Havuzda ‘çırpınma’ başladı

Yandaş medyada başlayan saflaşma ve tasfiyeler AKP’nin tek başına hükümet kurma şansını kaybettiği 7 Haziran genel seçimleri sonrasında da devam ediyor. Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ‘sevme’ konusunda yarışan Yiğit Bulut’a ve medya patronu Ethem Sancak’a verdiği ‘ayar’la başlayan ‘havuz kavgası’ nispeten durulmuş görünürken, iktidar yanlısı gazeteciler Sevilay Yükselir ile Melih Altınok’un işlerine son verilmesi “yeni bir dizayn mı yapılıyor?” sorusunu akıllara getirdi.

Yandaş medyada düşük oy yankısının ilk yansıması, Cemaate yakınlığıyla bilinen Nazlı Ilıcak ile seçimlerin hemen ardından Twitter’da ‘geçmiş hesaplaşması’ üzerinden tartışmaya giren Sabah yazarı Sevilay Yükselir ile oldu.

İLK FİRE YÜKSELİR, ALTINOK
AKP’ye desteğini açıklamaktan hiç çekinmeyen Yükselir, seçim öncesinde attığı “HDP Meclise girmeli” açıklamalarının ardından seçim sonrasında da AKP’ye ve “HDP bundan sonra çözüm sürecinin ancak filmini yapar” diyen Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’a muhalefetini sürdürünce gazete ile yolları ayrıldı. Yükselir bunun üzerine “Zorunlu olarak bu açıklamayı yapıyorum zira telefonlarım kilitlendi. Haberler doğru. 7 yıldır yazarı olduğum Sabah Gazetesi ve aHaber yönetimi Seçim süreci boyunca HDP’nin barajı geçmesi ile oy desteğim benimsemediğinden işime son verdi. Her şeyin hayırlısı olsun. Gazeteciliğe devam” yorumunu yaptı.

Yükselir’in ardından en son Cumhurbaşkanı Özel programını sunan ancak reytinglerde beklenilen sonucu alamayan Melih Altınok’un Show TV’deki ‘Güne Merhaba’ programı yayından kaldırıldı. Gelişmeyi Twitter’dan duyuran Altınok, “Merkez medyada da ilk seçim sonuçları gelmeye başladı. Ciner, Show TV’de yayınlanan Güne Merhaba programımıza son verdi! Hayırlı olsun” diye yazdı.

SIRA KILIÇARSLAN'DA MI?
AKP’ye ‘Abdülkadir Selvivari’ bir diğer çıkış ise yine Yeni Şafak Yazarı İsmail Kılıçarslan’dan geldi. Yenilgi için mazeret aranmaması gerektiğini belirten Kılıçarslan, AKP’yi eleştiren isimlerin ‘hain’ ya da ‘paralel’ ilan edilmesi sonucu bu noktaya gelindiğini savundu.

AKP’yi gözden düşüren insanların baştacı edildiğini belirten Kılıçarslan, ‘Niçin oldu bu’ başlıklı köşe yazısında şu ifadelere yer verdi; “Niçin oldu bu? ‘Bakara makara’ diyerek açık ara AK Parti tabanının en nefret ettiği adam haline gelen, Meclis’teki oylamada verdiği o fotoğraf yüzünden partiyle ilişiğinin o gün kesilmesi iktiza eden adamların balkonlara çıkarılması sebebiyle oldu. Niçin oldu bu? Her türden eleştiriye kulak tıkamanın neredeyse bir parti geleneğine dönüştürülmesi sebebiyle oldu. (…) Niçin oldu bu? Listelere girdiklerinde gerçekten AK Parti’ye farklı bir hava getirebilecek bir dünya insanı liste dışı bıraktınız diye oldu. Niçin oldu bu? Danışmanlar arası çekişmeden sadece bir avuç insanın haberi var, ‘Ankara’da kim kimin adamı’ listeleri yapıldığını ruhumuz duymadı sandığınız için oldu.”

AKP’nin muhalefetin başarı nedeniyle değil, kendi politikaları yüzünden kaybettiğini savunan bir diğer isim de devletin Anadolu Ajansı’nı milletvekili adaylığı için bırakan Kemal Öztürk oldu. Öztürk, “AK Parti ezici çoğunlukla birinci parti ama iktidar olamıyor. Demek ki bir gönül kırıldı, kızdı ve sevdiği partinin elinden iktidarı aldı ama yine de birinci durumda tuttu. Millet tepkisini, AK Parti’yi iktidardan düşürerek verdi ama gönlünden çıkarmadı. İktidardan düşmek, koalisyon kurmak, bazı kazanımları kaybetmek çok önemli şeyler değil, hepsi yeniden olur. Asıl milletin gönlünden düşülmesin, asıl tehlike bu” diye yazdı.

İktidara yakın kaynaklar, seçimlerin sonucu ne olursa olsun 7 Haziran’dan sonra büyük bir tasfiye operasyonu için hazırlık yapıldığını iddia etmişti. Kaynaklar, yandaş mahallede başlayan ‘AKP’yi eleştirme’ akımının buna zemin hazırladığını öne sürmüştü. Selvi de çok tartışma yaratan yazısından Ethem Sancak ve Yiğit Bulut gibi isimlerin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ilk terk edecek kişiler olduğunu savunmuştu.

PAYZIN'DAN İLGİNÇ ÇIKIŞ
Anaakım medyadan da bazı isimler şaşırtıcı çıkışlar yaparak kendi mahallelerinin tasfiye karşısındaki tutumunu belli etti. Buna en önemli örnek olarak, CNNTürk’teki programlarıyla bilinen Şirin Payzın, AKP’ye iktidara ilk geldiği yıllardaki ruhuna dönmesini salık verdi. Payzın, “AKP koalisyon dışı kalmamalı Numan Kurtulmuş’a Katılıyorum. AKP biran önce 2003 ruhuna dönmeli. Sırtına binmiş fazlalıklardan kurtulmalı” dedi.

Öte yandan ‘öteki mahalleden’ bazı tepkiler de ‘manidar’ bulundu. AKP’den milletvekili seçilerek Meclis’e giren Muhsin Kızılkaya’nın AKP’li olmasına sebep olarak gösterdiği Taraf yazarı eski ‘yetmez ama evet’çi Murat Belge de CHP-HDP arasında savruluşunu tamamladı. Daha önce CHP’ye yakın olanları ‘Ergenekoncu’ olarak yaftalayan Belge, bu partiye destek çağrısı yapmasının ardından HDP’ye oy vereceğini açıkladı. Belge son olarak, AKP’ye karşı CHP-MHP-HDP koalisyonu kurulması için açıklama yaptı.

Yandaş kavgasını ‘çekirdek çitleyerek’ izlediğini söyleyen Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş de duruma dair “Doğruyu doğru olduğu için savunmayan, yanlışa yanlış olduğu için karşı çıkmayan; bunları oy/menfaat kaybedince hatırlayandan aşağısı var mı?” sözlerini paylaştı.