HAYIR'ın aktörleri anlatıyor: Eyüp’te umutsuzluğa kapılmadan çalıştılar

Demet Sargın
sargindemet@gmail.com
@demetsrgn

Eyüp, İstanbul’un en eski tarihi semtlerinden biri. Osmanlı döneminden bu yana ‘kutsal’ sayılan bu ilçede son belediye seçimlerini kıl payı AKP kazandı. Kentsel dönüşümün ve buna bağlı olarak barınma sorununun her geçen gün daha da arttığı, ulaşım sorununun bir türlü çözülemediği, yapılan ultra lüks konutlar ve AVM’ler dolayısıyla hem kiraların hem de çarşı pazar fiyatlarının giderek yükseldiği ilçede referandum oylaması sonucunda ‘Hayır’ yüzde 51,5 ile galip geldi.

Biz de yaptıkları çalışmalarla Eyüp’te ‘Hayır’ın zafer kazanmasında büyük rolü olan Haziran üyelerine Eyüp’te, nasıl bir çalışma döneminden çıktılarını ve bu başarıyı nasıl sürdürmeyi planladıklarını sorduk.

İlk sözü Burcu Bulut alıyor. Genç bir üniversite öğrencisi olan Burcu, Eyüp’te 16 Nisan’a giden süreci şöyle anlatıyor: “Siteleri, mahalleleri tek tek gezdik. Hemen hemen her binaya referanduma yönelik soru ve cevapların olduğu anketleri ve bildirileri dağıttık. Halk pazarlarının olduğu günlerde çalışma alanımızı oraya yönelttik. Yani komşumuz, bakkal amca, durakta karşılaştığımız teyze nerdeyse biz oraya gittik, doğrudan iletişime geçerek fikirlerini sorduk.”hayir-in-aktorleri-anlatiyor-eyup-te-umutsuzluga-kapilmadan-calistilar-282973-1.

‘Hayır’ın atmosferi hâkimdi

Herkesle direkt olarak iletişime geçmeye çalıştıklarını anlatan Burcu, nasıl geri dönüşler aldıklarını ise şu sözlerle özetliyor: “Bildirileri pazar sepetine takarak gezdiren de oldu, "Biz zaten ‘Hayır'cıyız almayalım ziyan olmasın" diyen de… Pazarcılar bize meyve ikram ediyordu, insanlar yanınıza gelip Hayır vereceğine yönelik şeyler söylüyor ve teşekkürlerini iletiyordu. Hem esnaftan hem de halktan olumsuz bir tepki aldığımızı hatırlamıyorum. Her yerde Hayır'ın atmosferi hâkimdi, bunu çok net şekilde gözlemleyebiliyorduk.”

Hayır’ı da ‘Evet’i de anlattık

Burcu’nun anlattıklarına ek olarak sosyal medyanın işlerini nasıl kolaylaştırdığı noktasına değiniyor başka bir ‘Hayır aktörü’ Sevim Aktan. Aktan, doğduğundan beri Eyüp’te yaşıyor. Birleşik Haziran Hareketi Eyüp Meclisi’nde de aktif olan Aktan Eyüp’ü de Eyüplüyü de çok iyi tanıyor ve şunları söylüyor: “Birebir ilişkilerimizi ortaya koyduk. Önce kendi ailelerimizden, eşimizden, dostumuzdan, komşumuzdan başladık. Sosyal medyaya çok fazla önem verdik, çalışmalarımızı her an paylaştık. Oradan da bize ulaşan oldu. Buluştuğumuz kişilere ‘Hayır’ı da ‘Evet’i de olduğu gibi anlattık. OHAL süreci sebebiyle tüm yurtta olduğu gibi Eyüp’te de bir ‘bunalım’ söz konusuydu. Çalışmalarımızla halkın üzerindeki o kasvetli havayı kaldırdık. En önemlisi de çalışırken hiç umutsuzluğa kapılmadık. Her evi tek tek gezdik diyebiliriz.”

Mütevazı ve derinden bir çalışmaydı

Başka bir ‘Hayır aktörü’ de Mustafa Tunay. Tunay, tüm ülkede olduğu gibi Eyüp’te de ‘Hayır’ın gönüllülerce, ‘Evet’in ise Devlet gücüyle örgütlendiğine dikkat çekerek: “Bütün ülkede olduğu gibi Eyüp'te de sürecin en belirgin özelliği; devasa bir devlet gücüyle örgütlenen ‘Evet’in karşısında, afiş yapıştırmak için birbiriyle yapıştırıcısını paylaşan ‘Hayır’ın kararlılığıydı. Eyüp ilçesi sınırları içinde kalan ana caddeler ve kavşaklardaki billboardlarda ‘Evet’ afişleri insanların tepesine çökerken, sokak aralarında mütevazi ve derinden bir ‘Hayır’ çalışması yürütüldü. Kelimenin tam anlamıyla "insana dokunan" bir süreç oldu” diyor.

hayir-in-aktorleri-anlatiyor-eyup-te-umutsuzluga-kapilmadan-calistilar-282974-1.

