ve bu şehri yeniden ayağa kaldırmak için bugün bir aradayız” dedi.

Hukuk mücadelesine devam edeceklerini kaydeden Mansuroğlu, “Hepimize büyük geçmiş olsun. Bundan sonra hukuk mücadelesine devam edeceğiz. Hem de şehri tekrar ayağa kaldırmak için bu süreci birlikte devam ettireceğiz. Ne kadar çoğalabilirsek o kadar güçlü oluruz. Hiç kimseye sorulmadan yapılan planları kabul etmiyoruz. Gelsinler Antakyalılara sorsunlar. Yıllardır Antakya’da yaşayan biziz. Hepimizin bu şehirde emeği ve anılara var. Bugün tarihi bir dava açıyoruz. Bundan sonra çok fazla şey yapmamız gerekecek. Çok uzun bir süreç bizi bekliyor. 14 Mayıs var önümüzde Bir felaket iktidarıyla karşı karşıyayız. Artık yeter, diyoruz. Ama gelecek olana da sözümüz var. Halkın kendi öz örgütlülüğüyle, öz gücüyle burada olması çok değerli. Bu sürece katkı verdiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

MÜLKLERİMİZİ GERİ İSTİYORUZ

Hatay Barosu’ndan Avukat Ecevit Alkan, kararın ranta yönelik bir karar olduğunu belirtti. Davacılarla birlikte sürecin takipçisi olacaklarını belirten Alkan, yapılan açıklamada riskli alan kararının risk gerçekleştikten sonra alındığına dikkat çekti. Alkan, “Biz şehrimizi yeniden kurmak için gönüllüyüz. Şehrimizi biz kuracağız. Biz komşularımızı, anılarımızı, mülkümüzü geri istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Alkan’ın açıklaması şu şekilde:

“Bildiğiniz üzere çok büyük bir deprem felaketi yaşadık. Sabahın zifiri karanlığında yağmur altında zemheri bir soğukta milyon yıllık bir fay, 500 yıllık hareketini tekrar etti. Zelzele birkaç dakika içinde 3 bin yılda pek çok kez yeniden kurulan şehrimizi yerle bir etti. Bu deprem 500 yıldır beklenen büyük Antakya depremiydi. Depremin ardından şehrin günlük yaşamını yeniden kurması, deprem karşısında tedbirleri içeren daha yakın dönemli pek çok belge kanun, devre dışı bırakılarak dava konusu edilen riskli alan kararı alınmıştır. 6306 sayılı yasanın temel amacı depremden önce can kaybını azaltıp, kentsel dönüşümü sağlamaktır. Şu anda risk gerçekleşti. Bütün yakınlarımızı kaybettik. Buna rağmen idare, risk gerçekleştikten sonra bizim mülklerimizin bulunduğu alanı riskli alan ilan etti. Şunu söylemek istiyorum. Hatay belki de Türkiye’nin en güvenli yeri. Çünkü 100 yıl daha bu depremi beklemiyoruz. Biz bu riskli alan ilanını ranta yönelik bir karar olduğunu düşündüğümüz için bu karara davamızı açacağız. Biz şehrimizi yeniden kurmak için gönüllüyüz. Şehrimizi biz kuracağız. Biz komşularımızı, anılarımızı, mülkümüzü geri istiyoruz. Buna her şekilde direneceğiz. Hakkımızı sonuna karar alacağız.”

FİİLİ SÜRGÜN KARARI

SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi ve Hatay milletvekili adaylarından Feray Aytekin Aydoğan, da kararın Antakya halkının fiili sürgünü anlamına geldiğini belirtti. Aydoğan, yaptığı açıklamada “Yıkılma riski olan alanlar varken çok hızlı bir şekilde alınan karar aynı zamanda kamulaştırma kararı anlamına gelmektedir. Bu karar Antakya halkının fiili sürgünü ve Antakya’nın tarihinin rantsal dönüşüme peşkeş çekilmesidir. 100 Antakyalı ile birlikte bu karar karşı itiraz davamızı başlattık. Buradayız, gitmiyoruz. Hatay’ı terk etmiyoruz” dedi.

GENİŞ YETKİ ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI'NDA

Maraş merkezli depremlerin yıktığı Hatay’ın Antakya ilçesiyle ilgili 5 Nisan’da yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla eski Antakya olarak bilinen ilçenin doğu yakısının riskli alan olarak ilan edildi. Karar Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na olağanüstü yetkiler veriyor.  Riskli alan ilan edilen bölge Antakya’nın tarihin sokaklarını, çarşılarını, arkeolojik varlıklarını barındıran sit alanları da yer alıyor. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun geçerli olduğu alanda yetki, merkezi olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda yerelde ise belediyeye ait. Ancak riskli alan ilanı ile yetki, Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na devredilerek yerel devre dışı bırakıldı. Karar karşı dava açma süresi 5 Mayıs’ta sona erecek.