Sonuç şaşırtmadı

İlçeden ‘Hayır’ sonucu çıkacağını beklediğini ifade eden Tunay sözlerini şöyle sürdürüyor: “Eyüp’te ‘Hayır çıkacağından emindim. Hiç şaşırmadım. Aslında ülke geneli için de Eyüp sonuçlarına yakın sonuçlar bekliyordum. Her ne kadar katakulliyle sonuçlar değiştirilmeye çalışılsa da herkes biliyor ki ‘Hayır’ kazandı. Zira ‘Evet’ lehine medyanın tamamına yakın üzerinden yürütülen manipülasyona rağmen dipte güçlü bir itiraz dalgası vardı ve bunu ‘Hayır’ çalışması yapan herkes görebiliyordu. Bildiri dağıtmak için sokağa girdiğimiz de "Hah! İşte geldiler..." diyerek gülümseyen ve sizden cesaret alıp biraz daha yüksek sesle konuşmaya başlayan insanları gördüğünüzde bu sonucu tahmin etmek zor olmuyor.”

Son olarak “ ‘Hayır’ ruhu Eyüp’te devam eder mi?” diye soruyoruz. Sırasıyla verilen cevaplar bu ruhun artarak devam edeceğine ikna ediyor bizi.

Koca bir zafer kazandık

İlk sözü yine Burcu Bulut alıyor ve şunları söylüyor: “Kesinlikle devam edecek. İnsanlar artık umutsuz değil. Aksine halk şimdi daha korkusuz, daha inançlı. ‘Hayır'ı hep birlikte büyüttük, sandıklara hep birlikte sahip çıktık, hep birlikte kazandık. Fakat yine bir şekilde engellendi. Bu yüzden insanlar çok tepkili ve tepkilerini sadece televizyon izleyerek ya da evlerinde oturup söylenerek de göstermiyorlar. Sokakta komşusuyla yüksek sesle konuşarak paylaşıyor tepkisini, markette kasiyere anlatıyor dolmuşta şoföre. Özetle güzel günler güneşli günler, gelen gündedir. Kaybetmedik, koca bir zafer kazandık. Hep birlikte kazandık.”

Burcu’nun bıraktığı yerden Aktan devam ediyor: “Elbette devam edecek bu ruh. Burada Haziran Meclisleri çok önemli. ‘Hayır’ çalışmasının büyük kısmını bu meclisler sırtlandı Eyüp’te. Çalışma yaparken bir yandan da Haziran büyüdü yani. Bu büyüyen Haziran, Eyüp’te bu ruhu daima diri tutar. Asla geri adım atmayacağız. Mesela bugün bir kahvaltımız var. Yeniden bir araya geleceğiz. ‘Hayır’ çalışması yapan diğer kurumlarla kurduğumuz dirsek temasını da çoğaltacağız. Hiçbir şey bitmedi daha yeni başlıyor.”hayir-in-aktorleri-anlatiyor-eyup-te-umutsuzluga-kapilmadan-calistilar-282975-1.

Son söz Tunay’ın: “Devam edecek elbette ama bunun için yapılması gerekenler var. Toplumdaki itiraz çabasını kucaklayacak çıkışlar yapmak çok önem kazanıyor. Bu anlamda başta Haziran Hareketi olmak üzere ‘Hayır’ çalışmasının örgütleyicisi olan yapıların öne çıkması ve toplumun göstermelik yargı süreçleriyle oyalanmasına karşı sesini yükseltmesi gerekiyor. Diğer yandan da kurulan ilişkilerin devam ettirilmesi gerekiyor.”

***

Gençler çok ilgiliydi

Hazır genç bir ‘Hayır’cı bulunca “Gençlerin tepkisi nasıldı?” diye sormadan edemiyoruz. Sorumuzu elbette Burcu cevaplıyor ve şunları söylüyor: “Çalışmalar esnasında balkondan seslenerek yardıma gelmek istediğini söyleyen bir arkadaşım oldu. Kendisi başta politikayla çok ilgilenmediğini ama sureci gördükten sonra duyarsız kalamayacağını söylemişti. Genel itibarı ile gençlerden olumlu dönüşler alıyorduk. “Bize de bildiri verin, biz de dağıtalım” diye destek olmak istiyorlardı. Ya da ‘Biz zaten Hayır vereceğiz’ diyerek bildiriyi alıp başka birine vermeye çalışıyorlardı. Kararsız olduğunu söyleyen gençler sorular soruyor ve ‘Hayır’a ikna oluyordu. Üniversitedeki eğitimin niteliksizliğinden işsizliğe ve geleceksizliğe kadar birçok sorunla boğuşan gençlerin ‘Evet’ demesi zaten garip.

***

Kadınların etkisi büyük

Kadınların sürece bizzat katıldıklarını anlatan Sevim Aktan Eyüp’teki ‘Hayır’da da tüm ülkede olduğu gibi kadınların etkisinin büyük olduğunu söyledi. Aktan sözlerini şöyle ifade etti: “Kadınlar referandum sürecine aktif olarak katıldı. Özellikle muhafazakâr kadınların daha çok merak ettiğini gördüm. Dağıttığımız bildirilere karşı çok ilgiliydiler ve dikkatle okuyorlardı. Kadınların gelecek kaygısı, Eyüp’te ‘Hayır’ı zafere ulaştıran etmenlerden oldu.